XXXII.BÖLÜM: "KALBİN GÜNBATIMINDA KADERİN GÜLÜMSEYİŞİ"

47.2K 2.3K 353
                                    

"Sana ait olan seni bulur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sana ait olan seni bulur."

Şeker Portakalı - Jose Mauro de Vasconcelos

XXXII.BÖLÜM: "KALBİN GÜNBATIMINDA KADERİN GÜLÜMSEYİŞİ"

     Kader yol değil, yolculuğun kendisidir; çünkü kaderiniz nabzınıza iliklenmiş bir iplik gibi ömrünüzün sonuna kadar sizinle gelir. Yolları seçebilirsiniz, değiştirebilirsiniz ama yolculuğunuzu gittiğiniz yoldan tamamlarsınız. Yol biter ama yolculuk son nefesinize kadar devam eder. Eğer kaderinizde varsa geride bıraktığınız, bırakmak zorunda kaldığınız her ne varsa sizinle gelir...çıkmaz sokakta bile olsa sizi bulur. Çünkü bunca şeye rağmen bizi birbirimize getiren kaderden başkası değildi.

Timur'un uyanma haberiyle apar topar evden çıkarken Hayati tozu dumana katarak sarı taksisiyle evin önünde durmuştu. Her defasında sanki onu göremeyecekmişim gibi telaşla olduğu yerde sarsıla sarsıla bana elini sallamayı ihmal etmiyordu. Gerçi o elini sallarken bütün vücudunda büyük bir deprem yaşanıyordu. 

"Ablam! Ablam benim! Nerelerdesin sen ya? Benden başka taksici buldun diye nasıl ödüm koptu, biliyon mu sen?" Sonra benimle beraber herkesi sırasıyla süzdükten sonra kısılan gözleriyle kendi çapında kısa bir değerlendirme yaptı. Bir eli çenesindeki diğer eliyle "Seni tanıyom, seni biliyom, seni gördüm," diye diye sırasıyla Akın'dan başlayarak Araf'ta durduğunda, Araf'ın ters bakışlarından çekinerek kucağındaki kızımıza kaşlarının altından ürkekçe baktı. "Yeni bir oyuncu var. Şüpheli." Hemen bana döndü. "Aşk olsun abla ya, ne kaçırdım ben şimdi? Bu çocuk kim, bu adam bana neden öldürecekmiş gibi bakıyor?" 

"Onun öldürücü bakması kişisel değil," diyerek lafa atladı Akın, Araf'ın kendisine çevrilen dik bakışlarıyla. Ama bunu umursamadan omuz silkerek kolunu Hayati'nin omzuna dayadı ve sırıtmaya devam etti. "Sorularının cevabını bilmek istediğinden emin misin?"

"Of ay hadi," diye sabırsızlanan Berna ön yolcu tarafını açıp Ege'yle hızla oraya yerleşerek sinirle camından kafasını uzattı. "Hadi be adam, kocam biz gidene kadar hık diye öteki tarafa gidecek valla!" Hayati hemen çemkirdi.

"Hah, sanki bana doktor!" Suratını ekşitti. "Kız sanki sen mi kurtaracaksın adamı?" 

"Gelecek misin şuraya!" diye bağırdığında Hayati de ona bağırmaya başladı.

"Sen bana bağırmazsın! Ben Hayati Ölürdedönmezim." 

"Ay Hayati şimdi hiç sırası değil, bizi hemen hastaneye götürmen lazım."

"Ama abla ya," diye sızlandı küçük bir çocuk gibi. Araf boş gözlerle baktığı Hayati'den bana doğru dönerek başını iki yana salladı.

"Ben akıllı insana olan inancımı kaybettim Esin. Ben bizim bu yolu gidebileceğimize olan inancımı kaybettim." Sonra aniden hiddetlenerek Hayati'ye döndü. "Kardeşim götürecek misin götürmeyecek misin!" Hayati hemen silkelenerek kendine gelip yakalarını düzelttikten sonra arka kapıyı açarak, bir elini göğsüne koyup diğeriyle gösterircesine içeriyi işaret etti.

SİLMESİNLER İZLERİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin