Hayatımda yaptığım en iyi şey olabilirdi. Kendimle gurur duyuyordum. Ama bu duygularımı bana ters ters bakan okul müdürünün önünde dile getirmek, ölümüme neden olabileceğinden yüzümdeki gülümsemeyi saklamaya çalışarak gözlerimi kaçırdım. "Duru, bi daha böyle birşey olursa direk disiplin, biliyorsun değil mi?" dediğinde üzgün görünmeye çalışarak başımı salladım. Evet, rol yapabiliyordum. Ben mükemmelim.
Jacob sırıtarak bana bakmaya devam ettiğinde gözlerimi kıstım. Dudaklarını oynatarak 'akşam bize gel' gibi birşeyler söyledi sanırım. Emin değilim. Olumlu anlamda başımı salladım ve kitabımla ilgilenmeye devam ettim. Ders tarihti ve benim fav dersim olduğundan dinlemem gerektiğini düşünüyordum. Ders cidden hızlı geçiyordu veya bana öyle geliyordu bilmiyorum. Ama zil çaldığında son derse girmek için kitaplarımı dolabıma bıraktım ve biyoloji kitaplarımı alarak sırama döndüm. Ross sabahtan beri uyukluyordu. "Sen iyi misin?" Diye sordum. Çünki bilirsiniz, Ross benim .83738723782'im kadar daha enerjikti ve uyuklamak benim ilgi alanıma girerdi. Tebessüm ederek başını salladı. "Hı hı" aslında üsteleyecektim ama hoca geldiğinden sustum. Biyoloji dersini de öyle fazla sevmesem de matematik kadar nefret de etmiyordum.
Okul bittiğinde Jacob koşarak yanıma geldi ve "hadi gidelim, seni biriyle tanıştırıcam" dedi. Krşm bu ne heyecan aq hırkamı giydikten sonra çıktık. "Luna'ya neden daldın?" dedi gülmemeye çalışarak. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Gülmezmisin! Haketmeseydi yapmazdım." Ekledim. "Hem artık herkes gerçeği biliyor. Ben sadece benle uğraşmasının karşılığını verdim." kolunu omzuma attı ve beni kendine yaklaştırdı. Evlerine vardığımızda zile uzandım ve beklemeye başladık. Tabii ki kapıyı açanın bizim yaşlarımızda bir kız olmasını beklemiyordum. Alık Alık kıza bakarken Jacob gülümsedi ve sarışın kıza sarıldı. "Duru, bu Siera." içeri geçtiğimizde şoku atlatarak kızı incelemeye başladım. Kızın saçları sarıydı ama Loren'ınki kadar parlak ve açık sarı değildi. Ten rengi benimki gibiydi. Ama yüzündeki makyaj onu benim yanımda sanki benden 2 yaş büyükmüş gibi gösteriyordu. Gözlerindeki keskin eyeliner'ı ben kağıt üzerinde bile imkanı yok çizemezdim. Belki ben fazla özensizdim belki de o fazla kadınsıydı. Bilemiyorum. Ama kızda beni rahatsız eden birşeyler olduğu kesindi. Anlamaya çalışmaya çalışırken Jacob yüz ifademi anladı ve açıklamaya başladı. "Duru, bu Siera, klip çekimi beraber yapıcaz" gözlerimi kırpıştırdım. "Şaka?" Güldü. "Hayır. Güzel olucak bence" hı nah "anlamadım?" Omuz silkti. "Yarın çekimlere başlıycaz. Istersen sende gel" hızla başımı salladım. Valla zaten o sormasa da giderdim aq. Taş gibi sevgilimi bu kızla bırakmaya yemiyo napıyım Jacob bu amk havada kaparlar. Zengin, yakışıklı, geleceği parlak........(sonsuz)..... Fln fln "tabii ki gelicem!" Siera denen yollu bana ters bir bakış atınca Bende ona küçümseyen bakışlarımdan attım Çünki niye atmıyayım diymi? Bu aralar çirkefleştim mi azcık sanki. Her neyse konu ben değilim konu ben ve jacob ve geleceğimiz ve geleceğimiz için de bu kızı uzaklaştırmam (daha da önemlisi yakınlaştırmamam) gerek. Sinir krizinden ölmezsem tabii.
Kız kendini övmeye devam ederken ben sadece göz deviriyordum. "Luna da kuzenim zaten" kendimi tutamayarak "ha anladım sizde sevgilime yürümek genetik yani" dediğimde Jacob eliyle ağzını kapatarak güldü. Kız sinirle bana baktı ve "gitsem iyi olucak. Yarın görüşürüz." dedi. Başımı salladım. "Bence de git sen. Hatta hiç gelm-" jacob beni kendine çekti ve yüzümü kendine doğru bastırdı. Kendimi 5 yaşında ablasının bacağına sarılmış insanların içinde yanaklarını ısırma isteği uyandıran, şu oyuncak bebeklere benzeyen kırmızı yanaklı sarı saçlı ve pamuk şeker seven çocuklar gibi hissediyordum (yazar kendi bebekliğini anlattı fln zjakdkalldlaldls) (yemin ederim hayatımda kurduğum en uzun cümle oldu -Aysu) "görüşürüz Siera" dedi Jacob. Hızla başımı çektim ve "yo görüşemezsiniz" dedim. Siera ters bir bakış daha attı ve çıkıp gitti. Şirince -bence şirindim yani- gülümseyerek Jacob'a baktım. Başını kapının yanına yaslayıp gülümsedi. "Bu kadar kıskanç olmak zorunda mısın?" "dedi Adrian'la konuşmamı yasaklayan Jacob" birden sırtım duvara birleşti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, ılık nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Ve bunu her yaptığında nefesim kesiliyordu. "Şu çocuğun adını söyleme" hiçbirşey diyemedim Çünki ben o sırada onun kusursuz yüzünü ezberlemekle fazlasıyla meşguldüm ve her noktasına sonsuza kadar bakabilirdim. "Seni bana bu kadar yakınken bile özlemem ne kadar normal?" Dudaklarını dudaklarımla birleştirdi ve ellerini belimde birleştirdi.
"Değil. Çünkü normal olan herkes. Biz normal değiliz. Biz biziz. Sen veya ben değil. Biz."
AYH ÖZÜR DİLERİĞM BÖLÜM GECİKTİĞ :'( BU HAFTA İÇİ BI BÖLÜM DAHA ATMAYA ÇALIŞIRIM. bu arada abi tam dediğim gibi oldu ya jacobla jenna prim yaptı ve attıkları yakın fotolar da çekimdendi. Hatırlarlısın bi ara J'ın takipçisi 8.2m'a düştü o zaman prim için yaptılar. Şuan yine 8.3m :) Zaten artık kesin çıkmıyolar Çünki jenna dün yayın açmış ve çıkmıyoruz demiş ben izlemedim arkadaşlarım söyledi ben onu takip etmiyom eheheheh dkwkdkaldlşaşsşald neyse ozmnnn byeüğ💜
