ÖZEL BÖLÜM
Banyonun içinde sık sık teste bakarak oradan oraya gidip gelirken beklediğim o çift çizgi belirdi. Bu anı tam dört yıl önce Afra'ya hamile olduğumu öğrenirken çok hüzünlü bir şekilde yaşamıştım. Ama şimdi her şey başka bir anın için hapsedilmişti. Elimi dudaklarıma kapatarak testi mutlulukla yerinden kaptığım gibi koşarak banyodan çıktım. Kapının önünde bir o yana bir bu yana giden Araf açtığım kapıyla anında olduğu yerde durarak gözlerime baktığında gülümsedim.
"Hamileyim." Pat diye söylediğimde durdu, durdu ve durdu. Gözleri kilitlenmiş gibi olduğu noktada sabitlenirken korkuyla elimi gözlerinin önünde salladım. Şok mu geçirmişti acaba? Gözünü bile kırpmıyor olması korkmamı gerektiriyor muydu? Önce gözleri kocaman olacak şekilde aralandı, sonra kirpikleri titredi, ardından kaşları çatıldı. Sonra kaş çatmayı bırakıp düz bir ifadeyle baktı. Duygu geçişlerini gözlerimle takip etmekten yorulurken hâlâ bir tepki bekliyordum.
"Hamilesin," dedi kırpıştırdığı gözlerini karnıma dikerken. Ufak bir tebessümle hafifçe başımı salladım. Elimde tuttuğum testteki çift çizgiye uzun uzun baktıktan sonra elini karnıma doğru uzatarak korkak bir ifadeyle oraya yasladı. Yutkunuşu adem elmasını havalandırıp indirirken gözlerini gözlerime dikti. "Şimdi bizden bir parça daha olacak, öyle mi?"
"Öyle," dedim kulaklarıma varan gülümsememle. Gözlerini saran mutluluk parıltılarıyla beni anında kollarının arasına alarak sımsıkı sarıldığında kollarımı boynuna doladım.
"Gerçek bu, değil mi?" diye fısıldadı kulağımın dibindeyken. Hâlâ inanamıyormuş gibiydi. Birden başını kaldırıp doğrulduğunda ne yapmaya çalıştığını anlamak ister gibi baktım. "Doktor!" Sanki yeni bir kelime keşfetmiş gibi gülümsedi. Ardından sesinin yüksek çıkmasına engel olamayarak "Doktora gidelim," diye bağırdı. Başımı sallayıp heyecanına ortak olurken çoktan elimi tutmuş çekiştirmeye başlamıştı.
"Tamam, sakin ol," dedim gülerek ona ayak uydurmaya çalışırken. Merdivenlerden apar topar inerken mutfaktaki Canan teyzeye seslendim. "Canan teyze, hemen döneriz!"
"Nere-" diye mutfağın kapısında durmuştu ki sadece elimdeki testi kaldırabildim. Bir eliyle duvardan destek alsa da artık ayaklarının üzerinde durabiliyordu. Yüzüme yayılan mutluluğum hemen ona geçmişti. Dudakları aralandığında biz çoktan kapıya gelmiştik. Beni evden nasıl çıkardığını anlamazken hemen ön koltuğa oturtup emniyet kemerimi taktı. Aynı hızla kendi yerini aldığında bu hâlini gülerek izlemeye devam ediyordum.