Kapının önüne geldiğimizde soluk bakışlarımla karşılaşan Adrian beni omzularımdan tutup hafifçe sarstı. "Duru! Kötü gözüküyorsun." Cevap vermeye gerek duymadım. Adrian'a anahtarımı uzattığımda kapıyı açtı ve beni içeri soktu. Kapıyı kapatıp banyoya doğru yöneldi. Kolumu hafifçe tuttuğundan istesem karşı koyabilirdim ama yapmadım. Aynaya yansıyan görüntüm beni bile şaşkına çevirmişti. Rengi solmuş tenime, aşşağı doğru kıvrılmış olan dudaklarıma ve dağılmış olan saçlarıma baygın gözlerimle baktım. Berbat görünüyordum. Ama kimin Umrumdaydı? En azından benim değildi. Adrian lavaboya doğru eğilmemi sağladı ve suyu açtı. Çok soğuk olmasada serin olan suyu avucuna doldurup yüzümde gezdirdi. İstediğim tek şey uyumaktı. Yüzümü yıkayınca biraz olsun bilincim yerine gelmişti ve başımın ağrısını ancak şimdi fark edebilmiştim. Havluyla yüzümü sildikten sonra odama doğru yöneldim. Ben merdivenleri bitirmek üzereyken Adrian'ın da orda olduğunu hissedebiliyordum. "Üzerimi değiştiricem" dedim ve kapıyı kapattım. Ağlamak isterdim. Ama ağlamadım. Bu kez ağlayamadım. Üzerime bol bir tişört ve bir pijama altı geçirip üzerimden çıkardığım kıyafetlerimi koltuğun üzerine attım. Adrian kapıyı tıktıkladığında "girebilirsin" diye mırıldandım. Ben yatağa uzanırken o da yanıma oturdu. "Birşey olursa beni
araman yeterli. Istersen ablanlar gelene kadar burda kalabilirim?" benim için endişeleniyordu. Bu biraz olsun beni mutlu etmişti. Birinin bana değer verdiğini hissetmek güzeldi. Adrian'a doğru yaklaştım ve dudağımı yanağına bastırdım. Daha sonra da kızaran yüzümü gizlemek için arkamı döndüm ve "iyi geceler" dedim. Adrian güldü ve "iyi geceler" dedi. Daha sonra kapının kapandığını duydum.Yazardan;
Jacob bir kez daha zile bastığında kız yatağında huzursuzca kıpırdandı ama çalan kapıyı umursamadı. Çocuk kapıyı açtığında karşısında Jacob'ı görmeyi beklemiyordu. "Sen burda ne yapıyorsun?" ikisinin de aynı anda sordukları sorudan sonra kısa bir süreliğine odada sessizlik hakim oldu. Daha sonra Jacob kaşlarını çatarak "Duru'yu görücem, çekil" dedi ve dirseğiyle Adrian'ı kenarıya itti. Adrian hakim olmaya çalıştığı sinirlerini bir nefes alarak dindirdi. Jacob'ın kolunu tuttu ve kızgınlığı uzaktan okunabilecek gözlerini onunkilere kenetledi. "Duru uyuyor. Şuan göremezsin," Jacob alay dolu bir kahkaha attı. "Kimsin ki sen?" Jacob Hışımla kolunu çekti ve hızlı adımlarla mervenlerden çıktı. Hangi odanın onun olduğunu anlaması zor olmamıştı. Tek bir kapı kapalıydı. Kapıyı yavaşça araladı ve içeri girdi. Saçları alnına düşmüş, yastığa sarılmış olan kızı yüzünde istemsiz olarak yerini alan gülümseme ile izledi. Yere düşmek üzere olan çarşafı alıp düzgünce kızın üzerine örttü. Biraz daha yaklaştı. Eli saçlarına doğru gitti ama değeceği anda elini hızla çekti ve odadan çıktı. Kızın tarafı belliydi. O ne yaşadığını az çok biliyordu. Oysaki çocuk daha duygularından bile emin değildi. Belki de sevmekten korkuyordu. Bunları daha sonra düşünmek üzere bir kenara itti ve merdivenlerden aşşağı indi. Adrian'a kısa bir bakış attı ve evden çıktı.Cidden çok uykum var yarın söz 2 bölüm atıcam dün gece sürekli uyanıp durdum bu yüzden çok yorgun hissediyorum. Zar zor yazdım bu bölümü. Uzun olmadı ama gece atarım dediğim için yazmak istedim. Bu arada yarın galiba tatile gidicem orda da bölüm atabilirim sanırım ama söz veremiyorum💕 neyse ben bölümü düzenleyip uyucam iyi geceler💜✨
