Abimin düğünü olduğu için ev hayli kalabalıktı. Bir oraya bir buraya koşturmaktan fena olmuştum. Iyiki abim erkekleri diğer eve götürmüştü de rahat hareket edebiliyorduk. Sonunda İnci ile kavuşacaklardı çok badireler atlatmışlardı ama çok şükür birbirlerine helal olmuşlardı. Çok uyumluydular onları görünce özenmemek elde değildi. Onlar benim için örnek bir ciftti. Inşallah bizde öyle güzel ailelerden olurduk.
Içerden bir teyze bağırdı. Ben mutfaktaydim.
"Kapıya bir bardak su " diye bağırdı. Suyu bardağa koyarak elime aldım. Ama kalbim normalden farklı bir şekilde atıyordu. Elimi kalbime koyarak konuştum."Yıllar oldu böyle atmayalı, hayır olsun inşallah" diyerek yürümeye başladım. Çok heyecanlandığım da genellikle sınıfa gireceğim zaman böyle atardı. O da onu görmek için. En son konuşmadan sonra bir daha konuşmamıştık. Kapıya gidince dışarıya seslendim.
"Erkek var mı"
"Var kızım ona göre gel" deyince feracemin üzerine peçemi takarak kapıdan dışarıya çıktım. Suyu uzattığım kişiye kafamı kaldırarak bir an baktığımda kalbimin neden böyle attığı anlaşıldı. Suyu aldığı için bıraktığım bardak yeri boylarken ve çıkardığı ses ile kendimize geldik. İçerden söylenenlere cevap vererek eğildim. Hızla ellerim titreye titreye toplamaya çalışıyordum ki eğildi. Çok yakındık onun ikazı ile kalkarak bekledim.
"Dokunma ben hallederim" dediğinde elimi çekerek ayağa kalktım.
.............................
ZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı..
Vakit bir gündüz vaktiydi.
Gönlümden dökülenler..
*
"Bu sen misin gerçekten?" Diye sordu."Evet benim" dedim sadece ve kendimden emin bir şekilde kafamı önüme eğdim. Onun için özlem duyan organlarım kendini belli etmek için sabırsızlanıyordu. Kalbim haddinden fazla atıyor, kulaklarım duyacağı kelimeyi bekliyor, gözlerimden bahsetmeyelim neredeyse dile gelecek, göz demişken bir gözleri var ömür boyu baksam doymam sanki.. o yüzden bakmamaliyim bakmayacağım evet evet bakmadan arkamı dönsem çok iyi olacak derken bakmadan
arkamı döndüm. Tam gitmek için adım atmıştım ki:"Çok şükür Allah'ım" dedi. Ve fısıltı halinde konuştu ama duydum.
"Allah daim etsin"
"Amin " dedim içimden senin bilmediğim bütün dualarına amin.
Ne yapacaktım..
Ona bu kadar özlem duyarken..
Nasıl zordu onsuz yaşamaya çalışmak..
Nasıl zordu hayata devam etmek...
Nasıl zordu nasıl olduğunu bilmeden uyumak, anneler evlatları için düşündüğü şeyi bende düşünüyordum. Çok saçma mıydı yoksa fazla mı kabullenmiştim.
Aç mı? Tok mu?
Dersleri nasıl? Uyuyor mu?
Hasta oldu mu? Sıkıntısı bir derdi var mı? Bunları düşünerek hayatın zorluğu ile mücadele ederken dua etmek elden gelen tek şey dua etmek bilmediğin tüm sorulara dua etmek...
Yapabildiğim tek ve en kuvvetli şey dua etmek...
#AR(8 ay sonra)
Aynaya bakarken gülümsedim. Mor elbisemin icinde dönerken koşturan kişiye bende eşlik ederek sarıldım. Sarılı bir şekilde dururken konuştum.
"Aygül'ümmmmmm"
"Canımın içi" dedi ardından ellerimi tutarak bana baktı.
"Çok güzel olmuşsun"
"Teşekkür ederim" dedim elbisemin eteklerinden tutarak bana gülerek konuştu.
"Hadi annenler gelecek şimdi ben nerede giyineyim" dedi. Onu odaya alarak hazırlanmış olan bizim kızlara doğru tutarak konuştum..
"Bu kardeşim aygül"
"Meşhur aygül tanımayan yok nisan öldürdü bizi senden bahsederken "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul ~HemHâl ~
EspiritualZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı.. Vakit bir gündüz vaktiydi. Gönlümden dökülenler.. * "Bu sen misin gerçekten?" Diye sordum korka korka emin olmak istercesine, "Evet benim" dedi sadece ve kendinden emin bir şekilde kafasını önüne eğerek arkasını döndü...