-13. Bölüm

338 42 9
                                    

(Medyadaki şarkıyı dinleyebilirsiniz okurken bu aralar bu şarkı baya hoşuma gidiyo)

"Hayır gelemez" Jacob'a baktım. Neden? Hah sen kimsin ki? Sen git Luna'ya karış! Ben birşeyler söyleyeceğim sırada Adrian araya girdi. "Öyle mi? Sen nesi oluyorsun ki? Üstelik sebep?" Jacobın çenesinin kasıldığını fark ettim. "Çünkü akşam ders çalışmamız gerekiyor." Adrian alayla gülümsedi. "Okulun 2. gününden mi?" evet ortam geriliyordu ve ben gergin ortamları severdim. Ama bu kez değil. "akşam Adrian'la gidicem. Daha sonra da ders çalışabiliriz." Jacob'ın gözlerinden anlayamadığım bir duygu belirdi. Ama hemen sonra yerini kızgınlığa bıraktı. Bakışları gözlerimden ayrılmıyordu ve bu rahatsız ediciydi. Adrian gülümseyince biraz olsun rahatladım. Daha sonra sınıfa birileri girmeye başladı. Siyah saçlı kızın da geldiğini gördüm. Kız bana kötü bakışlar atmaya devam ediyordu. Neden herkes bana kötü bakıyordu? Lanet olsun. Daha sonra o kız hakkında Adrian'dan bilgi edinecektim. Bunu aklımın bir köşesine not edip yerime geçtim. Ross da bir süre sonra geldi. "Günaydın!" Bu kız her zaman böyle güler yüzlü müydü?

    Gün boyunca Jacob'ın bakışlarını üzerimdeydi, bu da kendimi diken üstünde gibi hissetmeme sebep oluyordu. Bunlar iyi bakışlar olsa sorun etmezdim ama delici bakışlarını bir Adrian'da, bir de bende gezdirince durumun pek de iç açıcı olmadığını anlıyordum. Mark okula gelmemişti. Çıkışta çantama eşyalarımı koydum ve zilin çalmasını beklemeye başladım. Ross'un derslerle ilgilendiği söylenemezdi. Aslında sınıfta derslerle ilgilenen sadece 4 kişi vardı. Yani öndeki 4 kişi. Zaten hocalar sanırım ilk günler olduğundan geçen yılın tekrarı dışında birşey yapmıyordu. Müfredat pekte farklı değildi bu yüzden ileriki konularda birkaç tekrarla adapte olabilirdim. Zil çaldığında Jacob yine aynı kötü bakışları eşliğinde yerinden kalktı. Adrian da benim yanıma geldi. "Hadi gidelim" telefonumu cebimden çıkardım. "Önce ablama haber vermeliyim, bir saniye bekle" ondan bir iki adım uzaklaştım ve ablamı aradım. "Eve 1-2 saat geç gelsem sorun olur mu?" Ablam telaşlı gibiydi. Bunu sürekli olarak gelen tıkırtılardan ve yere düşen şeylerden anlayabiliyordum. "Hayatta olmaz. Jacob'ın annesi bizi yemeğe davet etti. Jacobla beraber onlara gidin" bakışlarım Jacob'a kaydı. Duvara yaslanmış beni izliyordu. Bir anda tüm sinirim eriyip yok oldu. O kadar güzel duruyordu ki... Adrian da merakla bana bakıyordu ama benim dikkatimi verdiğim tek şey Jacob'dı. "Duru cevap verecek misin?" "Ah.. Tamam geliyorum.." Telefonu cebime sıkıştırdım ve Adrianın yanına adımladım. "Üzgünüm.. Ablamlarla biyere gitmemiz gerekiyormuş, önemliymiş" kaşlarını çattı. "Bu kadar önemli olan ne?" Jacob uflayınca ona onaylamaz bakışlar gönderdim. Jacoblara gideceğimizi söylemek istememiştim ama Jacob benim yerime konuya daldı. "Hadi Duru anneme hazırlıklarda yardım ederiz gecikmeden gidelim" Adrian Jacob'a baktı. Ama Jacob'ın yüzünde sinir bozucu, alay dolu bir ifade vardı. "Bak gerçekten ablam önemseme gitmezdim.." Tebessüm etti. "Önemli değil Duru" "ama eğer istersen yarın bir şeyler yapabiliriz?" Tebessümü gülümsemeye dönüştü. "Tamam. O zaman konuşuruz. Ah bu arada.. Numaranı yazar mısın?" Uzattığı telefona numaramı girdim. Jacob bir kez daha ufladı. "Gidecek miyiz?" Göz devirip Adrian'a el salladım. "Görüşürüz"

Kısa bi bölüm oldu biliyorum snrm sabah okursunuz çünkü saat 4.20 biri bize kahve yapsın aq sjwkkdlaldl her neyse inş beğenmişsinizdir çok yazamadım ama olsundu işler böyle ilerlemeye başladı niahahaaha aslında Adrianın evine gönderecektim ama sonra dedim ki kendine gel Aysu Jacob is the best dedim. Dedim ki dedim? Neyse siz alıştınız benim slq cümlelerime bu arada sırf foto çekmek için sweat almıştım ama balkon estiğinden iyi oldu hajdjajmsjdjqkdk ama bundan size ne haklısınız eğer üşenmeyip buraya kadar okuduysanız sizle evlenebilirim ama Betül kızar bana çünkü ben ona aitim. Neyse bu kadar yeter yarın görüşürüz byeüğ❤

the only truth • js. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin