-35. Bölüm

221 24 5
                                        

-şarkıyı son ses dinleyin lütfen.. iyi okumalar..-


boşluk. sadece bir kelimenin o kadar çok anlamı vardır ki.. düşünmeye başlasanız çıkamazsınız içinden. hani tam gözleriniz direnmeyi bırakıp kendini karanlığa teslim ettiği zaman, kaybettiğiniz kişi gelir aklınıza. gülüşü öyle güzeldir ki, içinde kaybolmak istersiniz.. güzel seversiniz be...


benim yaşadığım hiçbirine benzemiyordu işte. hani orda biryerlerde olduğunu bilmek bile yeterdi ya insana, benim korkum orda olamamasıydı. ilk defa siktiğimin korkusunu iliklerime kadar hissediyordum, ilk defa bu kadar yakın, bu kadar tanıdıktı. 


2 saat 54 dakika 35 saniye.. 36...37....


ben saatlerdir onun nefes alıp almadığını bilmiyordum.


ben saatlerdir onun olduğunu bilemeden yaşıyordum.


ben belkide saatlerdir onsuz yaşıyordum.


yada yaşıyor muydum..


birinin çığlıkları  hastaneyi inlettiğinde içim sanki mümkünmüş gibi biraz daha yandı. gelenin Ross olduğunu görmemle beraber bakışlarımı saatlerdir benle beraber ağlayan Mark a çevirdim. Mark tanıdığım en duygusal çocuktu sanırım.. ve ben onu en son 12 yaşındayken annesi ameliyata girdiğinde böyle görmüştüm.


annem Ross a sarılıp sakinleştirmeye çalışırken ben tekrar bakışlarımı buzlu cama çevirdim. bir  anda kapı açılıp içerden doktor çıktığında olan gücümle ayağa kalktım ve doktorun yanına gittim. benle beraber herkes gelmişti. annesi, babası, annem babam....


"bakın.. size net birşey söylemem çok zor. akciğerlerine çok fazla su kaçmış ve oksijen yerine suyla dolduğundan hasarlar oluşmuş, şuan makineye bağlı.. onun için yapabileceğiniz en iyi şey dua etmek..."


bacaklarım beni taşımayı reddettiği sırada, beynim de düşünememek için direniyordu sanki. dizlerimin üstüne düştüğümde etrafımdaki sesler sadece uğultu halinde geliyordu bana.


ben bugün, fiziksel olarak yaşarken, ruhen ölmeyi tatmıştım.


ben bugün, ilk kez ölmek istemiştim.


*


gece saat 4.. durunun ablası ve ailesi bir odada, annemler bir başkasında.. karşımdaki koltukta Mark ve Ross uyuyor.. Duru yu dinlenmeye odaya almışlardı. oda cam olduğundan görünüyordu. 


her zaman gülümseyen dudakları şimdi kuru ve renksizdi. teni soluk, gözleri kapalıydı. acıyla gülümsedim. o asla sabit uyuyamazdı ki...



the only truth • js. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin