Ocak, 1980
"Neden duygularımla oynuyorsun?" diye yalvardı Bella soğuk toprağı tutarak. "Neden bunu yapıyorsun? Bana, sevgiline bunu yapma! Gitme, benden yürüme Eduardo! Böyle gitme aşkım, seni çok seviyorum!"
Tam bir kötü çocuk ve zamane deyişiyle 'seks ilahı' olan Eduardo Espinosa 1.90'lık bir kas yığını olan bedeni ile iyi kalpli, saf ve masum Bella'nın önünde durdu ve "Üzgünüm, aşkım," dedi Bella'nın pembe yanaklarını okşarken. "Ben senin için çok tehlikeliyim! Senden ayrılmalıyım ve sen de hayatına devam etmelisin, ancak böyle güvende olabilirsin güzelim."
"Sensiz bir ölüyüm, Eduardo!" diye haykırdı koyu saçlı genç kız. "Sensiz yaşayamam Eduardo, beni bırakma!"
"Özür dilerim, mi bella. Ama artık senin güvenliğin için gitmeliyim. Yoksa kötü şeyler olacak. Seni hep sevdiğimi sakın unutma, güzelim. Ama ben, ben... Ben çok tehlikeliyim! Elveda!"
Eduardo zar zor Bella'dan uzaklaştı ve ardında, gözü yaşlı bir genç kız bıraktı.
"Kanalı hemen değiştir," diye tısladı Lily kindar bir sesle.
James Potter Lily'ye döndüğünde genç adam neredeyse ağlıyordu ve "Ama –ama ya Bella ve Eduardo'nun aşkı ne olacak?" dedi çocuk gibi. "Bella onsuz yapamaz, Lily! Belki Jorge durumu düzeltir ve Eduardo'yu ikna edebilir, ne dersin?"
"Kanalı değiştir, hemen. Gittiğim her yerde o toksik, iğrenç, zavallı çifti görmeye dayanamıyorum. Midemi bulandırıyorlar. Sinin için çik tihlikiliyim, yavruuum!" Lily bir avuç dolusu patlamış mısırı ağzına tıktı ve "Ayağa kalkmışken bana da profiterol getir!" diye haykırdı.
"Ama Lily, Bella ne yapacak şimdi?!" James, hâlâ Crescendo isimli Meksika pembe dizisindeki mantığı bulmaya çalışıyordu. "Eduardo ile her şeyi göze almıştı, peki neden şimdi birdenbire fikrini değiştirdi ki? Ah, zavallı Bella'cık!"
"Profiterol dedim, James, PROFİTEROL! Bebeğimiz daha çok profiterol istiyor! Fransızca mı söylemem gerekiyor?! Söylerim bak! Cidden ha!"
"Tamam, hayatım, hemen getiriyorum."
31 Ocak Perşembe günü, Lily Potter'ın doğum günü hiç de tahmin ettiği gibi geçmiyordu.
Günde yirmi dört öğün yemeye başlamıştı ve karnının da koca bir davula dek yolu var gibi görünüyordu. Ama aşermesini ve davulu bir kenara atarsak, yoldan geçen biri asıl bebek bekleyen kişinin James olduğuna dair ciddi şüpheler yaşayabilirdi. Çünkü James Potter, tüm gün boyunca o iğrenç Meksika dizisini izleyip ardından da battaniyesine kıvrılıp ağlıyor, onu rahatsız edene battaniyesinin içinden tıslıyor ve "Ama onlar çok mutluyduuuu, neden, neden..." diye inim inim inleyerek bir 'duygu fırtınası' yaşıyordu. Lily ise, bunun geçici bir durum olmasını dua ediyordu (çünkü duygu fırtınalarını, Kirk ve Spock sağ olsun, gayet iyi bilirdi).
"Profiterollerim nerede?" dedi Lily James'in kucağına koyduğu balkabaklı turtayı görünce. "Je l'ai dit profiteroles, pas tarte à la citrouille!"
Yüzü dehşete düşmüş gibiydi.
Henriette Crawley ve kızı Anna Maria'nın uğraması gerekiyordu bugün geç saatlerde. Southampton'da geçici bir süreliğine kaldıkları ve aslında Lily'ye annesinden miras kalan yazlıkta yaşayan "Crawley ailesinden geriye kalanlar" olan Mr Crawley, Hiltraud, Henriette ve kızı Anna Maria beş çayına alışmaya başlamıştı ama Henriette fırsatını bulduğu an9 Almanya'ya geri dönmeye dört gözle bakıyordu. Ve bu yüzden, son bir kezü Lily'yi ziyaret edecekti. Köln'e uçağı sabah kalkıyordu.
Anna Maria büyüyordu. Şu anda neredeyse bir yaşındaydı ve gerçekten de inkâr edilemez bir güzelliği vardı. Henriette her ne kadar bunu inkâr etse de Anna, bal rengi saçları ve koyu gözleriyle Henriette'nin özelliklerini taşıyordu. Lily için onlardan ayrılmak zor olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 2 - Düşüş Zamanı
FanficLily Evans kendini hep oldukça şanslı bir kız olarak görmüştü. Canından çok sevdiği arkadaşları, mükemmel bir nişanlısı ve (bundan pek emin olmasa bile) onu seven bir ailesi vardı. Kim dahasını isterdi ki? Ama refahları uzun sürmeyecekti. Gölgelerd...