1: Chevy Impala

953 32 0
                                    

KISIM I
OUVERTURE

Temmuz 1978

Whether you're a brother or whether you're a mother
You're stayin' alive, stayin' alive
Feel the city breakin' and everybody shakin'
And we're stayin' alive, stayin' alive

"Bu Muggle'lar bir dahi!"

1967 model mavi Chevrolet Impala, iki yanı uçsuz bucaksız ormanlarla çevrili bomboş yolda hızla yol alırken James Potter, bir yandan üç kez üst üste çaldığı için ezberleme noktasına geldiği şarkıyı mırıldanıyor, bir yandan da sağ elini kızın bacağında gezdiriyordu.

Kasisin üstünden geçtiklerinde James'in Bertie Bott fasulyeleri yere saçıldı.

"STAYIN' ALIVEEEEE -AAAAAA -AAAAA -AH..." Genç kadın, şarkı bitiminde kahkaha atarak James Potter'ın elini kavradı sıkıca. "Oxford'dan çıkıyoruz. Burası tam bir öğrenci şehri ve Oxford Üniversitesi, dünyanın en köklü, ünlü ve en iyi üniversitelerinden biridir. Chandra isimli Hintli bir arkadaşım burada okumuştu, zekâsı zehir gibiydi," dedi Lily, James'in yola ve ormana kilitlenmiş meraklı bakışlarına karşılık olarak. Şeftali rengi dudaklarının arasından portakallı lolipop sarkıyordu. "Yolu yarıladık."

Arabadaki analog saat 08.30'u gösteriyordu.

"Ne kadar kaldı?" dedi James arabada yere düşen şekerlerini toplamaya çalışırken.

"En fazla üç saat, eğer bu hızla seyredersek -ki, biraz zor gözüküyor," dedi Lily şarkı söylemeyi kestikten hemen sonra, "şimdi tam trafik saatleri -ah."

"Affedersin." James'in dirseği Lily'nin vites üzerindeki eline çarpmıştı.

"Sorun değil." Lily bitmiş lolipopunun çubuğuna dişleriyle işkence etmeye başladı.

"Çikolata?" diye önerdi James, gözlerini Lily'nin bacağından ayırmaya çalışarak. "Erirler burada."

"Sıcak mı oldu?" diye sordu Lily keskin bir dönemeci aldıktan hemen sonra. "Camı indirebilirsin -bak ağaçlar ne kadar güzel. Lavanta tarhlarında arılar dolaşıyor, onları çok severim, çok zekiler, ne kadar da tatlılar, değil mi? Arılar besin zincirinden eksilirse yavaş yavaş tüm insanlık da yok olmaya başlar, kesinlikle çok ilginç ve büyüleyici yaratıklar -bal peteklerini altıgen şeklinde yaparak israfı minimuma indirgiyorlar. Bak bak -bir on yıl sonra bu yaylaları göremeyebilirsin. Büyük bir alışveriş merkezi yaptıklarını duydum, aha tam şuraya..."

"Evet," diye mırıldandı James ve ağzına bir tane daha Bertie Bott şekerlemesi attı. Lanet olsun, yine Karagöl suyu.

Güneşin tam yükselme zamanında arabaya sıkışıp kalan Lily ve James'in belki de tek tesellisi, yolu yarılamış olmalarıydı. James, içinde tipik bir huzursuzluk duygusuyla kocaman haritayı üçüncü kez açtığı zaman Lily'nin gözleri James'in neredeyse kendi boyu kadar olan (1 metre 86 santim) oldukça detaylı bir Birleşik Krallık haritasındaki lejantı anlamaya çalışan şapşal yüzüne kaydı.

"Şimdi Newbury üzerinden Winchester'a geçeceğiz, haritanın dediğine göre Hampshire bölgesine girmiş oluyormuşuz böylelikle..." James'in harita üzerindeki gözleri oldukça yavaş ve dikkatliydi. "Eastlehigh'ı arkamızda bırakacağız, oradan Southampton'a, Brochenhurst'te benzin alacağız, oradan da Lymington'a, ee sonra ne yapıyoruz?"

Lily tam bir kamyon şoförü edasıyla "Arabayı Lymington'da küçük bir sahil kasabası olan Milford'a bırakıyoruz," dedi. "Orada yakın bir tanıdığım var, iki hafta için sorun çıkacağını sanmam."

"Kim?" dedi James, aşırı bir tuvalet ihtiyacı olmasına rağmen gayet sakin bir sesle. Saat altıdan beri toplam üç kez mola vermişlerdi ve James üçünü de pek iyi değerlendirememişti. "Yani, anlarsın..."

Marauders Era 2 - Düşüş ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin