The Secret of the Kingdom
-0'dan 1 ay 10 gün sonra-
□Krallıkta yeni bir gün doğmuştu, güneş ilk ışıklarıyla gökte yer edinmiş karanlığı yenmişti 8 saatlik galibiyetinin ardından.
□Gece insanlar uyurdu, bedenlerine ihtiyacı olan dinlenme fırsatını gecenin sessizliğinde verirlerdi. Fakat sarayın en üst katlarındaki odada-Hansol'un eski odası- kimse uyumamıştı.
□Bedenleri yorgun düşmüştü lâkin zihinleri zehirden farksızdı. Hepsi Mingyu'nun dediklerini ve daha fazlasını düşündüler.
□Hansol'la anlaşamayan birilerini aradılar. Bulmak pek kolay olmamıştı.
□Fakat Jun'un aklına geldi birkaç kişi. Ve bu kişiyi dostlarıyla paylaşmak için pamuklu yatağının en sonuna gidip yatak demirlerine dayadı yorgun bedeninin ön kısmını.
□"Geçen senenin yaz ayını hatırlıyor musunuz?"
□Hepsi dikkatini Jun'a verip yatak uçlarına gittiler. Sıkıntıyla inip kalkan göğüslerini dayadılar demire.
□Şimdi her biri meraklıydı.
□"Doğu krallığına gitmiştik. Hansol, abileri ve biz. Doğru mu?"
□Seungkwan'ı onaylayarak tekrar Jun'a döndüler. Mingyu ve Chan 'doğru' diyerek geveledi birkaç kere Jun konuşmadan önce.
□"Seungcheol hyung ve Jihoon'un yakın arkadaşları vardı orada. Hoshi ve Wonwoo."
□"Büyücü kardeşler değil mi bunlar?"
□Onayladı Jun Jeonghan'ı. "Öyleler."
□"Fakat önemli olan.." dedi ve ekledi nefes alıp "..Hansol'dan hoşlanmamış olmaları."
□"Yine de bu şüphelenmek için yetersiz." Dedi Chan.
□"Doğru söylüyor. En iyisi yarın Hansol'un bulunduğu yere gidelim, insanlara soralım. Derin bir şekilde araştıralım." Diyerek önce Chan'e hak verdi, ardından bir fikir ve planı ortaya attı Minghao.
□Dört erkek de onayladı Minghao'yu. Zaten hepsinin isteğiydi bu.
□Dakikalar sonra doğmuş güneşi umursamayıp yataklarına yerleştiler. Geceden kalan uykusuzluğu geçirdiler, güneş onlara kırılsa bile.
-0'dan 1 ay 11 gün sonra-
□"At arabası hazır."
□Ahşap, tavana kadar uzanan kapıdan konuştu Jeonghan. Saat 8 mak üzereydi ve erkenden yola çıkmalılardı.
□Planları Hansol'un bulunduğu-sadece bedeninin bulunduğu- ahıla gitmek ve çevresini incelemekti. Bugün, yarın şafak sökene kadar orada kalacaklardı. Çadırları ve diğer malzemeleri vardı-ki olmasa bile, çıplak olsalar olsalar bile bu yola çıkarlardı-
□Jeonghan sıkılmaya başlamıştı. Gözünü perdeleyen koyu renkli ince telli saçlarını geriye atıp ahşap kapıyı izledi.
□Sırtını dayadığı duvardan ahşabın tüm kıvrımlarını inceledi. Gözü göz kapakları arasında küçük fakat boş bir gezintiye çıktı.
□Saniyelerin ardından zihni Hansol'dan birkaç anıya ev sahipliği yaptı.
□Bu ahşap kapının işlemelerini Hansol çizmişti. 10 yaşındayken çizime ilgisi olduğunu biliyordu, kral Chwe ise onun çizimleri ne kadar saçma bile olsa bir yerlere iz edinmesini istiyordu. Sanki oğlunu erken kaybedeceğini biliyor gibi minik hallerindeyken başlamıştı 'iz bırakma' işine. Kim bilebilirdi ki bu yetenekli oğlanın daha doğru düzgün bir yetişkin bile olamadan arkasında yalnızca ahşaplar ve kırık kalpler bırakıp gideceğini? -Gerçi sadece bunlar değil, çoğu şeye eli değmişti bu çocuğun-
