"Potter, bu bizim gurur kaynağımız Daemon Witherbee, kendisi son sınıf Gryffindor. Bir kardeşi var, Ravenclaw, ah zavallıcık, kendisi de anlatıcı ama maalesef hastane kanadında olduğu için aramızda bulunamayacak –sanırım kurbağa lanetiydi. Ve Daemon, her ne kadar bu yıl oynamaya başladıysa bile şimdiden tam üç tane ödül sahibi –hem üstüne üstlük takım kaptanı bu dönem. Eski kaptanımızı trajik bir şekilde kaybettik de, aramızda kalsın, suratı timsah derisi gibi olmuştu, of çok fenaydı..." Madam Hooch göz kırptı, "sanırım geçen yıl Daemon'ın takıma katılmamasın sebebi sadece Vurucuyu oynamak istemesiydi, fakat ne yazık ki o pozisyon zaten kapılmıştı –Victoria Turner da pek bir iyiydi ama. Turner'ın şimdilerde profesyonel oynadığını duyuyorum; aferin ona, ilerlesin, ışığı parıldasın! Victoria Turner senin gibi bir eğitmene sahip olduğu için çok şanslıydı, Potter, o kızda potansiyel var ve..."
Witherbee, James Potter'a sanki bir ünlü gibi (James bunu sevmişti) ama fazla da kaptırmadan hayranlıkla bakıyordu. "Bu yıl herkes sizden söz ediyordu," dedi ve çenesini sıvazladı Daemon Witherbee. "Tebrik ederim, doğrusu, oldukça geniş çaplı bir ününüz var. Gryffindor bir zamanlar sizin gibi bir oyuncuya sahip olduğu için çok şanslı. Eski yıllıkları inceliyordum da, evet, oldukça iyi."
James "Yapmaaa," diyerek sırıttı McGonagall'a dönerek. "Her kim olsaydı o son maçımdaki yakalayışımdan etkilenirdi, Profesör?"
"Hayatımda bir öğrenciden gördüğüm en iyi yakalayıştı," dedi McGonagall çenesini kaldırarak. Etraftaki öğrencileri savuşturdu ve onlara yerlerine geçmelerini söyledi. "Hazır mısın, Potter?"
James Lily'ye gülümsedi ve "Aslında bilemiyorum," dedi sessizce, yüzünde geniş bir gülümseme ile. "Yani, anlarsınız, ben artık evli bir adamım ve benim de ağır sorumluluklarım var..."
"Ah, sadece teşekkür ediyor." Lily gözlerini kısarak James'i kuleye yönlendirdi. "Ve işte bu da onun mütevazı hâli –iyi şanslar, sana, Daemon."
Witherbee çift parmağıyla asker selamı verdikten sonra koyu saçlı arkadaşının onu çağırması üzerine James, McGonagall ve Madam Hooch ile zıt yönlere doğru ilerledi. Madam Hooch o kadar seri konuşuyordu ki James kadına yetişemiyordu –Witherbee'nin sülalesinden Hogwarts'ın son bir yılda kazandığı uluslararası ödüllerden, yeni tanıştığı ve büyük ihtimalle teklifini kabul edeceği bir büyücüye kadar Quidditch koçunun her bir şeyini öğrenmişlerdi.
Hogwarts gittiklerinden beri evrim geçirmişti sanki. Ama iyi bir evrimdi bu; tıpkı kozadaki tırtılın güzel bir kelebeğe dönüşmesi gibi. Gryffindor takımında eskilerden tanıdık gelen bir tek şimdi bir beşinci sınıf olan Stuart Velazquez; maçı oynayacakları Hufflepuff'ta ise yalnızca Andrew Goldstein vardı. James birkaç dakikada Hufflepuff ve Gryffindor'un tüm oyuncularının isimlerini ve pozisyonlarını ezberlemiş, üstüne bir de yarım saatlik hazırlanma süresinde her iki tarafla da (Gryffindor ile daha çok) sohbeti ilerletmişti. Söylendiğine göre Gryffindor Arayıcı'sı dördüncü sınıf Ariadna 'iki dakikada yakalarım ya' Nightingale ona hafiften kaymaya çalışmıştı. Lily bunu takmamıştı çünkü Hogwarts'tayken hep oldukça çekici bulduğu Witherbee ile konuşuyordu, ama koyu saçlı arkadaşı birazcık fazla korumacı davranıyordu, Lily güldü ve James'i bulmaya gitti.
"Ah," dedi Lily ve gözlerin öğrencilerin bayraklarına dikti, Gryffindor atkısını burnuna kadar çekti. "Burası bana kendimi genç hissettiriyor."
"VIP'de oturmak gibisi yok, ha?" James tek kaşını kaldırarak bembeyaz dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi. "Ee, tabii, kocan anlatıcı olduğu sürece..."
"Mikrofondan uzaklaşacak mısın, James? Ya da tamamen çeneni kapatsan daha iyi olur, doğrusu."
James bir süreliğine sessiz kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 2 - Düşüş Zamanı
ФанфикLily Evans kendini hep oldukça şanslı bir kız olarak görmüştü. Canından çok sevdiği arkadaşları, mükemmel bir nişanlısı ve (bundan pek emin olmasa bile) onu seven bir ailesi vardı. Kim dahasını isterdi ki? Ama refahları uzun sürmeyecekti. Gölgelerd...