Aşk zoRa tUtkUn 4

951 111 24
                                    

"                                                                                                            14 Aralık 2006

    Ya bu adam ne yapmak istiyor canım dostum?
Kendisini unutamadığı mı,
hala sevdiğimi,
O'nu kıskandırmaya çalıştığımı mı düşünüyor?

Evet,
belki unutamazdım normal şartlar olsaydı,
ama nefret ediyorum şuan da O'ndan.
Adını duyduğum da bile tiksinti geliyor.
Çektiği mesaja bak,
neymiş O'nu kıskandırmak için Tarık'a yanaşıyor muşum.

Kendini ne zannediyor bu adam!

Tarık saf, tertemiz bir insan cevabını verdim O'na. Kudurdu tabi, kıskançlık krizine girdi. Neymiş efendim,
O'nu sevdiğim kadar kimseyi sevemezmişim. Kendisini unutmak için Tarık'a yakınlaşmışım. 

   "Behey aptal!
Seni unutmak istesem etrafımda bir sürü erkek var, neden Tarık'a yanaşayım. Ben senin gibi seven insanın duygularıyla oynamam." dedim.

Nasıl, iyi demiş miyim dostum?

Benim Tarık'ı kullandığımı söylüyor ya, O'nu kıskandırıyormuşum, ama beyefendi bu oyuna gelmezmiş. Sen git layık olduğun Esra ile takılsana ya!
Bırak artık peşimi! 

   Tarık ile bugün ne oldu, biliyor musun tatlı dostum☺️ Sınıfa girdim, ilkönce yüzüme bakmadı.
Korktum.
Yine de cesaretimi toplayıp yanına gittim. Oturdum.
Bana karşı kayıtsız gibiydi, ama sevdiğini hissediyordum.

"İnsan, kıymetlisini merak etmez mi?' dedi bana ☺️

Biliyordum, her ne kadar belli etmese de ben onun kıymetlisiydim.
Ya âşık değilim bu çocuğa karşı ama bir tuhaf yakınlık hissediyorum dostum. Bana kendimi iyi hissettiriyor, O'nun yanında mutlu oluyorum.
Diğer kızlarda bunun farkında.
Nasıl kıskanıyorlar beni bir bilsen? Bakışlarından anlıyorum.

Aşağılık bir adama sırılsıklam âşıktım lakin mutsuzdum ve gurursuzluğun dibine vurdum. Ama Tarık'ın yanında mutlu oluyorum.
Seviyor muyum?
Bilemiyorum...

Eğer sevgi yanmaksa, acı çekmekse sevmiyorum ama mutlu olmak, iyi hissetmek ise seviyorum.
Bıktırıcı kaprislerinden dolayı bile uzaklaşamadım ondan. Ama artık zamanı geldi. O içe kapanık yürekten kendime ait duyguları öğreneceğim hem de kendi ağzından.

Ban ne dedi biliyor musun dostum akşam çıkarken:

"Belirsizlikler altında eziliyorum. Ya verdiğin karar birini kaybetmene neden olacaksa?"

Ben de dedim ki:

"Güçlü ol. Belirsizlikte zaten hiçbir şey senin değildir." dedim.

Nasıl iyi demiş miyim canım dostum? Akılsız değilse anlamıştır herhalde, bundan daha da açık belli edemem ki :/

     Ama bir yandan da korkuyorum dostum. İçimde hala eski bir ilişkinin enkazı dururken bu çocuğu gerçekten sevebilir miyim?
O'nu mutlu edebilir miyim?
Evet, ben O'nun yanında çok mutluyum, tertemiz aşkını hissedebiliyorum lakin asıl mesele ben O'nu mutlu edebilir miyim?
Ne dersin dostum?"

    Selin, bu sorunun cevabını şimdi veriyordu aslında kendine.
Seviyordu,
âşık değildi ama seviyordu.
Bu sevginin aşktan daha kutsal olduğunu düşünüyordu.
Aşk aklını başından almamıştı, kör değildi. Hem duyguları hem de mantığıyla seviyordu.

Tarık'ın eksiklerini, kusurlarını, artılarını görebiliyordu. Ve toplam olarak seviyordu.

Âşık değildi ancak aşktan nefret ediyordu. Çünkü aşk denilen olgunun Ahmet gibi bir aşağılık insanı tanıyamamasına neden olduğunu düşünüyordu. Gözüne perde indirmişti aşk ve gözünün önündeki kusurları görememişti.

Aşk belki de O'na hayatının en büyük kazığını atmıştı!..

...

BİR YÜREĞİN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜ RAFLARDA!!  (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin