Aşk zoRa tUtkUn 9

954 108 28
                                    

Gözleri doldu.
Semaya baktı.
Ağlamak üzere olan gözleri için kar tanelerinden yardım istedi.
Sonra hemen altındaki kendi mesajına baktı. 

"Duygularını anlıyorum ama sana karşı böyle bir şey düşünmedim ve hissetmedim, hissetmiyorum. Kusura bakma!"

Ne aşağılık bir insan olduğunu düşündü o an. Ne kadar cesaretsizdi. Ahmet'in tehdidine bu kadar kolay boyun eğmeyi nasıl yedirebilmişti kendisine, onuruna?
Seven insanın hep açık sözlü ve cesur olması gerektiğini savunmuştu.
Peki,
kendi yaptığı neydi? 

"Ben aptalım!" dedi.

Telefona sinirle bir defa daha baktı. İstemsiz bir hareketle önündeki kar tabakasına doğru sertçe fırlattı. Beyni hissizleşmişti. Geçmişi dahi düşünemiyordu, hayalinde canlandıramıyordu. Göz kapakları ağırlaştı.

Telefonu attığı yerden almak için bata çıka attığı üç beş adım O'nu iyice yormuştu.
Artık yatağına gitmek, her şeye karşı gözlerini kapatmak istiyordu.
Eğildi, telefonu karın üstünden aldı.
Doğruldu,
tam geriye dönecekti ki birden çığlık attı korkuyla!

Vücudunun uyuşukluğunun yerini şimdi göğüs kafesini kıracakmış gibi atan, adeta yerinden çıkmaya çalışan kalbi almıştı. 

  Site duvarının önünde, yüzünü seçemediği bir insan gölgesi kendisine doğru bakıyor hatta kendisini izliyordu. Selin bağırmak istemişti ancak korkudan sesi çıkmadı.
Ağzı kilitlenmişti sanki. 

"Sen kimsin?" demek istedi lakin diyemedi. Karanlıktaki gölge önce bahçe kapısını açtı sonra ağır ağır Selin'e doğru ilerlemeye başladı. Selin, yüzünü seçmeye çalışıyordu lakin başaramadı. 

"Korkma Selin!" dedi karanlıkta kendisine ilerleyen kişi.

Selin, bu sesi tanıdı.
O an boğazını sıkan elin gevşediğini, kalbinin atışlarının normale döndüğünü hissetti.
Hüzünlendi!
Gözlerinden akan sıcacık su damlalarının kar taneleriyle temas ederek yanağı üzerinde buzdan kristallere döndüğünü ürpererek anladı.

Korkmuyordu,
sese doğru bir adım attı.
Evet O'ydu işte!
Yaklaştıkça belirginleşen yüzü tanımıştı.
İşte karşısındaydı.

Herkes uykuda, bahçede bir beyaz sessizlik hâkimdi.

Sadece O ve kendisi vardı.

"Tarık!" dedi ağlayarak Selin.

Koşmaya çalışırken yarım metreye ulaşan karın üzerinde tökezledi, düştü.
Yılmadı.
Tekrar kalktı ayağa.
Ulaştı hedefine.
Boynuna sarıldı Tarık'ın.
Vücudunun asıl ilacını bulmuş gibi sımsıkı sardı Tarık'ı.

Kollar birbirlerinin boyunlarına dolanmış, yanaklarda biriken gözyaşları birbirleriyle buluşmuştu.
Sema,
kar tanelerini bu birleşen vücutların üzerine döküyordu şimdi. 

...

BİR YÜREĞİN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜ RAFLARDA!!  (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin