Hamileliğinizin zorlu zamanlarındasınız, bir gece ansızın uyanıyorsunuz ve aygın, baygın halde doğruluyorsunuz.Yanındaki kıpırdanmaya normalde uyanmayan eşiniz, hamileliğinizin endişesi sayesinde 'çıt' sesine bile uyandığı için kolayla araladı gözlerini.Senin halini gördüğünde tam uyanık olmadığını farketmişti, tabii yanındaki gece lambasını açınca.
Yorgun, bayık gözlerini eşine doğrulttun.
Derin bir nefes alıp konuştun.
"(Üyenin adı)..Ben çok endişeliyim..Hamileliğin zorluğundan deli gibi korkmama rağmen, senin hevesin sayesinde dayanmaya çalışıyorum.Ama artık dayanamıyorum..Doğumdan korkuyorum, korktuğum için beni yargılamayacaksın değil mi?~"
Cümlenin aralarında çatlayan sesine rağmen, oldukça ciddiydin.
Biasının tepkisi?
S.Coups:
O kesinlikle bunu tahmin edememişti.
"Buraya gel güzelim.."İki uyku mağmuru olarak yaptığınız kucaklaşma sonucunda sen düzgün uyanamadığın uykuna devam ettin, oysa seni kolları arasına almıştı.
Seni endişelerinden nasıl kurtaracağını düşünüyordu.
Jeonghan:
"Korkmanı gerektiren bir şey yok, hayatım."Yatakta irileşmiş karnınla doğrulmanı sağladı, yanaklarını yumuşak elleri arasına aldı.
"Ne zaman, ne endişen olursa bana anlatacaksın tamam mı?"
"Tamam." Eşinin iki eli arasında sıkışan, hamilelikten tombullaşan yanakların yüzünden sesin tuhaf çıkmıştı.
"Aferin benim güzel karıma."
Joshua:
"Bana önceden söylemeliydin."Senin iyice uyanman için yüzünü özenle yıkamış, üstüne de en yumuşak havlusuyla kurulamıştı.
Sonra da mutfağa indirmiş, bir bardak süt bir bardakta kahve yapmıştı.Sütü senin önüne bırakıp karşına geçti.
Seni uykundan uyandırmaya kıyamayan Josh için, bu konu çok hassastı.Seninle konuşmalıydı.
"Bak hayatım, doğumda tabiki acı olacak.Ama bunu hafiflemesi ve kısa sürmesi için sana spor yaptırıyorum zaten.Spor yapan kadınlar çok daha kolay doğum yapıyorlar..."
Onunla uzun bir gece konuşması yapmıştınız, sonu adı gibi gece değil sabah bitmişti..
Jun:
Seni güzelce dinlemişti, dediklerini söylerken bayılacak kadar baygın olmana rağmen o sesindeki stresi en derinlerinde hissetmişti.
"Korkuyorsun yani, sonuç olarak?"
Kafanı eğdin.Bunun Jun'a haksızlık olduğunu düşünüyordum, sonuçta o baba olmayı deli gibi isterken senin korkaklık yapman saçmaydı...Sana göre.
"Özür dileri-"
"Özür dilemeni gerektiren bir durum göremiyorum bebeğim.
Şimdi özmü mözrü bırakta aşerdiğin ne varsa söyle.Beraber yemeye gidelim huh?"
Kabul etmememen için hiç bir sebep yoktu..O seni memnun etmek için çok uğraşıyordu.
Woozi:
"Bana neden söylemedin?"
Geç söylediğin için rahatsız olurdu.Aranızda bir şeyin olması...Oldukça garibine giderdi.Ama hamileliğine verir ve yardıcı olmak için çok şey yapmak isterdi.
