30: Gümüş Kaplı Tanrıça

282 14 0
                                    

Lily ucunda iki çizgi olan çubuğa baktı.

Bu olamaz bu olamaz bu olamaz bu olamaz bu olamaz böyle olamaz şimdi olamaz bu sadece olamaz bu böyle OLMAMALI...

"Lils, hazır mısın?" James aniden içeri girdi ve Lily'nin ödünü kopardı. "Hey, sen iyi misin –yine aynaları kaldırmam gerekmiyordur umarım?"

"Ah, yok bir şey tatlım," dedi Lily ve düz bir suratla yatak odasının kapısını James'in üstüne kapattı ve kapının kilidini çevirdi. "Az sonra gelirim."

"Sen gerçekten iyi olduğuna emin misin?" dedi James'in kapının ardındaki boğuk sesi. "Yardım gerekiyor mu?"

"İyiyim ben!" Lily deli gibi yaşlarla dolan gözlerini temizledi ve istemsizce saçlarını çekip odada volta atmaya başladı.

"Sesin kötü geliyor –Lily, kapıyı aç."

"James git buradan, az sonra aşağıda olacağım, giyiniyorum."

James'in iç çektiğini duydu. "Lily, saçmalama, görmediğim şey mi? Hemen kapıyı açar mısın?"

"Bana... ba –bana beş dakika ver, tamam mı?" Lily artık ne yapacağını bilemez bir şekilde saçlarını arkaya yatırdı ve titreyen eliyle ağzını kapadı. "Aşağıda olacağım, sö –söz veriyorum. Fazla gecikmem."

"Peki, bekliyorum."

James'in ayak seslerini duyduktan sonra Lily elinin tersini alnına yasladı ve nefes alış verişlerini dizginlemeye çalıştı.

"Böyle bir durumun ortasındayken olmaz," diye mırıldandı kendi kendine. "Bu dünyada olmaz, böyle bir dünyada olamaz, böyle şartlar altında, hayır, siktir, siktir, siktir..."

Eline geçen ilk elbiseyi, ayakkabıları ve ceketi üstüne geçirdi ve aynada tekrar kendine baktı.

Aşağı indiği zaman takım elbise giymiş ve kapıya yaslı bir şekilde onu bekleyen James'in eline arabanın anahtarlarını fırlattı. "Sen sürer misin?"

Quidditch oyuncusu edasıyla hiç bakmadan anahtarları havada kapan James "Cisimlenmiyor muyuz?" diye sordu saçlarını dağıtarak.

"Hayır, çok yorgunum, bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum."

"İstersen evde kalabilirdik?"

Lily kafasını iki yana salladı ve kapıyı kilitleyerek "Gitmeliyiz," diye cevapladı. "Aphrodite ve Evander'ı bekletmeyelim, ayrıca, yarın Dorcas'ı görmem gerekiyor."

"Dorcas mı?" dedi James sürücü koltuğuna geçtiğinde. Emniyet kemerini bağladı, Lily de öyle. "Onunla uzun zamandır konuşmuyordunuz."

"Evet, şimdi de konuşmaya karar verdim."

"Pekâlâ... en iyisi ben sana bugün hiç bulaşmayayım." James güldü ve aynaları kontrol ettikten sonra gece farlarını yakarak yola çıktı.

Lily Potter, ne yapacağını bilemiyordu.

"Hiltraud ile en son ne zaman konuştunuz?" diye sordu James. "Mr Crawley Southampton'daki yazlık için beni aradığında Hiltraud Crawley'nin birkaç gündür arkadaşında kaldığını söylemişti."

"Hiltraud'u ve Henriette'yi soyadları dışında Crawley ailesine bağlayan hiçbir şey kalmadı artık," dedi Lily. "Hilda'nın kocası savaşta öldü, oğlunu bu yıl kaybetti ve şimdi de bu... Umarım o ve Henriette bir çıkış yolu bulur, çünkü dürüst olmak gerekirse o eve dönmelerini istemiyorum. Henriette hayatına dul bir kadın olarak devam etmek için daha çok genç, Anna Maria da Harold Crawley'ye ait falan değil. Bana sorarsan ikisi de kendilerine yeni bir hayat kurmalılar."

Marauders Era 2 - Düşüş ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin