XXXV.BÖLÜM: "FİNAL"

44K 1.9K 788
                                    

"İnsan ruhunun pazarı, sevgilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnsan ruhunun pazarı, sevgilim

 İnsan ruhuna kurulurmuş yine..."

Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Sabahattin Ali

XXXV.BÖLÜM: "FİNAL"

İzler, kalbe düğüm atan bazı anlardır. 

Boğazıma düğümlenen binlerce ilmeklerin arasında yutkunduğum gecelerde öğrendiğim tek bir şey vardı; acı, ruhun boşluğudur. O boşlukta kaç kere savrulduysam da hep bir kez daha ayağa kalktım. Düşenin kalkmaktan başka yolu yoktur, olmamalıdır da. Her ne olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün, sonunda her şeye rağmen ayağa kalkmalı ve hayata sımsıkı tutunmalı

Ben, kalbimi küle çeviren bütün yangınlardan galip çıktım. Kalbin unutmadığı anıların ve uyutmadığı gecelerin son bulduğu anlardan birindeydim. İnsan mutlu olduğunda zaman çok hızlı geçiyordu, sanki akıp gidiyordu. Düğün hazırlıklarıyla uğraşırken hangi günde olduğumuzu bile unutur hâle gelmiştim. Gelinliğin bulunduğu siyah, fermuarlı çantayla bakışırken gülümsediğimin farkında bile değildim. Bu gece nasıl uyuyacağımı hiç bilmiyordum.

"Heyecanlı mısın?" Berna'nın sesiyle irkilerek arkamı döndüğümde kapının ağzında bana baktığını gördüm.

"Çok," dedim kelimeyi uzatarak. "Baksana, ellerim şimdiden nasıl titriyor?" Uzattığım ellerimin heyecandan titreyişi onu güldürürken koluma girerek beni odanın dışına doğru çekiştirdi.

"O kadar heyecan da bırak olsun. Çocuklar da uyuyor, gel biraz kız kıza dedikodu yapalım." Beni verandaya sürüklediğinde Canan teyze de oradaydı. Hava git gide serinliyordu. Bu yüzden dizlerine bir battaniye örtme gereksinimi duymuştu. Berna, beni Canan teyzenin yanına oturtarak elini omzuma koydu. "Ben bir kahve yapayım, geliyorum hemen. Bir yere ayrılmayın sakın!" Koşturarak içeri kaçtığında Canan teyzeyle arkasından gülüştük. Ama benim heyecandan fena karnım ağrıdığı için hemen iki büklüm olmuştum. Elimin birini karnıma götürerek diğeriyle Canan teyzenin koluna yapıştım.

"Heyecandan karnım ağrıyor," dedim küçük çocuklar gibi mızmızlanarak. Tuttuğum kolunu elimden kurtararak omzuma geçirip beni göğsüne yaslarken bir yandan da güldü.

"Ya, bak gördün mü?" dedi övünmekten ziyade, hayatı anlamamı istercesine. "Dün çok ağladın ama yarın güleceksin." Saçlarımı okşarken biraz daha sakinleştiğimi hissettim. 

SİLMESİNLER İZLERİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin