-25. Bölüm

334 28 9
                                    

 (yukardaki Durucumuz)Sabahın ilk ışıklarıyla aralanan gözlerimi ovuşturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(yukardaki Durucumuz)
Sabahın ilk ışıklarıyla aralanan gözlerimi ovuşturdum. Yanımda Jacob yoktu. Gece gittiğini anımsar gibiydim. Bakışlarımı duvara sabitledim.

Benim Yaşadıklarımın milyonlarca kat fazlasıyını yaşayanlar vardı. Benim annem ve babamın ayrı evlerde yaşayacak olmaları, artık bir ailem olmadığını göstermiyordu. Belki de dün yaşadığım şokla sağlıklı düşünememiştim ama ailesini tamamen kaybeden bir sürü insan da vardı. Üstelik ben zaten Amerika'daydım. Annem bana söylemese ruhum bile duymazdı.

    Aniden açılan kapıyla beraber düşüncelerim uzaklaştı. Ablam yanıma geldi ve birden kollarını bana sardı. "Duru, iyi misin?" Olumlu anlamda başımı salladım.

"Üzülme. Zaten annemle babamı tanıyorsun, ayrılsalar bile birbirleriyle anlaşabilirler. Annem bir süre bizle kalıcak."

Omuz silktim.

"Düşündüm de, üzülecek bir şey yok. Onlar anlaşamıyorlarsa bir arada tutmaya çalışmak sadece daha da üzülmelerine sebep olur. Hem biz üzülürsek annem de güçlü kalamaz"

Ablam gülümsedi.

Bende gülümsedim.

Birbirimize slak slak bakarken sonunda sıkılıp "açım ben yemek yap bana" dediğimde ablam yastığı alıp kafama vurdu. "Ah inanır mısın baya acıdı" "kapa çeneni" evet eski halimize dönmüştük. Somurtmayı severim ama süt görmüş kedi gibi bakmayı değil. Bu yüzden eski Duru olmaya devam :))

   
    Yüzümdeki goodgirl gülümsemesiyle zile basıp kapının açılmasını bekledim. Bayan Thomas kapıyı açtı ve gülerek "hoşgeldin Duru'cum" dedi. "Günaydın Bayan Thomas diğerleri içerde mi?" Içeri girdim. "Hayır tatlım ama birazdan burda olurlar istersen sen Mark'ı uyandır" aklımda sinsi planlar belirmeye başladı. "Tamam" merdivenleri ikişer ikişer çıktım ve diğer beyaz kapıların aksine mavi olan koridorun sonundaki kapıdan içeri girdim. Mark'ın odasına daha önce girmiştim ama inceleme fırsatım hiç olmamıştı.

    Çalışma masasın üstünde duran şarjdaki bilgisayarı, kitaplıkta düzensiz olarak bekleyen -fırlatılmış gibi gözüken- çizgi romanlar, oraya buraya atılmış şapkalar, sandalyenin üstündeki hırka, bir kaç kulaklık, dağınık kıyafetler ve birkaç içecek kutusu. Evet tam olarak Mark buydu. Dünya olsak 3\4'ünü kaplayan sular Mark ve gözleri olur, biz diğerleri 1'lik kısmı paylaşırdık.

   Yerdeki tüylü kazağı alıp burnuna doğru salladım. Elini burnuna atıp kazağı çekitti. Bu kez üzerinden örtüsünü çektim. Hiç umursamadan bilmem kaçıncı rüyasına devam etti.

Uyansana be çck!

Komidinin üstünde duran suyu yüzüne doğru attığımda zıplayarak yataktan kalktı. "Napıyon aq?!" Kahkahalarımın arasından "günaydın Mark" dedim ve koşarak odadan çıktım. NIHAHAHA

   Yine burnumun üstüne düşen yıldız şeklindeki pembe gözlüğü düzeltip kumandayı dudaklarıma yaklaştırdım.
"Baby I'm just gonna shake shake shake, shake it off shake it off"
Kimin fikriydi bilmiyorum ama herkes sırayla şarkı söylemeye başlamıştı. Mark'ın odasında 837178283 tane gereksiz süs vardı ve hepimiz yılbaşı ağacı gibi süslenmeştik. Boynumdan kayan tüylü fları düzeltip havalı bir dönüş yaptım. "Geleceğin Rihanna'sı
Duru bence" dedi Johnny Gülerken.
Why not?
Mark ışıklı noel şapkası, büyük gelen mavi güneş gözlüğü ve boynundaki mor parıltılı süsle call me maybe söylemeye başlayınca hepimiz yerlere yatıp gülmeye başladık. Ariel de küpe olarak taktığı yıldızlarıyla Mark'a eşlik etmeye başladı. Aslında ben Adrian'ı da çağırmıştım ama antremanı olduğu için gelemeyeceğini söylemişti. Şarkının bitmesine yakın Mark "starınız yoruldu fanaşklarım" dedi ve kendini koltuğa bıraktı. Şuan burda olan herkesi cidden seviyordum ve beni rahatsız eden kimse yoktu. Lauren, Johnny, Ariel, Mark, Blake, Ross hepsini yakın arkadaşım olarak görüyordum. Jacob bizim aksimize saçma sapan şeyler takmamıştı ama yine de bize katılıyordu. Skateboard'u açıp söylemeye başladığında bende söylemeye başladım. "Oh sun up until sun down" bana döndüğünde şarkıyı tamamladım. "Try not to think about you"

"Yeah what what what? Yeah what what what?"

    Elimdeki kalemi matematik kitabına saplayacağım sırada Jacob elindeki çikolatalı sütlerle içer girdi. "Uzak tut onu benden" dedim soruyu bilmem kaç trilyonuncu kez okuyup yaptığım işlemleri silerken. "Sebep? Sen çok seversin" haklıydı. "Evet! Severim! Ama bu soruyu çözmeden tuvalete bile gidemem!" Jacob güldü ve yanıma geldi. "Sen neden çalışmıyosun? Sınav 2 gün sonra" "benim matematiğim iyi. Üstelik ben gece çalışmayı sevmem" omuz silktim ve soruya geri döndüm.  "Çekil ben çözerim" kitabı eline aldı ve yaklaşık 1 dakika sadece kalemin kağıttaki sesi duyuldu. daha sonra kitabı önüme getirdi ve "bak kalanını almayı unutmuşsun. Zaten şimdiki yılı istememiş.." Kendimi küçük düşmüş gibi hissettim ve kitabı ondan çektim. "Tamam anladım. Gidebilirsin." Jacob göz devirdi ve yatağıma sırt üstü uzandı. "Dikkatimi dağıtıyosun!" dedim homurdanıp gibi.  "Ne? Nası?" "Ah sen orda tatlı tatlı bakınıp elini saçlarından geçirirken asal sayılarla ilgilenmemi bekleyemez-"
-bu kısımdan sonrası fesat istemeyen okumayabilir :)
dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla donup kalsam da kendimi toparlayıp karşılık vermeye başladım. Beni masaya yasladıktan sonra kendini sana Yaklaştırdı. Aramızda hiç mesafe kalmayıncaya kadar. Alt dudağımı ısırdığında istemsiz olarak dudaklarımdan bir inilti koptu. Elimi saçlarının arasında gezdirirken onun eli belimde yerini bulmuştu bile. Lanet olsun çok sıcaktı! Sağ elini ters çevirip omzumdan başlayarak tırnaklarını kolumun üzerinden kaydırdı. Huylanmıştım. Tişörtümü biraz yukarı doğru sıyırdı ve tırnaklarımı sırtıma sürttü. Kendimi ona bastırdığımda ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Kısık sesle inledi. Üst dudağımı emmeye başladığında bacaklarını belime doladım. Dişlerimi dudağına bastırdım.

"Sadece benimle ilgilen. Matematikle değil sadece ben. Çünkü seni sayılardan bile kıskanacak kadar çok seviyorum."

Sea ben geldim sjajdkakdka valla  bi sonraki bölüm ne zaman bilmiyom çünkü okullar açılıyo ve ben cidden çalışıcam yani öyle jakdkak şimdilik hedefim günde 200 soru ama kesin 100den fazla çözmem dakkdakdkadka neyse ozmn alın Fesatlı bölüm diyim ve bi de şey
2K OLDUK YEYY🌓
Neyse çoğunuz biliyodur ama yine de instagram'ımı bırakıyım bu arada Duru bu kız olucak ama sadece görüntü olarak yani siz sizmişsiniz gibi canlandırın daha güzel olur :)) ozmn byeeğ💕💎

the only truth • js. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin