Annem beni salona çağırdığında hazır vaziyette koltuğa oturdum. Aygül ile görüşecektik. Fazlası ile heyecanlıydım. Arkadaşımı çok özlemiştim. Annem gözlerime bakarak söze girdi.
"Kızım senin ile önemli bir şey konuşacağım"
"Hadi anne" dedim acele ile
"Kızım seni Ubeyd'e istiyorlar"
"Ne?"
Annemin ağzından çıkan şeyi benim kulağım duymuyordu. Hiçbir kuvvet bunu bana idrak ettiremezdi. Anneme bir şey demeden oturduğum yerden kalktım. Tam odadan çıkıyordum ki annem konuştu.
"Akşama gelecekler geç kalma!"
Ne yani bana sormuyor muydu? gerçekten bu kadar basit miydi kızını vermek, onun rızası önemli değil miydi? evlenecek olan ben değil miydim? kendileri mi evlenecekti sinirle dış kapıyı çarparak çıktım. Aygüllere doğru giderken vazgeçerek arkamı döndüm. Yürümeye başladım. Hızlı hızlı sanki bir yere yetişecekmiş gibi sanki kaçabilir mişim unutabilir mişim gibi .. gözlerimi kapatsam yaşanmamış olsa diye düşündüm ama çok geçti. Ubeyd benim arkadaşımdı beni sevdiğini biliyordum ama bu benim istediğim şey değildi. Benim beklediğim bu değildi. Ben bunu yapmazdım. Yapabilir miydim? Kalbime gem vurabilir miydim. Hayır hayır olamazdi. Parka geldiğimde tam asaf ile konuştuğumuz yere gelerek diz çökerek oturdum. Çocuklari umursamadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bütün içim çıkacak gibi oluyordu. Ama bu içimde ki ağlama isteği geçmiyordu. Birini silsem diğer göz yaşım akıyordu. Ne yapacaktım.
Aklıma Asaf'ın sözleri geliyordu. Hayır asaf beni seviyordu yani sevecekti bekleyecektim ben onu."Hayalimde ki eşim bu değil nisan! Senin bu kıyafetin değil"
Ömrümü geçireceğim kişi sen değilsin!"
"Sevmiyorum!"
Kulaklarımı kapatarak içimden konuştum.
"Allahım bir çıkış yolu göster" diye dua ederken birisi mendil uzattı. Kafamı kaldırarak baktığım da Aygül olduğunu anladım. Yere çökerken bana sarıldı. Bir süre sonra ağlamam durduğunda kırmızı burnum olduğunu tahmin ederek konuştum."Nasıl buldun beni?" Dedim.
"Gelmeyince size gittim annen olayı anlatınca burada olacağını düşündüm." Dedi. Elinin üzerine elimi koyarak konuştum.
"Beni çok fazla tanıman iyi değil " gülerek söyledi.
"Yanlız kalmayı sevmediğin halde yanlız kalma çabalarına hayranım."
"Malesef" dedim. Elimi çekerek konuştu.
"Kalkalım mı?"
"Bir sıcak çikolata iyi gider" dediğinde dudağımı ısırarak konuştum.
"Yürü hadi gidelim o konuyu sonra hallederiz "
"Önce mutluluğun" dedi koluma girerek.
Birlikte Siyah inci' cafeye gelerek içeriye girdik. Bu arada rumeysa abla yanımıza gelmişti.
"Hoşgeldiniz kızlar"
"Ben bir çay " dedi Aygül
"Bir karışık waffle bir sıcak çikolata" dediğimde gülerek konuştu.
"Durum o kadar vahim mi?" Diye sordu.
"Hemde nasıl" dedim.
Rümeysa ablalar burayı açalı daha dört ay ancak olmuş ama betül ablayla ikisi harika şeyler yapıyorlardı. Bizde bağımlılık yapmıştı. Bayan-erkek ayrı olması mutluluk sebebiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul ~HemHâl ~
SpiritüelZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı.. Vakit bir gündüz vaktiydi. Gönlümden dökülenler.. * "Bu sen misin gerçekten?" Diye sordum korka korka emin olmak istercesine, "Evet benim" dedi sadece ve kendinden emin bir şekilde kafasını önüne eğerek arkasını döndü...