XXIX.BÖLÜM: "KÖTÜ ADAMLAR VE KÖR KUŞUNLAR"

45.9K 2.4K 306
                                    

"Altüst olacak, umutsuzluktan öleceğini sanacaksın, ama iç dünyan seni yine kurtaracak."

Hyperion: Yunanistan'da Bir Münzevi - Friedrich Hölderlin

Hyperion: Yunanistan'da Bir Münzevi - Friedrich Hölderlin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

XXIX.BÖLÜM: "KÖTÜ ADAMALAR VE KÖR KUŞUNLAR"

Ben artık bu oyunda acımasız parmaklarla hareket ettirilen kukla değilim, ben bu oyunun ta kendisiyim.

"Müneccim misin be kadın?" dedi Akın hayretle yerinden fırlayıp Timur'a doğru koşarken. İnanmakta zorlanır gibi telefonun ekranına iyice sokularak Akif pisliğinin ismini sesli olarak birkaç kere tekrar ettiğinde Araf'ın yanımda dikleşerek kafasıyla telefonu işaret etti.

"Hoparlöre al." Timur gergin bir şekilde nefes verip kaşlarını çattı ve parmağını ekranda kaydırıp telefonu biraz kaldırarak göğsünün hizasında tuttu.

"Timur, oğlum!" dedi uzun zamandır duymadığım o iğrenç sesiyle. "Neredesin, ortadan kayboldun bir anda?" Timur cevap vermeden önce gözlerini bizim üzerimizde gezdirerek Berna'da kaldığında burun kanatları bir kez daha öfkeyle genişlemişti. Araf el hareketiyle işaret verdiğinde dilini ağzının içinde yuvarlayarak sanki onu görüyormuş gibi kızgınca ekrana baktı. 

"Araf'ın ailesini buldum baba," dedi intikam arzusuyla yanan bir sesle. Sanki daha önce anlaşmışız gibi kurduğum oyunuma devam ediyordu.

"Ne?" Şaşırdığı belliydi ama bir yandan da sesinde tereddütler vardı. Timur dilini alt dudağında gezdirerek söylediğine inandırmak için altını doldurmaya başladı.

"Oğlumun katilini öylece unutacağımı mı sanıyordun? Aylardır nerede olduğunu arıyordum. İstanbul'da izlerini bulunca ilk uçakla hemen İstanbul'a geldim. Son mutlu günlerini yaşıyorlar." Cümlesini bitirir bitirmez Akif sabırsızca lafa atladı.

"Araf'ı mı buldun! Nerede? Nasıl buldun?" O kadar endişelenmişti ki sesi titriyordu. Sonuçta Timur Araf'la karşılaştığı anda bir ikizi olduğunu anlayacaktı ve o zaman her şey biterdi. Timur ustalıkla oyunumuza devam etti.

"Hayır. Artık Araf'a gerek kalmadı."

"O ne demek?" dedi hızlı hızlı. Resmen korkudan nefesi kesilmişti. "Bilmece gibi konuşmayı bırak da düzgün anlat şunu çabuk!" Sinirlendiğini duyunca yüzümdeki gülümseme büyüdü. Berna'nın da keyifle arkasına yaslandığını görmüştüm. Timur ise oyunun içine girdikçe asıl intikamını alacak olmanın arzusuyla onunla böyle oynamaktan hoşlanmışa benziyordu.

"Ailesini buldum. O nasıl benim oğlumu elimden aldıysa ben de onun kızını elinden alacağ-"

"Kızı orada mı?" dedi, ahizenin diğer tarafında olanları aklı almadığı için çıldırmış bir şekilde sözünü keserek. "Neredesin sen?" Timur aynı intikam aleviyle ona karşılık verdi.

SİLMESİNLER İZLERİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin