Aşk zoRa tUtkUn 18

906 91 36
                                    

"Bitecek bugün her şey!" dedi ve sınıfa giren uykulu yüzleri seyretmeye koyuldu. 

   Neredeyse hoca gelecekti ama Tarık yoktu hala. Erken geldiğini bilirdi Selin. Hatta kendisinin bu kadar erken gelmesini bu duruma bağladı.
Ama gelmemişti hala.
Yolların, kaldırımların durumuna bağladı Selin bu gecikmeyi. 

  Edebiyat hocası sınıfa girdi, yoklamasını aldı ve dersine başladı.

Tarık yoktu.

  İkinci derse gelebilir düşüncesiyle bekledi Selin. İkinci derste geçti ve beklediği kişi hala yoktu.

  Gelmesi gerekirdi, gelmesi lazımdı, kendisiyle konuşulacak önemli bir konu vardı. Selin, gelebilme ihtimalini göz önünde bulundurarak son saate kadar bekledi.

Ama Tarık gelmedi.

Herkes bir bir ayrılırken sınıftan, O adeta oturduğu masaya çakılı kalmış, hala gelecek umuduyla yerinden kalkmamıştı.

Burada yarına, yarın ki ilk derse kadar bekleyebilirdi. Ama koridordan kendisini kesen iki çirkin göz, iki iğrenç bakış O'nu bu kararından vazgeçirdi.
Çantasını aldı, sınıftan çıktı.
Kendisini takip eden çirkin bakışların yanından hızlıca uzaklaşarak aşağı indi ve evin yolunu tuttu.

                                                         ***
       Ertesi gün yine aynı buzlu kaldırımlardan yavaş yavaş yürüyerek dershaneye ulaştı. Sınıfa girdi bekledi.

Lakin dersler geçti, saat ilerledi. Tarık gelmedi...

       Koca bir hafta vardı şimdi önünde bir sonraki dershane günü için.
Niye gelmemişti bu adam? 

      "Neden yoksun, neden bana bu ıstırabı çektiriyorsun Tarık!" dedi odasına girdiğinde.

Kitaplarını masanın üzerine koydu. Üstünü çıkardı. Lavaboda makyajını temizledi. Odasına bıraktığı telefondan mesaj sesini işitti. Hiç merak etmedi.
Kimden geldiğini biliyordu yine. Umursamadan aldı telefonu eline.
Deneyimleri O'nu yanıltmamıştı.
Tam mesajı okumadan silecekti ki Tarık kelimesini fark etti mesaj metninin içinde.

Merak etti. Okudu Ahmet'ten gelen mesajı.

"Senden etkilendim ben. / Tarık
Oltaya bu kadar kolay geleceğini, büyük aşkından bu kadar kolay vazgeçebileceğini düşünmemiştim doğrusu. Ne safmışsın. Bir daha arama beni! /Esra"

Selin beyninden vurulmuşa döndü. Ellerinden ayaklarından güç çekildi. Yanındaki yatağına elinde telefonuyla yığıldı. Vücudu dondu adeta.

İkinci mesaj geldi Ahmet'ten:

"Bak şu Tarık'a! Ne kadar çapkınmış 😉😉"

Selin'in kafasının içinde ordular savaşıyor gibiydi.
Kulakları uğuldamaya başladı.
Ardından sağanak halinde dayanılmaz bir baş ağrısı çöktü.

Alnı, ensesi çatlıyordu ağrıdan. 

Vücudunda ağır bir yorgunluk, halsizlik hüküm sürüyordu. Erkenden yatağına uzanmak istedi. Gözü masada duran defterine takıldı. Yatmaktan vazgeçti.
Masaya doğru yöneldi.
Sandalyesini çekti, üzerine oturdu.
Defterini açtı. Sıradaki boş sayfaya baktı. Kalemini eline aldı.
Yüreği söyledi, kalemi yazdı:

"                                                                                                  8 Ocak 2007

Yüreğimi incitse de her defasında kalemi elime almak, kahretsin ki bir klinikte alkol tedavisi gördüğü halde her ilaçtan sonra yine alkole sarılan bir hasta gibiyim.
Yüreğim her titrediğinde, kalbim her sıkıştığında kalemi elime alıyorum dostum, sana sığınıyorum.
Keşke demekten kendini alıkoyamayan aptal bir insan edasıyla yazıyorum sana yine.
Artık dertlerimi yüklediğim satırların bıktı mı benden? 
Her defasında aynı kelimeyi yazıyorum diye, "keşke" diyorum diye sıkılmadın dimi benden dostum? 

  Tarık! Sana bıraktım seni, aşkını ve sevgini. Ben beceremedim.
Tam sana dokunacakken, her şeye ve herkese rağmen sana sevdiğimi söyleyecekken önüme set kurdular.
Yıkıldım ben.
Söyleyecek sözüm yok, kalmadı.
Her şeyi Allah biliyor.

Seni hayallerimin, yüreğimin zirvesine oturtmuşken, sen benim kahramanım, gurur abidem iken, bu olmadı be sevdiğim.

Sen gerçekten yazdın mı, bu cümleyi kurdun mu Esra'ya?
İki gündür yollarını bekliyorum, sen beni unuttun mu Tarık!

  Benden bu şekilde mi intikam aldın Tarık! Ben bu kadar mı kötüyüm senin gözünde?
Seni kullandılar, sen de oltaya geldin mi?

Benden bu kadar kolay mı vazgeçecektin? 

Sende mi herkes gibiymişsin Tarık! "
...

BİR YÜREĞİN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜ RAFLARDA!!  (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin