Dün uykunun en saf ve güzel halini kolumun sarılı olduğu adamla tatmıştım. Uyuyamadığım için ne kadar uykusu olsa da sürekli saçımı okşamış, dudaklarıyla beni sevmişti. Hem bana hem yan tarafında uyuyan TaeYong'a göz kulak olurken düşündüğüm tek şey tam bir aile babası olmasıydı.
TaeYong ağladığı zaman arada anneannem gelmişti ama onun da dinlenmesini söyleyerek odadan göndermişti. Uyku ve uyanıklık arasında yorgunluktan kapanan gözlerini ovuşturduğunu ve ayılmaya çalıştığını görmüştüm. Ondan sonrasında uykuya dalarken sevgilimin şakaklarımdaki nefesi ve dudağımın sus çizgisinde hafif bahar esintisiyle zarif bir yürüyüşe çıkan dudaklarını hissetmiştim.
Sabah sessizce anneanneme bir not bırakıp erkenden evimize geçmiştik. Yoongi tek kaldığı evi artık evimiz diye nitelendiriyordu. Bu beni tarifsiz mutlu ederken elimden tutup direkt yarım kalan Yoongi'nin ise hiç tamamlayamadığı uykusuna kendi yatağımızda dalmıştık.
Ellerimi uykunun mahmurluğu ile üstünden çektikten sonra yorgunluktan bayılmış gibi yatan Yoongi'nin cenin pozisyonunu alarak ellerini iki dizi arasına sıkıştırışını gülümseyerek izledim. Ağlamaktan ve uykudan şişen gözlerimi ovuştururken evin hafif serin olmasından dolayı ince örtüyü üstüne örttüm.
İlk kalktığımda başım döndüğü için bir süre yatakta etrafı boş boş izledim ve ikimizin giysileri olan dolabı gördüğüm gibi aklıma gelen şeyle mutfağa koşarak büyük bir çöp poşeti aldım. Bütün Yoongi'nin kollarını saklamak için giydiği ince kazakları poşete yerleştirmiştim ama daha sonra dudak büzerek durum değerlendirmesi yaptım.
Bunları öylece atamayacağım için bir hayır kurumu araştırıp oraya bağışlayacaktım. Bunun mutluluğu ile kocaman gülümsedim ama birden güldüğüm için tek yanağımda hissettiğim keskin acıyla kasıldım. Elim yanağıma giderken aynaya bakmak istemediğimi fark ettim.
Babam bana ilk defa el kaldırmıştı. Ben özür bekleyip beni sakinleştirecek bir kucaklama beklerken, bana yumruk atmıştı.
Bunun içimde olan ağırlığı ise sadece yeni oğlu için olmasındandı.
Onun sevgisini benden başka biri ile paylaşma düşüncesi ile kalbim sıkışırken, şimdi yeni oğlu için bütün şefkatini kullanıyordu. Beni unutmuş ve gayet mutluydu. Ayrıca bu kadar kalpsiz davranırken ve beni umursamazken nasıl Hoseok ve yeni karısına sevgiyle yaklaşabiliyordu, aklım almıyordu.
Ben şimdiye kadar ondan sevgisi dışında bir şey istememiştim. Her ne kadar annem ve babamın arasında mekik dokunsam da, onlar kendi sorunlarında kaybolsalar da benim tek derdim sıcak bir sarılmaydı. Ama artık onlardan olan isteğim, tek kişide istemediğim kadar fazlası vardı.
Bana dokunuşu, sarılışı, gülüşü, her şeye değerdi.
Bornozumu alıp banyoya girerken istemsizce aynada gördüğüm yanağım ile duraksamıştım. İlk başta takmamam gerektiğini düşünüp klozet kapağının üstüne oturmuştum. Aklıma gelen dün olan olaylarla başımı ellerim arasına aldım. Gözlerim dolmaya başlayınca hırsla üstümdeki kazağı çıkarıp attım. Pantolon ve iç çamaşırımı da hırsla üstümden söktüğüm gibi küçük banyodaki soğuk küvete oturmuştum.
Vücudum titrerken bunun sadece soğuktan olmasını umuyordum. Aslında şu an üstümde yük falan yoktu. Ben yük olmadığı için ağlayanlardandım. Babam ve annem benim için bir yüktü. Şimdi ise yüklerim omzumdan da, kalbimden de kalkmış sadece Yoongi ile bezenmişti her yerim.
Suyu açmak yeni yeni aklıma gelse de kıpırdamıyordum. Yaşlar boğazımda düğümlenmiş sanarken aslında çoktan firar etmişlerdi, de ben farkında değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
with spare part | yoonmin
Fanfiction"Sen! Yedek Parçalı!" xx for all my adult children