℘concrete loneliness

4.7K 530 363
                                    

Dürtülmem ile aynı anda panikle uzandığım yerden kalkmam bir olmuştu. Korkuyla etrafıma bakarken bulanıklık yavaş yavaş yok oluyordu. 

"Jin Hyung, ne oldu?"

"Seni baban almaya geldi. Burada sabahladığını öğrenince biraz sinirlendi."

Onun işaret ve baş parmağının gösterdiği miktara gözüm kayınca biraz daha parmağının arasındaki miktarı arttırdı. Gergince gülümsüyordu. Yalan söylediği zamanlarda böyle gergin olurdu.

"Yoongi nerede?"

"Az önce gelmişti. Senin uyuduğunu görünce dışarıya çıkacakken babanla karşılaştı. Onunla da tanışmış oldu. Sanırım onu pek sevmedi."

Derin bir nefes aldım. Annem ve babam geçimsizlikleri yüzünden ayrılmıştı. Fakat deli gibi birbirlerini sevdiklerini bazen çok belli ediyorlardı. Amaçları neydi bilmiyorum ama babamın sinirinin bana olmadığını biliyordum. Kendineydi.

"Ben bir anneme bakayım sonra babamla konuşurum hyung, her şey için teşekkürler."

"Ne demek!"

Yanaklarımı sıkıştırırken son anda elinden kurtulmuş ve annemin odasına doğru adımlıyordum. Gözlerimi kırpıştırdım ve dün yattığım stajyer odasının koltuklarının fena olmadığını düşünüyordum. Omuz silkerek ilerlerken annemin odasının kapısı aralık ve önünde Yoongi'nin durduğunu gördüm. 

"Günaydın, Yoongi. Ne işin var burada?"

"Günaydın, baban geldi. İçeride ama değişik davranıyordu." Basitçe omuz silkerek sorumu es geçti.

"Onlar genelde değişik davranır."

Kafasını sallamıştı. Anlamasa da üstelemiyordu ve düşünceli duruyordu. Gözlerinin altındaki halkalar ise beyaz teninde kolayca seçiliyordu. Uyumamıştı.

Babam odadan çıkar çıkmaz beni görünce kolumdan tutup sürüklemeye başlamıştı. Bir şey anlamadan diğer kolumdan da Yoongi yakalamıştı. İki taraftan çekiştirilmemle Yoongi'ye kafamı sallayarak her şeyin yolunda olduğunu ve bırakmasını fısıldamıştım.

Bir bana bir babama baktıktan sonra derin bir nefes alıp beni bırakmıştı. Babam ise dakikasında beni otoparka doğru sürüklemeye başlamıştı.

"Neden o çocukla yakınsın Jimin? Sigara içtiğini gördüm. İyi bir örnek değil." Sigaraya şaşırsam da belli etmeyip normal bir şeymiş gibi omuz silkmiştim.

"Arkadaşım, baba. Neden bu kadar takıldın?"

Onun sinir aleviyle kavrulan sözlerinin üstüne benim sakin cümlem su dökmüştü. Kolumu sakin konuşmamın aksine sertçe ondan kurtardım.

"Ona söyledin mi nikahı?"

"Evet. Davetiye göderm-"

"Bir de davetiye mi gönderdin! Sen nasıl biri oldun, baba? Neden bunu ikinize de yapıyorsun? Sevmediğinizi görsem cehennemin dibine kadar git o kadınla hayatını sürdür derim. Ama görüyorum! Gözlerim çıksın ki görüyorum!" Sinirle birden parlarken kendimi dizginleyecek tek bir sebep bile bulamıyordum.

"Jimin bak-"

"Bakmak ve sizin mutlu aile tablonuzu görmek annemi nasıl toparlayacağım sorusunu çözmüyor! Ne yapacağım şimdi onun yaşama tutulması için? Ha söylesene..."

"Ben rahatsız olduğunu bilmiyordum. Eğer bilseydim-"

Sinir artık damarlarım dolaşmayı geçmiş bütün hücrelerime yayılmıştı. Zaten dün öğrendiğim bir şeylerle şimdi yüzleşmek zorunda kalmam beni yıpratıyordu.

with spare part | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin