-medyayı dediğim yerde açarsınız-
Ellerini nazikçe saçlarımda gezinirken, kadifemsi sesi uykumu açmaktan çok, beni tekrar uykunun kollarına teslim ediyordu aksine. Yüzümü yastığa biraz daha gömdüm ve sol bacağımı yorganın dışına çıkardım. Mırıldandığı şarkıya ara verdi ve;
"güzelim, hadi uyan artık.." dedi.
Huysuzca kıpırdandım ve "hayır..." dedim henüz uykudan arınamamış sesimle.
Birden çenemi tutup beni kendine çevirdiği anda dudaklarını dudaklarıma bastırdığında hızla gözlerim açıldı. Ben gözlerimi açtığımdaysa kendini çekti ve çarpık bir gülüşle birlikte "hazırlan bekliyorum." deyip odamdan çıktı. Tabii arkasında afallamış bir ben de bırakarak...
*
Kimya dersi sıkıcılığından ödün vermeden ilerlerken, her dakika uyumamak için sarfettiğim çaba daha da artıyordu. Başımı sola çevirip söz alan gözlüklü kıza bakacağım sırada Jacob'ın elini çenesine yaslamış beni izlediğini gördüm. Yüzündeki tatlı gülümsemenin beni eritmesi normal miydi? Çocuk seni yerrriimm *-*
*
Ben sıramda oturmuş çözemediğim Fizik sorusuyla uğraşırken boş sınıfı dolduran tek şey kalemin kağıdın üstünde çıkardığı sesten ibaretti.
Ta ki Mark gürültüyle sınıfa dalana kadar!
Hızla yanıma gelip öndeki sıraya oturdu. Koşmuştu, nefes nefese kaldığından belliydi.
"noldu?" dedim başımı sorudan kaldırırken.
Omuz silkti. "Ross'a sevgililer gününde ne alayım sence kanki?"
Elimdeki kalemi masaya bırakıp düşünüyo gibi yaptım.
"Gül fazla romantik, papatya desen herkes alıyo, ısırgan otu al sen bence ona kanki."
Bana öyle bi bakış attı ki bi an bu söylediğim için baya pişmanlık duydum. Tabii bu pişmanlığın yerini alaya bırakması çok - hiç- uzun sürmedi.
"Jacob'ı aramıyorsun." dedi göz devirirken.
Sırıttım. "Birbirimize benziyoruz yani?"
"Of Duru! Yarın sevgililer günü ve hediye bulmam için son 11 saat.." dedi ve söylenerek yanımdan uzaklaştı. Uhm, sabi yarın sevgililer günüydü ben Jacob'a ne alıcaktım?
*
Sinirle AVMnin ortasındaki havuzun kenarına oturduğumda Kenzie de yanıma geldi.
"Ne alıcam ben Johnny'e ya?!" diye cırladı Kenzie.
Başımı omzuna yaslayıp "bilsem önce ben alırım.." dedim.
Kenzie tek kaşını kaldırarak "Johnny'e mi?" diye sordu gayet ciddi bir şekilde.
"He Johnny'e! Jacob'a tabii kime olucak ya!"
Bir kaç dakika daha boş boş bakarak oturduk. Birden Kenzie ayağa kalktığında "yavaş be" diye tısladım. Ne kadar da kibar arkadaşlardık biz (!) "Buldum!" dedi Da Vinci'nin şifresini çözmüş bilim insanı edasıyla.
"Ne buldun?" diye sordum istemsizce yorgun çıkan sesimle. "Tanıştığımız ilk günden beri Johnny'le çekildiğimiz her fotoğrafı tarihiyle birlikte yazıp albümlüycem" bir anda gözlerim ışıldadı. "Oha çok iyi!" Kenzie bana ters bir bakış atıp işaret parmağını salladı bana doğru. "Sakın aynı şeyi yapma!" Tekrar yerime oturup somurtmaya devam ettim. Fuck.*
Elimdeki pakete bakarak 32 dış sırıttım. Alınabilecek en harika hediye falandı bence. Veya bana öyle geliyordu. Bilemiyorum. Kulaklığımı takıp him&i (yazar notu: şuan en sevdiğim şarkı falan olabilir) açtım. Telefonu tekrar arka cebime sıkıştırıp yürümeye devam ettiğimde Jacob'ın hediyeme bayılacağını düşünmekle meşguldüm. Tamam çok büyük birşey değildi ama bence hoştu. Bizim evin sokağına girdim ve yürümeye devam ettim. O anda telefonum çalmaya başladı. Durup cebimdeki telefonu elime aldım ve açtım. Jacob arıyordu. "Efendimm?" "Akşam bize gelmen gerek" sırıttım. "Olur gelirim. Zaten sana vermem gereken birşey var." "Güzel. Çünkü benim de. Akşam görüşürüz." Telefonu kapattım ve yüzümdeki saçma gülümsemeyle yürümeye devam ettim. Eve geldiğimde ablamın da hazırlandığını gördüm. Kendimi ablamın yatağına sırt üstü bıraktığımda "oo nereye?" Diye sormayı da ihmal etmedim tabii ki. Beni takmadan makyajına devam ettiğinde "aman iyi be" dedim ve kendi odama geçtim. Hediyemi komidin üzerine bırakıp dolabımı açtım. Koyu mavi boğazlı kazağımı ve siyah kotumu çıkarıp giydikten sonra aynaya baktım. Iyi olmuştu bence. Rimel ve lipbalm sürdüm ve snap'e girip Ross'un attıklarına falan baktım.
*
Saat akşam 9. Kapıyı tıklayıp açılmasını bekledim. Aslında beklediğim beni Jacob'ın içeri davet etmesiydi ama öyle olmadı. Aksine kendisi dışarı çıkıp kapıyı kilitledi. Ben de bu sırada onu süzdüm. Siyah kotunun üstündeki yine siyah tişört ve üstüne giydiği siyah kot ceket ona çok yakışmıştı. Kırmızı beresinin önünden çıkardığı saçları çok güzeldi. (Saçlarının hala uzun olduğunu düşünelim.)
-medyadaki şarkıyı açın aşqlar-
Jacob gülümseyerek bana baktığında ben de gülümsedim. Elimi tuttu ve loş lambalarının aydınlattığı sokakta koşmaya başladık. Koştuk. Hiç birşey demeden. Nefesim tükenmeye başladığında o da yavaşladı. "Işte geldik..." diye mırıldandı. Bakışlarını gözlerime deydirerek. Sahildeydik. Ve şuan iskelenin en ucunda duruyorduk.Yüzüme yavaşça çarpan rüzgarla kalp atışlarım karışırken Jacob kollarını karnımın üstünde birleştirdi ve dudaklarını saçlarımın üstünde gezdirdi. Nefesim kesilirken başımı omzuna gelecek şekilde geriye attım.
"Seni seviyorum.." diye mırıldandı.
Tam cevap verecekken boynumda soğuk bir şey hissettim. Jacob kolyeyi taktığında ona doğru dönüp boynumdaki kolyeye baktım. Üzerinde d'j.s yazıyordu. Şaşkınlıkla yutkundum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bana tepkimi merak eder gibi bakarken aniden parmak ucumda yükseldim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Kollarını belime sararken kendimi ona doğru bastırdım. Elimi boynuna koyup yüzüne bana biraz daha yaklaştırdım. Beni ne çok sert öpüyordu ne fazla yumuşak. Sevdiğini hissettiriyordu ki bu da yeterdi. Kendimi çekmeden sadece dudaklarımı ondan uzaklaştırıp "teşekkür ederim." diye fısıldadım. "Beni böyle sevdiğin için." Yüzüne hafif bir gülümseme yayıldı. Ve bakışlarını dudaklarımda gezdirip yutkundu. Ve beni sertçe kendine çekip burnunu burnumu sürttü.
"Önemli değil bebeğim."
O kadar yakındık ki nerdeyse konuşurken dudakları dudaklarıma değecekti.
"Seni seviyorum Jacob. Kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar."
Bunu telafi bölümü olarak kabul edelim o zaman. Özür dilerim bi türlü yazıcak birşeyler bulamıyordum ama sonunda im back bitches xskcjucjşğh daha sık bölüm atıcam sözz💗 ama lütfen yorumları yüksek tutalım. aradan aradaa hem 5K okunmayı hem de 1K vote'u geçtik ve bu çok kısa bu sürede oldu hepinize tek tek teşekkür ederim❤❤❤ birşeyler sormak yada konuşmak falan isterseniz diye instagram'larımı da şuraya bırakıyorum çaklıtlı milklerim🍫💞
@aysusogutlu & @aysusartorius
Byeğ♡