Mart 1979
Etrafta koşuşturup gülüşen, el tutuşan ve birlikte neşeli şarkılar söyleyen Hogwarts öğrencileri, Lily'nin karnının kelebeklerle dolmasına yol açtı.
Her şey o kadar... dünmüş gibi geliyordu ki... Şu anda etrafta dolaşan öğrencilerin yerlerinde, bir yıl önce kendileri vardı. Mart ayı, diye düşündü Lily.
Mart ayında, cehenneme kadar yolu olan, akçaağaç şurubu içmekten sarhoş olmuş lanet olası Kanadalı kaltak Catherine Blackburn –ya da daha popüler ismiyle Concordia Malfoy sağ olsun– hastanedeydi.
Daha geçen gün bu noktada James'in suratına Kaymakbirası boşaltmıştı Lily, daha geçen gün, tam bu noktada ilk danslarını etmişlerdi, daha geçen gün tam bu noktada öpüşmüşlerdi... İkinci kez düşündüm de, pek de romantik olmadı. "Burayı çok seviyorum," diye mırıldandı Lily.
Zonko'da indirim vardı. Görünüşe göre Ravenclaw öğrencileri yeni icat ettikleri bir formülü Zonko'ya satmaya çalışıyorlardı. Üç Süpürge barının kapısı açıldı ve Mary Macdonald, zaten yeterince soğuk olan doğası ile dışarının soğuğunu da kendisiyle birlikte getirdi. Mary siyah kedi gözlükleri takıyordu.
"Kaymak çikolatalı bourbon, Durmstrang votkası, Dumbledore'un spesiyali ve vanilyalı cupcake." Madam Rosmerta masaya üç bardak ve bir tabak koyarak James'e göz kırptı, "hepsi müesseseden, size özel."
"Sağ ol, Rosmerta," dedi James.
Mary yerine oturup Madam Rosmerta gittiğinde siyah saçlı genç kadın, "Az sonra burada olacaklar," dedi. "Alice haber gönderdi. İşleri uzamış Londra'da. Söylediğine göre bölgede iki sikik kara pelerinli görmüşler, ama henüz emin değillermiş. Hogwarts'ta buluşacağımızı biliyor olabilirler."
"Bence biz geç olmadan gitmeliyiz," dedi James ve yerinden kalktı, Lily ve Mary de onu izledi. "Ne olur ne olmaz, zaten Dumbledore kısa bir görüşme yapacaktı."
"Deligöz de orada olacak." Mary gözlüklerini tekrar taktı ve siyah eldivenlerini geçirdi. "Alice'in dediğine göre en az iki Seherbaz bizimle birlikte gelecekler. Vanessa Black'i hatırlıyorsun, değil mi?" diye sordu dışarı çıktıklarında. "İşte o ve Natalia Westenberg Yoldaşlık'tan değil, ama sadece özel görevlere katılıyorlar. Derine inmek gerekirse; Yoldaşlık ele verilirse Bakanlık'taki güvencemiz Black ve Westenberg olacak, ama yine de Black bizim için çok çalışıyor, hatta gece nöbetleri hep onun."
"Peki ya Archer Botterill, Octavius Eccleston ve Marilyn Lenox kim? James Hogwarts'tayken Marilyn Lenox'tan bayağı bir bahsederdi."
"Botterill'i tanımıyorum, ama Eccleston bizim Mr Bariton'un küçük kardeşi. Lenox ise bir ara Cadı Gündemi'nde 'Yaşayan En Seksi Seherbaz' seçilmiş bir cadı, anlarsın."
Lily, James'e yan bir bakış attı.
"Botterill babamın İksir günlerimden yakın bir arkadaşı," diye açıkladı James. Hogwarts'a uzanan köprüden geçtiler ve anında içine bir mutluluk duygusu doldu. "Simyager ve İksir Ustası."
Hogwarts'ın o büyük kapısından içeri girdiklerinde şu ana kadar yaşadığı şeyler tıpkı bir film şeridi gibi geçti Lily'nin gözlerinden. Avludaki Quidditch kutlamasının şamatasının yarattığı o inanılmaz etki, genç kalplerin pompaladığı kanlarındaki bitmek bilmeyen enerji ve adrenalin, sonsuz yaşama duygusu ve eğlence arayışı, mutluluk...
Hogwarts'ın girişte tuttuğu yaş kütüğüne baktı: Honoria Kai Addison, 1977-78 Yılı Okul Birincisi. Lily Honoria'nın yılsonu diplomasını alırkenki güzünde beliren önceden prova edilmiş heyecanı anımsayınca yine de gülümsedi. Honoria Addison her ne kadar kıskanç, mükemmeliyetçi ve benmerkezci bir kız olsa bile Lily, Honoria'ya güvenirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 2 - Düşüş Zamanı
FanficLily Evans kendini hep oldukça şanslı bir kız olarak görmüştü. Canından çok sevdiği arkadaşları, mükemmel bir nişanlısı ve (bundan pek emin olmasa bile) onu seven bir ailesi vardı. Kim dahasını isterdi ki? Ama refahları uzun sürmeyecekti. Gölgelerd...