Günler geçti biliyorum. O kadar koşuşturmacalı ki hayat..
Serdar Bey hastaneden çıktıktan sonra yurda gittim. O haftasonu adımımı bile atmadım dışarı. Özlem’ e çok şey borçluyum o olmasaydı tutunamazdım burada. Daha önceki İzmir maceram belli.
Pazartesi hem geçmiş olsun ziyareti hemde hava almak için Serdar Bey’ e gittim. Elbette biricik kankam Özlem ile birlikte. Premsesimiz Avukat Seval’ de oradaydı. Kapıdan içeri girince öyle bir sarıldı ki sanırsınız lise de kopya çekerken ortaklık etmişiz gibi. Bu ne samimiyet yahu. Sıkı sıkı sarıldı dedim hangi ara kanka olduk biz, hastanede acaba adam yüzünden travma falan mı geçirdim hatılamıor muyum bir şeyleri ?
Geçtik oturduk yerimize. Tabii ben şaşkın. Özlem bir benim yüzüme bir Sevvoş’ a garip garip bakıyor. Usulca “anlatırım” dedim sustum. Serdar Bey içeri geldiğinde biz oldukça ilginç muhabbetlerdeydik ki anlatamam. ( çok güzel olduğumuz, Seval’ in doğal!! Güzelliği, genleri, ne giyse yakışması ve kilo almaması gibi tümüyle sıradan konular işte ) Neyse ki Serdar Bey geldi de normal hayata döndük. Kabul ediyorum tokalaştığımızda geçirdiğim küçük kalp spazmını saymazsak her şey normaldi.
Serdar bey gözlerini yüzümden ayırmadan, nasıl oldun iyi duruyorsun , dediğinde ikinci spazmı geçirdim galiba:
-evet daha iyiyim. Sizde oldukça iyi duruyorsunuz(iyi=yakışıklı, fit, zinde, yakışıklı, harika gülen, zeki, yakışıklı, vs)
- evet daha iyiyim. Bakıcım çok iyi
Bakıcı? Seval hangi ara yerleşti be eve? Sinsi günlerce uğramadı bile hastaneye, tehlike geçince eve mi yerleşti. Gözleri morarırsa kendine bakar belki.
Oooo kimler gelmiş.
Kafamı çevirince Orhan abiyi gördüm ama ne görme. Çiçekli mutfak önlüğü içinde, elinde üzerinde koca bir çorba kasesi olan pembe bir tepsi…
Hah bakın kızlar bakıcım dedi tepemde bitti sağolsun kendisi
Arkamdan mı konuşuyorsun lan
Yok abi arkandan konuşmak kim ben kim ?
Kızlar bu koca oğlana söyleyin bu tavuk suyu bitecek.
Abi yeter grip değilim ben kurşun yedim, tavuk suyu kurşuna ne edecek?
Şifalıdır oğlum iç bakayım limonluca
Abi gıdaklayacam yakında. 2 gün sonra gazetede toplantı var, raporları gıdaklarım sonra neden bizi kovdular deme bak.
İçeceksin o kadar. Bak Serdar özellikle şu kıvırcık güzele dikkat et, bir çantaya bakar işin. Hadi bakalım
Biz kıkırdarken Sevoş boş boş bize bakıyordu. Eee anlamazsın tabii güzelim, biraz etrafında ilgilen değil mi ?
Siz muhabbeti oldukça ilerletmişsiniz, inanın anlamıyorum, dedi Seval. Opps beynimi mi okuyorsun sen?
Sen daha hastanede ki muhabbeti görseydin Seval Hanım, neyse bir ara Serdar anlatır sana. İç sende çorbanı , unutmadım seni.
Ahh keşke bende olabilseydim yanınızda ama ne yazık ki Viyana’ da önemli bir toplantım vardı. Daha dün gelebildim Türkiye’ ye. Haberi alır almazda hemen geldim. Şok oldum duyunca. Eşkıyalara bak sen………..
Kalanını anlatmıyorum. Çünkü o sırada Özlem’ in garip bakışlarını görünce dinlemedim Seval’i. Ne düşünüyordu bu kız. Ben bunu düşünürken Seval’ in bana bir şeyler anlattığını farkettim:
Ah evet Seval Hanım haklısınız( ne anlattığını bilmiyorum, ama kesinlikle haklı değildi eminim)
Ah Nurgül’ cüm Viyana programım o kadar yoğundu ki bazen kahvaltı bile etmeyi unutuyordum. Kaldı ki internette haberleri okumadım hiç. Aklıma bile gelmezdi ki zaten bunlar. Özlem hanım bir şey mi diyecektiniz bir garip baktınızda ?
Lcwaikiki ?
Efendim?
Viyana’ da mağaza mı açmışlar ?
Pardon?
Hiiiçç , galiba ben ışınlanmayı buldum
????
Sorun yok , sınavlar yakın ya şu ara uyumadım.
Nesi var bu kızın. Kalksak iyi olacak. Sanırım kendi dertlerimden ilgilenemedim can dostumla? Umarım olaylar hastalığını tetiklememiştir.
Apar topar çıktık evden. ( biz evden çıkarken Serdar Bey’ in çorbayı lavaboya dökmesini görmemiş gibi yaptım,evet)
Dışarı çıkınca biraz yürümeyelim dedim Özlem’ e. Batıkentin havası iyi gelirdi belki.
-Özlem, iyi misin?
- iyiyim
- Emin misin?
- Evet, asıl sen iyi misin? Ne bu sorgu?
- kızım, 2 dakika önce Viyana’ ya ışınlanmaktan bahsediyordun??
- Anlatırım. Yürüyelim, uzaklaşalım.
10 dakika kadar yürüdük. O 10 dakika içinde kafamda 50 fikir geçti. Noluyor yahu?
Nurgül, kim bu süslü?
Kim kim? Seval mi ?
Adı neyse işte
Serdar Bey’ in arkadaşı , sanırım yani , sadece arkadaşı
Çok kötü bir kadın o
Anlamadım
Yalancı o. Bir insan yalan söylüyorsa her türlü kötülük beklenir ondan
Ne yalanı
Viyana’ da falan değildi. Geçen hafta Espark’ ta Lcwaikiki de kabinimden denediğim bluzu aldı.
Nasıl ya?
Kıyafet deniyordum. Birkaç tane alıp kabine girdim. Denedim bir kaç tane, bir tanesini ayırdım kenara, alınacakların içine ,sonra pantolon denedim, bol geldi bedeni var mı diye satış görevlisine sormaya gittim. Bu Seval midir nedir, o da ben çıkarken yanımda bir şeyler deniyordu. 5 saniye ya sadece. Bir döndüm bu yanımdan hızlıca geçti, hatta omzuma çarptı. Ne oluyoruz be dedim, baktım, elinde benim aldığım bluzun aynısı vardı, iyi biliyorum. Kabine girip bir baktım bluz yok. Şimdi satın almadığım halde ürünün şahsıma ait olup olmaması ile ilgili evrensel tartışmaya girmeyeceğim ama bu kadına dikkat et. Neymiş Viyana’ daymış. İlk gördüğümde acaba dedim , insanlar çift mi yaratılıyor? O yüzden garip garip bakıyordun. Sende ne alakaysa “anlatırım” dedin.
Ne bileyim kadın kim diye düşünüyorsun sandım
Evet aynen öyle düşünüyordum. Ama sonra kendini övmeye başlayınca hatırladım. Neymiş elitmiş. Hah.
Neden böyle garip bir şey yaptı bu kadın şimdi ?
Sonradan görme çünkü. Bak bu kadına dikkat et. Ben insanı yüzünden tanırım. Sinsi bu kadın. Yalancı. Olay bluzu alması falan değil, yalan söylemesi. Yalan söyleyenden her şeyi bekle. Avukat bile olmayabilir.
Serdar Bey öyle biriyle arkadaş olmaz.
Serdar Bey akıllı adam, kolay kolay tongaya gelmez. Belki O da o kadar iyi tanımıyordur onu. Sordun mu hiç?
Yok hiç sormadım.
Sen bana güven. Yalancı, sinsi ve tehlikeli bu kadınKafam karışmıştı. Neden böyle bir şeyi yaptı ki ? Eskişehir’ de ise neden gelmedi hiç ve neden yalan söyledi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NURGÜL
ChickLitHayat beklemediğiniz bir yöne gittiğinde ne yaparsınız ? Yoklukla imtihan mı herşeye gözü kapatıp hayata devam etmek mi ?