48.bölüm*Minik istiyorum*

2.8K 349 63
                                    


Bir minicik..
Bir küçücük
Bir parçacık
...

Annemi özlemiştim. Sanki çok duygusal olmaya başlamıştım. Olmayacak şeylere ağlıyor hiç alakasız gülüyordum. Kendi tabirim ile dengesizlik hat safhadaydı. Fotoğraf albümüne bakarken yine ağlamaya başlamıştım. Koskoca iki ay olmuştu  Asaf sesime gelerek yanıma oturdu. Yüzümü kaldırarak konuştu.

"Ne oldu güzelim"

"Annemi özledim" dedim ağlarken

"Ara konuş istersen" ona bakarak omuzumu çektim. O ise beni kollarının arasına alarak salladı. Sırtım göğsünde durduk bir süre. Kulağıma fısıltı ile konuşunca ona döndüm.

"Olabilir mi?" Dedim.

"Neden olmasın" deyince önüme döndüm. Yani bilemiyordum. Emin değildim ama fazlası ile dengezsizdim. Eli karnıma gidince konuştu. "Hem ben minik istiyorum" dediğinde yanaklarım yanıyordu. Ellerimin tersini yüzüme tutarak utanmamı geçirmeye çalıştım. O ise güldü.

.
.

"Annem"

"..."

"Iyiyiz canım siz nasılsınız?"

"..."

"Allah iyilik versin babam nasıl"

"..."

"Iyiyim anne sadece seni çok özledim" diyerek ağlamaya başladım.

"..."

"Abimler ne zaman gelecek bu gece mi? Tamam Asaf ile konuşayım onu ararım"

"..."

"Selametle kalın selam söyle babama da"

"..."

"Aleykum selam" diyerek kapattım. Ardından Asaf'ı arayarak anneme gitmek için izin istedim. O da bu aralar kötü olduğum için izin verdi. Abimi arayarak haber verdim. Küçük bir valiz hazırladım. Asaf'a yemek yaptım. Ve abimin geliyoruz demesi üzerine feracemi giyerek bekledim. Çalan zil ile kapıyı açarak baktım asaf gelmişti. Kollarını bana dolayarak bakınca daha çok sarıldım.

"Çok kalma" dedi.

"Özlerim" dedim.

"Gözlerim" dedi. Güldüm.

"Tamam" dediğimde alnımdan öperek geri çekildi. Korna sesi ile o çantamı aldı ben peçemi yaptım ve aşağıya indik. Arabanın arka tarafına oturarak el salladım. O da göz kırptı.  Abimle konuştular ve hareket ettik. Namaz için durduğumuz da midemin bulantısı ile koşturarak lavaboya geçmiştim. Elimi yüzümü yıkarak çıktım. Inci telaşla bana baktı. Bense yoldan olabileceğini öne sürdüm. Bence de ondandı. Namaz kıldıktan sonra bir şeyler atıştırarak devam ettik. Manisa sınırına geldiğimizde tebessüm etmiştim. Az kalmıştı.

Zili çalarak beklerken inci bana bakarak gülümsedi ve konuştu. "Sağa mı sola mı?"

"Şimdi bir kendi evimize gidelim de duş falan aldıktan sonra uğrarım"

"Olur" dedi o da annesini çok özlemistir ama bizim evde kalacaklardı. Annem kapıyı açınca cümbür cemaat toplanmış olduk. Içeride halil'de vardı. Halil'i görünce boynuna atladım.

"Len düzgün dur deli akıllanmadın mı hâlâ" dediğinde cık dedim. O ise gülerek peçemi çekti. Bende diğer odaya geçerek üzerimi değiştirdim. Hızla duş alarak tülbentimi ev içi feracemi giydim. Yaklaşık yarım saatte sürmüştü. Içeriye geçerek oturdum. Babamı koltukta tek oturur görünce yerimden kalkarak onun yanına gittim. Kolunun altına girdim. O da sevdi.

Meçhul  ~HemHâl ~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin