Kimseye söylemeye çekinir ya insan ben kendimden bile çekinir olmuştum. O çocuktan cidden korkmuştum. Zaten sadece kızlara söylemiştim ama onlarada içimde ki korkudan ve ilerde görüşeceğiz dediğimden bahsetmemiştim. Kızlar kapımın önünden beni aldıktan sonra okula gelesiye kadar başımın etini yemişlerdi.
"Dikkat et nisan
Bizden ayrılma nisan
Gerekirse şikayet et nisan
Hemen abine söyle nisan
O çocuk sana bir şey yapmadı demi nisan""Ah yeter!" Dediğimde ikisi de kafasını kaldırarak bana baktı.
"Neyin var?" Diye sordu Semiha,
"Aynen" diye Aygül destekledi.
"Sabahtan beri kafamın etini yediniz. Beynim error verdi. Hala tekrar ediyor." Dedim sinir ile Aygül saçlarımı okşarak konuştu.
"Tam da istediğimiz gibi demi semiha" semiha da onaylayarak kafa salladı. Konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Kafama yavaşça vurarak.
"Aklının bir köşesine yazda ilerde lazım olur." Dedi Aygül "Hıııı" dedim. Onu sinir etmek için semiha aygül'e bakarak konuştu."Derslerde gözünü ayırma teneffüste bende"
"Tamam tamam merak etme" dedi.
"Yahu! Ben koskoca on sekiz yaşında reşit bir kızım. Bak altını çiziyorum. Yani demem o ki ben kendime bakarım. Çocuk gibi üzerime titremeyin sizde" diyerek sinirle yanlarından ayrılarak sınıfa doğru yürüdüm. Sınıfa girdiğimde beş kişi falan vardı. Sırama doğru yürüdüm iyice sınır olmuştum bu durumdan gerçekten baymışlardı. Sırada benim kitabım açıktı. Içinde bir kağıt.
Kağıdı elime alarak havaya kaldırdım ve geçmeyen sinirim ile konuştum."Gençler" dediğimde hepsi kafasını bana çevirdi.
"Bunu kimin koyduğunu gören var mi?"
Hayır anlamında sallanan kafaları görünce daha çok sinir olmuştum.
"Nasıl bir Allah'ın kulu görmez. Anlamıyorum." Dedim bağırarak bu arada Asaf sınıfa girmişti. Sınıfa bakış attıktan sonra yerine geçiyordu ki gözgöze geldik. Bu sefer kafasını çeviren ben olmuştum. Mektubu açarak okumaya başladım.
"Iyi misin dildarim.. Cok korktum. Seni kaybetmekten, dikkat et kendine♥"
Kimsin sen be!
Dildar da kim?
Af. Allah'ım etrafımda hiç mi normal erkek yok. Tek istediğim onun beni sevmesi...Aygül yanıma gelerek oturdu. Bir yandan kitaplarını çıkarıyor bir yandan da bana bakıyordu.
"Ne var " diye söylendim.
"Neyin yok şu haline bak. Kızgın, sinirli, alıngan, kırılgan, duygusal bir kız çocuğu gibi davranıyorsun senin için ne kadar üzülüyorum ya. Bırak artık.."
"Olmuyor ya olmuyor anlatamıyor muyum onsuz olmuyor, dün kadar saçma bir günde halimi bildiği halde gelip bana iyimisin bile dememesi beni deli ediyor. Beni merak edecek kadar bile sevmiyor.!"
"Sus artık sesin duyulacak" dediğinde ağlamaya başladım. Lavaboya gitmek icin ayağa kalktığımda arkamı dönerek baktım oturmuş kitap okuyordu. Bu beni daha çok sinir ediyordu hemde çok. Kapıdan çıkacağım sırada içeriye hoca da girdi. Oh mis başka eksik yok mu diye bağırasım vardı.
"Neyin var nisan" dedi suratıma bakarak
"Yok bir şeyim lavaboya gidebilir miyim?" diye söyledim kafam aşağıda bir şekilde
"Tamam gidebilirsin çabuk ol ama acele et" dediğinde onun aksine yavaş adımlarla lavaboya geçtim. Aynada kendime bakınca daha çok ağlamaya başladım. bir süre sonra elimi yüzümü su çarparak sakinleşmeye çalıştım ve gerisin geriye girmek istemediğim sınıfa doğru yol aldım.
Bütün gün çalıştım ama başarılı olamadım takmamam gerekiyordu biliyordum ama farkında değildim olmuyordu. Beni fark etmesini istiyordum. Bana bakmasını istiyordum. Gözlerinde kaybolmak istiyordum. Neden beni anlamıyordu. Haramsa helal olsundu yani..
Kızlarla birlikte eve doğru yol aldık. Eve geldiğimde anahtarın ile içeriye girdim. Ayaklarımı sürüye süreye.. Her zamanki gibi annem yemek hazırlıyor, babam gazete okuyor abim ortalıklarda görünmüyordu. odama geçerek kapıyı kilitledim. Üzerimi değiştirecek bile halim yoktu kendimi çok bitkin ve yorgun hissediyorum. Yatağıma girerek kulaklığı kulağıma taktım ve son ses müzik eşliğinde ağlamaya başladım. Hiçbir şeyi önemsemiyordum telefonumdan hesabıma girerek bir söz yazdım ve gönderdim.
Kelebek misali bir söz paylaştı!
Bakma artık! Bu zamana kadar bakmadığın gibi yine bakma bana, yine görmezden gel! Yine duyma sessiz çığlığımı...
.....
"Kızım tabağına oynamasına ye yemeğini" diyen anneme kafamı kaldırarak baktım. On dakikadır yemek yemiyor tabakla oynuyordum.
"Abim nerede?" Dedim zıt bir şekilde
"Kursa gitti." Dediğinde kafamı sallayarak yemeğe devam ettim. Bütün gün böyle sıkıcı geçti. Ders çalışmakta istemiyordum telefonumu alarak mesaj atacağım sırada mesaj geldi. Bilmediğim numaradandi.
05*********:
Neden bu kadar bitkin duruyorsun? Hiç yakışmıyor.Siz:
Kimsin sen? Nereden biliyorsun bitkin olduğumu?? :
Sana beni bulmaya çalışma dedim Dildar? Söz dinlemiyorsun!Siz:
Tanımadığım insanlarla konuşmuyorum!?:
Iyiyim de yeter. Üzme kendini her şey Nasip. Üzüldüğün şeylerin elbet sebebi var. Sevinecek şeylere üzülüyorsun.Siz:
Ne gibi? Neye sevinecegim ki!?:
Başka bir şey diyemem iyi düşün anlarsın! Dikkat et kendine dildarim...............
Başka da bir cevap yoktu. Artık sinir oluyordum. Lavaboya giderek abdest aldım. Kuran' ımı okuduktan sonra namazımı da kıldım. Abim sayesinde çok güzel kuran okuyordum. Kuran okuyunca rahatlamıştım. Çok çabuk fikir değiştiriyordum yerimden kalkarak test kitabımı aldım.Baya yorulmuştum kafamı sağa sola çevirerek odamda göz gezdirdim. Değişiklik şarttı.
Abimin odasına doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattığımda içeriye girmemi söyleyince kapıyı açarak karşısına oturdum. Kafasını kitabından kaldırarak bana baktı.
"Nasılsın güzelim"
"Iyiyim abicim, ders çalışıyordum ara vereyim dedim" dedim.
"Iyi yapmışsın yorma kendini"
"Haklısın abicim" diyerek devam ettim.
"Ee sen neler yapıyorsun anlatsana?"
"Aynı be güzelim bir değişiklik yok" dedi halinden sıkılmışa benzerken
"Kız falan" dedim göz kırparak
"Nisan ne kızı abicim he" dedi gülerek
"Ee ne zaman evleneceksin sen ya" diye homurdandim.
"Ne oldu sıra sana gelmeyecek diye mu bu merak "
"Abi ya ne alaka" dedim ama yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Bu kadar hava yeterdi herhalde, lafı yemiştim zaten.
"Neyse abi ben gideyim" dedim.
"Git bakalım domates"
"Hayırlı geceler" diyerek kapıyı kapattım.
Odama içerek yatağıma yattım. Gözlerim tavanda ki yıldızlara kayarken beynim hayal kurmaya geçiyordu. Yüzümde isteksiz gülümseme peyda oldu.
Düşünsenize ben ve asaf..."Bölüm sonu
Oy ve yorum bekliyorum inşallah ♥"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul ~HemHâl ~
EspiritualZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı.. Vakit bir gündüz vaktiydi. Gönlümden dökülenler.. * "Bu sen misin gerçekten?" Diye sordum korka korka emin olmak istercesine, "Evet benim" dedi sadece ve kendinden emin bir şekilde kafasını önüne eğerek arkasını döndü...