Suga gözlerini açarken arkasındaki sızıyı hissettiğinde aklına dün akşamın gelmesi ile kaşlarını çatmıştı. Yatakta doğruldu ve dün geceyi düşünürken arkasındaki, artık ona tatlı gelen, sızı ile istemeden de olsa gülümsedi. Çıplak olduğunu farketmişti ve yataktan kalktığında hızlı kalktığından dolayı karnına giren acı ile yatağa otururken eliyle karnını tutmuştu.
Yavaşça tekrar ayağa kalkacağı sırada karnındaki sargı bezi ile nasıl duşa girebileceğini düşünüyordu. Bunu Seokjin'e daha önceden sorması gerekiyordu...
Bir şey olmayacağını düşünerek odasındaki küçük banyoya girerek suyu açtı. Suyun ısınmasını beklerken gözleri aynadaki yansımasına takılmıştı ve aynaya bedenini aynaya doğru çevirerek yüzüne baktı. Zayıf ve küçük yüzü, beyaz teni ile birlikte onu gerçekten güzel gösteriyordu. Burada geçirdiği günlerde verdiği kilolar ise vücudunun güçsüz kalmasını sağlamıştı. Vücudunun her yerinde hissettiği acılar ise kendisini bir ölü gibi hissettiriyordu.
Elleri boynuna çıkarken boynundaki morluklarda gezdirmeye başlamıştı ve elleri göğsüne indiğinde Jungkook'un dün gece yaptığı diş izlerini gördüğüğünde de yutkunmuştu.
Karnındaki kesikler, kalçasındaki tırnak izleri ve morluklar, tüm göğüsünü ve boynunu kaplayan ısırık izleri... Her biri Jungkook'a aitti.
Suga artık Jungkook'a aitti...
*******
Jungkook, merdivenlerden inen ıslak saçlı beden ile kısa bir süreliğine bakışlarını ona çevirmişti ve daha sonra kahvaltısına dönerek kahvaltısını etmeye devam etti.
"Saçlarını neden kurutmadın?"
Suga gözlerini şaşkınca karşısındaki bedene çevirdiğinde ardından Jungkook da gözlerini ona dikerek sorusunu yinelemişti.
"Sana bir soru sordum?"
"Odamda kurutma makinesi yok... Hiçbir zaman kurutmuyorum."
Jungkook başını sallamıştı.
"Seokjin'den iste. O sana istediğin her şeyi alacak. Birazdan Namjoon ile birlikte geleceklerdir."
Suga da başını sallayarak önündeki büyük kahvaltı masasında bir şeyler yemeye başlamıştı.
Jungkook kolunu uzatarak karşıdaki tabaktan bir şeyler alırken beyaz tişörtünün yukarı doğru sıyrılması ile Suga'nın bakışları istemsizce koluna kaymıştı.
Kaslı kolunun üzerindeki kesikleri görmesi ile gözleri koluna takılı kalmıştı.
"Koluna ne oldu?"
Soğuk bakışlar kendisine çevrildiğinde Suga sağ kolunu işaret ederken tekrar konuştu.
"Kolundaki kesikler..."
Jungkook bakışlarını Suga'nın işaret ettiği koluna çevirdiğinde ifadesiz yüzü ile Suga'ya asla değişmeyecek cevaplarından birisini vermişti.
"Seni ilgilendirmez."
"Dün yoktu-"
"Yemeğini ye."
Suga derin bir nefes alarak kahvaltısına devam etti. Jungkook'dan asla bir şey öğrenemeyecekti. Merak ettiği şeyleri kendisine sormasını söylemişti, ama hiçbirine de cevap vermiyordu.
Suga karnında hissettiği acı ile elini karnına götürdüğünde acıyla tıslamıştı. Elinde hissettiği ıslaklık ile elini karnından çektiğinde gördüğü kırmızı sıvı ile bakışlarını karşısındaki bedene çevirmiş ve kendisine ilk defa endişeyle bakan gözler ile karşılaşmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish // Yoonkook ✔
FanfictionJeon Jungkook sadist bir insandı. Acı çektirmeyi seven, ve bundan zevk alan. Min Yoongi, Jeon Jungkook'a ve onun sadistçe zevklerine mahkumdu.