Marauders Era 2 - Düşüş Zamanı

9: Beyaz İpek ve Kara Dantel

KISIM II
ADAGIO

Kasım 1978

James, genç kadının alt dudağını hafifçe emdiğinde Lily kafasını James'in boynuna yatırdı ve kendini durduramayarak kıkırdamaya başladı. "Biliyorsun, bu adil değildi." Bunu yaparken boynuna minik öpücükler konduruyordu.

James tek kaşını kaldırdı, yatağa uzandı ve belinden kollarıyla sararak Lily'yi de beraberinde çekti. Yumuşacık yatağa düştüklerinde yumuşak bir ses çıktı, Lily kahkaha attı, sonra da James'i şekeri elinden alınmış çocuk gibi bir ifadeyle bırakarak üstünden kalktı. Üstünde beyaz ipekten sabahlığı bulunan beyaz askıya doğru ilerledi. James onu ve mükemmel kıçını arkadan izliyordu.

"Potter..." diye uyardı Lily, Hogwarts'tayken oldukça sık kullandığı o ses tonuyla.

"Efendim, Potter?"

Lily sabahlığını dramatik bir edayla üstüne geçirirken, "Şunu yapmasan olmayacaktı, değil mi?" dedi.

"İçimde kalmıştı, anlarsın." Gözlerini kırpıştırdı ve kafasını büyük yastığa gömdü. Dudaklarında yalnızca Lily'ye yönelik olan sevimli, sıcak bir tebessüm vardı.

Sussex'ten döneli en fazla beş saat olmuştu. Tüm her şeyin hazır ve mükemmel bir şekilde düzenlenmesinde büyük katkıları dokunan Sirius ile Remus onlar geri dönmeden evin hazır olmayacağı konusunda o kadar telaşlı davranmışlardı ki Sirius, daha geldikleri saniye telefon edip "İYİ MİSİNİZ?" diye bağırmıştı. Şükür ki Lily başının biraz ağrıdığını söyledikten sonra ikisi de kapılarının önüne damlamadan yalnızca birkaç saniye önce James, onları ikna etmeyi başarabilmişti. Söylediği sözler tam olarak şunlardı: Kulaklarınızı açın ve dinleyin; Lily Evans'la yeni evlendim ve eğer bana müsaade ederseniz beş yıldan sonra sevgili karım olan Lily Evans'la rahatsız edilmeden bir kez dahi olsun sevişmeyi planlıyorum çünkü her seferide sizin tarafınızdan basıldık, iyi günler.

Lily, o an James'e boş boş bakmıştı. Ve bu, asla iyiye işaret olamazdı.

"Bugün dışarı çıkmamız gerekecek," diye söylendi Lily aynanın önünde artık iyice uzamış olan koyu kızıl saçlarını tararken.

James yavaşça doğruldu. "Ne oldu ki?"

Lily gözlerini aynada James'in gözleriyle buluşturarak, "Honoria Addison'ın doğum günü var, büyük bir parti olacak," dedi. "Alice'in doğum gününde düğün hazırlıkları tuttu bizi. Marlene'inkinde düğünümüz vardı. Sirius'unkinde Sussex'teydik." İşlemeli tarağı masaya bırakıp bakım yağı sürdüğü parmaklarını saçlarının uçlarından geçirdi. "Honoria ile Edward, ikimizin gelmesini özel olarak istedi, onu kırmak istemiyorum çünkü Honoria ile en son konuştuğumuzda bana oldukça sinirliydi."

"Ne oldu ki?"

"Ne olmuştu ki?"

Lily ve onun dil bilgisi takıntısı... "Ne olmuştu ki?" diye tekrarladı.

"Mezuniyet gününden birkaç hafta sonra Sihir Bakanlığı'nda işim çıkmıştı, stajyerlik başvurusu için. Orada gördüm onu, Büyü Yasaları Uygulama Dairesi başkanının kişisel asistanı olmuş."

"Yok deve."

"Yo, ciddiyim." Lily, Mary'nin ona yılbaşında hediye ettiği koyu bir petrol mavisi kısa gece elbisesiyle siyah kadife ayakkabılarını geçirdi ve asasının bir hareketiyle dolabı topladı. "Ofisini görsen, havasından geçilmiyor. Neyse, asamı tartıp kayıtları tekrar kontrol ettiler en başta, işte sonra beni Honoria'nın yanına yönlendirdiler. Edward ile nişanlanmış." Altın rengi minik küpelerini taktı.