"Bakmayın tebessüm ettiklerine bu bir umutsuzluk resmidir.
......Bu aşk değilde ne gözlerimdeki heyecan.
Bu aşk değilde ne içimdeki korku
Bu aşk değilde ne bir parça mutluluk
Bu aşk değilde ne kaybetme korkusu Bu aşk değilde ne dolan gözlerim
Bu aşk değilde ne adını duyunca atan kalbim
Bu aşk değilde ne içimdeki sen
Bu aşk değilde ne içinde ki ben....
.
.Sevgi..
Bir sevgi; içimde ki dolu olan yer! Bu mu yani bu kadar mı tek kelime seviyorum mu?
Fedekarlık..
Saygı..
Muhabbet..
Özlem..
Aşk..
Hasret..
Hangisini ele almalıydım, hangisini anlatmalıydım. İçimdeki duyguyu kim tarif edebilirdi kime yansıtabilirdim. Kime anlatabilirdim.. Ben içimdeki seni ancak haykırırken kime rahatlıkla söylerdim.Nasıl dökülürdü kelimeler, nasıl kifayetsiz kalırdı cümleler...
Okulum bittiği için Manisa'daydım. Ama yarın sabah dönmeyi düşünüyordum. Namaz kıldıktan sonra babamın karşısına geçerek oturdum. "Baba iznin olursa ben kütüphane açmak istiyorum"
"Tek başına mı?" dedi.
"Sen varsın arkamda" dedim gülerek
"Bak sen" deyince "Borç istiyorum " dedim elini dizime koyarak konuştu.
"Sen benim oğlumsun ne borcu" dedi.
"Öyle ama "deyince
"İtiraz istemiyorum" dedi ve konuşmaya devam etti.
"Senin kız ne yapıyor, istemeyecek miyiz hâlâ?" dedi gülerek babamla samimi olmayı seviyordum.
"Konuşmayı düşünüyorum tabi dinlerse" dedim."Düzgün konuşta, üzme gelinimi" dedi.
"İnşallah babacım, Allah razı olsun" dediğimde Ali yanına çağırdı. Birlikte odaya geçerek oturduk. Ali, içine kapanık bir insandı genel olarak. Onunla herzaman konuşurken çekiniyorum ben daha açık sözlü kalıyordum onun yanında, tabi çoğu yerde utangaç olarak biliniyordum.
"Efendim " dedim. Ali derin bir nefes alarak karşıya baktı ve konuşmaya başladı. "Asaf yaşayamıyorum kaldıramıyorum ne yapacağım" dedi. Konuyu bilmiyordum ama bu sıkıntısı hep Allah'a asi geldiği içindi.
"Huzur İslam'da kardeşim, bende nefes alamadım. Banada zor geldi dayanamadım ama Rabbim vardı. Her sıkıntım da gideceğim bir secde vardı. Git sende secdeye Rabbime anlat derdini" dedim. Nefesini dışarıya vererek konuştu.
"Bir kız var" dedi.
"Evet" dedim. Ali ilk defa bana bir sıkıntısını anlatıyordu oldukça şaşkın ve merak eder bir vaziyette dinliyordum. "Bu kızla konuşmaya başladık. Her şey güzel gidiyordu. Bu kız kapalı tesettürlü annem gibi yani sonra evlenmeyi düşündük. Nikah konusunu ama biliyorsun benim inancım tam değil-" dediğinde gözlerimi kapattım. Bu benim duymak istediğim son şeydi.
"Biliyorsun o yüzden ayrıldık. Ne kadar zaman geçti unutamıyordum. Ve onu yine görmeye başladım" dedi. Gözlerim ile konuştum diye bilirdim. Baktım baktım.. "Kız" dedim.
"Çok özlemişim ya bir görsen tabi o da şok oldu" dedi. "Ali tek sorun sen misin?"dedim.
"Bu yüzden sana kızıyordum. Nisan'ı üzme diye ben uydum sen yapma" diyerek önüne döndü. Cebinden sigara çıkararak dudağına götürdü. Bu arada ağzından çekerek konuştum.
"Hoşuma gitmiyor" dedim. Sinirle soludu ve geri cebine koydu.
"Dışarı çıkalım mı" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul ~HemHâl ~
EspiritualZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı.. Vakit bir gündüz vaktiydi. Gönlümden dökülenler.. * "Bu sen misin gerçekten?" Diye sordum korka korka emin olmak istercesine, "Evet benim" dedi sadece ve kendinden emin bir şekilde kafasını önüne eğerek arkasını döndü...