*10* -All Members-

6.4K 147 118
                                    

Arkadaşın tarafından ihanete uğradın,üyeler de yanındayken arkadaşınla büyük bir kavgaya giriyorsunuz.Arkadaşının ağzından çıkan "sürt*k" lafıyla beraber saçına geçiriyorsun elini,onca laf yemene,dayak yemene rağmen eve geldiğnizde bir damla gözyaşı bile akıtmazsınız.Sizin bu güçlü halinize tepkisi?

S.Coups:

İlk başta azarlardı,"Neden kavgaya giriştin hemen!" derdi.Fakat sonra bir şey dikkatini çekerdi.Dikkatini çeken şey senin güçlü duruşun olurdu.Azarını yarıda bırakıp öylece bir yere dalıp giden seni kolları arasına alırdı.

"Benim güçlü kızım."

Jeonghan:

  Senin kavgaya karışman onun için hayal kırıklığı olurdu.Senin gibi narin ve hanım hanımcık birini hiç böyle düşünmezdi.Eve geldiği an sizinle konuşmazdı.Bir kaç saat sonra yaşadıklarınızı göz önünden geçirirdi,gözleri dolduğunda aklına bir soru işareti konardı.Onca şeye rağmen senin gözlerinin bile dolmaması.
  Bu düşüncenin ardından soluğu odanızın kapısının önünde alırdı.Cebine sıkıştırdığı kağıda not yazar ve kilitli kapının alt tarfından içeri iterdi.

"Melek oğlandan güçlü kıza.."

Joshua:

"Ağlayarak rahatla hayatım,sevgilinin kolları bunun için müsait.."

O kavga etmeni umursamazdı,yıpranan sevgiline odaklanırdı.O konu hakkında düşünmezdi bile.Seninle uğraşırdı ağlayana kadar.Bilirdi ağlayarak rahatlayacağını.Sen rahatlarken o gözlerinin dolmasını engelleyemezdi.

Jun:

"Başıma çete mi çıkacaksın sen!"O seni azarlarken sen yumruklarını sıkıyordun."Eşkiya mı olacaksın h-"

"Kapa o çeneni Jun."

Adıyla sadece sinirliyken hitap ettiğini bildiğinden biraz da olsa dizginledi kendini,empati kurmaya çalıştı.

Neler döndüğünü farkettiğinde ise ne kadar boktan bir sevgili olduğunu düşündü.

"Özür dilerim sevgilim."

Hoshi:

Seni kollarına almış sırtını göğsüne dayamış yatakta uzanıyordunuz,arada bir kondurduğu öpücüklerle okşuyordu saçını.

O işini iyi biliyordu.

Woozi:

"Kavga etmemeliydin,itibarını düşünmeliydin."demişti ilk başta,sonraki bir kaç günde üst üste gelen olaylarla senin ağlayamamanı farketmişti.Duygusuzlaştığını anladı,kendisi zaten duygusuzdu ve senin de öyle olmandan nefret ediyordu.

Bu yüzden senin üstüne düşecek ve gerekirse sabaha kadar bağıra bağıra ağlatacaktı seni.

Wonwoo:

"Senin gibi biri nasıl sevgilim olur inana-"son ettiği lafla canına tak etmişti Wonwoo.Sen sustukça tepene çıkıyor koca çenesini yere kadar açıyordum

"Defol git Wonwoo!"Çok yüksek volümde olmayan sesi evi inletince Wonwoo sonunda at gözlükleri çıkarıpta baktı ortama ve sana.

"Ben üzgünüm,affet beni.."

Hemen de pişman oldu.

Mingyu:

Kavga anlarında senden utanmak yerine gurur duymuştu,senin güçlü oluşuna bayılıyordu.Eve gelene kadar da bunu sevmişti.Fakat eve geldiğinde bu gücün sana zarar verdiğinin farkına varmıştı.

Rahatlaman için bir çok şey denesede,hiç ağlamaman aklına geldiğinde onu da denemek istedi.

The8:

"Lunapark'a bayılırdın ama aşkım."Sabahtan beri seninle uğraşan sevgiline her seferinde "eve gitmek istiyorum!" diye sesini yükseltiyordun fakat o anlamıyor kendi yöntemlerini denemekte ısrar ediyordu.

Sabrın taştığında gözlerindeki musluk boşalmıştı,The8 buna hazırlıksız yakalandı.

Dokyummie:

"Bir seferlik affediyorum."

"Affetmene ihtiyacım yok."

Kavgadan saatler geçmesine rağmen o konuşuyor-ki sen sessizlik istiyordun- sen de onu tersliyordun.

Bu böyle devam ederken,sonlarında o senin duvarlarını yıkmış ve kalbini,bedenini,ruhunu rahatlatmıştı,bilmeden.

Seungkwan:

"Anlat bana tatlım."Elinde kalan kızın saçlarından göz gezdirdi biraz,tekrar gözlerini çıkıncı gözleri konuştu."Mesela şu saç yolma olayından başla."

"Haketti."Her sorusuna kısa cevaplar vermen onu tetiklesede sabrediyor yardım etmek istiyordu güzeline.

"Sen bu odadan benim sevgilim olarak çıkacana kadar ikimizde buradayız."

Bu inatçı tavrı kesinlikle işe yarayacaktı.

Hansol Vernon:

"Bebeğim?"Kapını tık tıklatarak seslendi sana,senden ses gelmeyince girdi.Yatakta tavanı izleyen sevgilisine üzülüyordu.Onun bu rahatsız ve dolu hali üzüyordu.

"Sevgilinin seni rahatlatmasına izin ver güzelim."dedi ve seni yatağın kenarına itti.Yanına sokulup kafanı göğsüne yerleştirdi.

"Nasıl rahatlayacaksan rahatla bebeğim,seni asla yargılamayacağımı biliyorsun."

Chan:

"Sana sinirli değilim hayatım,sadece üzülüyorum.Kaç gündür kötü haldesin,ne ağlıyorsun ne gülüyorsun.Bu benim için en büyük acı.Ne olursa olsun,nefretini kusacaksan benim omzumda,ağlaycaksan benim göğsümde,güleceksende benim yanımda gül sevgilim."


*****************

Bölümleri çok mu geç atıyorum?

Liseye geçenler nereye geçti?

BEN GÜZEL SANATLARA GİRDİM ŞÜKÜRLER OLSUN TANRIM-JISOO-

AĞAGAGSTQUDGWİBDOW
BEİDBEODH

Hala feels geliyor....

Hangi lisedesiniz söyleyin ama;)

Seventeen Tepkiler 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin