Kaçış Planı

6.1K 182 0
                                    


Güneş sıcacık, yumuşak ışıklarını dünyaya gönderiyor. Henüz ev ahalisi uykuda. Sadece ev temizliği için 1-2 kişi ayakta galiba. Onlara belli etmeden gitmem lazım.Valizimi arka taraftaki asansörle otoparka indiriyorum önce. Geçen hafta bana alınan mini Cooper ı iyi ki kolay yere park etmişim. Zor zahmet valizi arkaya atıp şoför koltuğuna oturuyorum. Artık dua etmekten başka çarem kalmadı. Garaj kapısı açılırken kan ter içinde kaldım korkudan,  ses çıkacak birisi duyacak diye. Taş evin etrafında dolaşırken kapalı ağaçlar içinde bir yol görmüştüm. Arabayı hızla o yöne sürdüm. Farları bile yakmadım korkudan. Doğan güneş ışığında görebildiğim ve aklımda kaldığı kadarıyla sürmeye çalışıyorum arabayı. Yol ne kadar sürdü bilmiyorum sanki saniyeler sanki saatler gibi. Hatırladığım kapıya geldiğimde hatırladığım kadar kolay çıkamayacağımı anladım. Kapının etrafını sarmaşıklar ve bilumum otlar bürümüştü. Ne yapmalı?
Taşeve çok yakındım. Geri dönüp hızla eve gittim. Mutfakta bulabildiğim kesici aletleri toplayıp geri döndüm. Biraz zor olsa da araba ile otların arasından geçebileceğim kadar bir aralık açmayı başardım. Arabayı tam gaz çıkardım yola. Hala kalbim ağzımdaydı. Yolda giderken aydınlanan ağaçların arasından denizi görebiliyordum. Önce müziği sonra camı açtım. İşte buydu istediğim: huzur, rahatlama.
Fakat bu uzun sürmedi. O ana kadar düşünmediğim şey bir anda kafama dank etti:
E şimdi nereye gideceğim ben?
Arabayı gördüğüm ilk benzinliğe sokup kenara park ettim. Kafamı dinlemeliydim. İstanbul hakkında bildiğim fazla şey yoktu. Hatta Türkiye hakkında bile fazla bildiğim yoktu. Aklıma arkadaşım Pelin’ in babasına ait otel geldi. Pelin’ i aradım hemen:
- Günaydın Pelin
- Günayzzzzzzz
- Kusura bakma uyandırdım galiba
- Hımmm yok sorun değil saat 6.30 da uyanık olur herkes di mi
- Saate bakmamıştım
- Sorun değil bu saatte aradığına göre bir şey var galiba. Bir dakika bekler misin? 4 gibi yattımda kafamı bir toplayayım.
- Tamamdır bekliyorum
Bir süre arkadan gelen tıkırtıları dinledim. Sanırım Pelin yüzünü yıkayacaktı. Umarım beni unutup gelip yatmaz.
- Geldiiiimmm. Hayırdır Nurgülcüm canımcım noldu? Aşık mı oldun yoksa ha uyumadın mı sabahladın mı ?
- Ahhh Pelin keşke öyle olsa : ) ama çok daha ciddi. Evden kaçtım
- Anlamadım evden mi kaçtın? Ne ara sevgili yaptında kaçmaya karar verdin? Waaooww çok havalı eski filmlerdeki gibi ha : )
- Yok daha neler ? tek başıma kaçtım ben bireysel yani. Uzun hikaye. Kalacak yere ihtiyacım var öncelikle. Ama bizimkiler duymamalı. Sizin otel olur mu?
- Kızım sen kendinde misin ? senin babanın haberi olmadan sinekler bile tatile çıkamaz. Sen daha otele varmadan basarlar oteli
- O kadar ciddi ha.
- E herhalde.
- Ne yapabilirim yardım et lütfen
- Bak dur biraz düşüneyim. Off zor simdi. Bak aklıma ne geldi bizim Alaçatı da yazlık var. Bu mevsimde kimse gitmez oraya. Bizimkiler de Dubai de uzun sure dönmezler. Zaten yazlığı da kafa dinlemek için aldılar. Başkasının üzerine bu yüzden kimse bilmez. Klima falan var. İsine yarar sanırım
- Ya sen ne diyorsun yaramaz mı
- Tamam o zaman konum atayım sana buluşalım bir saate. Anahtarı veririm hemde nasıl gideceğini anlatırım.
- Harikasın
- Biliyorum şekerim.
Telefonu kapattıktan sonra kendi kendime güldüğümü farkettim. Neyse ki yolda kimse yoktu da gören deli demedi bana : )
Arabayı asfalta çıkartıp yavaş yavaş sürmeye başladım. İste hayatım yeniden başlıyordu. Kanla ölümle beslenen hayattan kendi hayatıma geçebilecektim. On dakika kadar sonra whatsapp tan pelin konumu gönderdi.  Yaklaşık yarım saatlik yol. O arada bir ATM ye uğrayıp yüklü bir miktar para çektim. Oldukça dikkatli olmalıyım yoksa eve sersefil dönmekte var. Bu arada para kanlı ölümlü falan dedim sonra para çektim diye geri adım attığımı sanmayın. Canım babaannem ölmeden önce adıma hesap açtırmıştı. Rahmetli dedem fabrika isçisiydi. Emekli olduğunda bağlanan ikramiye dedem vefat edince babaanneme kalmıştı. Babaannem ölene kadar bankada biriktirdiği tüm parayı bana bırakmış. Ölmeden önce söylemişti bana aman babaanne ne gerek var hem ölümden konuşma çok üzülüyorum hem ihtiyacım mi var sen onu fakirlere ver  demiştim. Bir gün lazım olur gızım demişti. Rahmetli ne hâkliymiş. Bu para anamın ak sütü gibi helal. Anamın sütü ne kadar helal tartışılır tabii o da ayrı konu. Saate baktım 07.05 bizimkiler uyanmıştır ama odama girmezler. Bir kaç saat daha vaktim var. Bana yeter. Pelin' in attığı konumu navigasyona girip yola çıktım. On beş dakika sonra vardığımda ilk başta kimseyi göremedim.  Nerede bu kız ? O sırada  telefonum çalınca bir baktım Pelin arıyor.
- Pelin geldim ben
- Biliyorum sol tarafa doğru ağaçların arkasına bak
- Kızım niye oraya saklandın ?
- Tedbirli olmam lazım.  Anahtarı ve adresi sağ yanında gördüğün direğin yanında tas var o taşın altına biraktım.
- Bu kadar korkuttular ha herkesi. Yani ailem bu kadar mı kötü? Şok içindeyim Pelin
- Her şeyi öğrendin galiba. Yıllarca yurtdışında kaldın. Bir kaç kere bahsetmek istedim sana. Ama annem konuşmamı istemedi. Ailenizin özeliymiş, oralarda gurbette seni üzmemin anlamı yokmuş, dönünce hallolurmuş, hem Soydanların isine karışılmazmış.
- Vay be herkesi sindirmişler. Aksam bahsettiler bizimkiler ama ne kadarını biliyorum bilmiyorum.
- Tamamını bildiğini sanmıyorum Nurgül. Emin ol kimse bilmiyor. Bizim dışardan gördüklerimiz bile inanılmaz şeyler. Yani benim ailemde sütten çıkmış ak kaşık değil. Birkaç kere evimiz falan kurşunlandı
- Ciddi misin ?
- Evet
- Bizim evide kurşunladılar mi hiç veya öyle birsey
- Anlaşılan sen daha pek birsey bilmiyorsun. Kızım sizin evi kurşunlamayı bırak tas bile atsalar o atanları bir daha kimse göremez yeryüzünde. Kahvaltıda yürek bile yeseler imkansız. Var mi o yürek kimsede
- O kadar?
- Aynen öyle
- Pelin çok sağol. Seni arayabilir miyim bilmiyorum bu anlattıklarından sonra. Yani senin başını daha fazla belaya sokmak istemem. İlk fırsatta da Alaçatıda ki evden ayrılacağım merak etme.
- Yok o evin bizimle kağıt üstünde alakası yok. Merak etme. Nurgül?
- Efendim?
- Dikkatli ol. İnan anlattıklarım buzdağının görünen yüzü. Ailenden kork demiyorum farkındasın değil mi? Ailen seni boşuna saklamadı. O kadar koruma boşa değil. Sen Soydanların zayıf noktasısın.
- Teşekkürler Pelin. Sadece hayatımı geri istiyorum. Normal bir hayat
- İyi yolculuklar
- Teşekkürler

NURGÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin