Hayaller gerçek olur mu?
Çok merak ediyorum..
Kurduğumuz onca düş sadece hayalden mi ibaret kalacak?
Yoksa bize bir ışık tutacak olan ön hazırlık mı?..
Gerçekten onları yaşar mıyız?
O mutlu gün gelir mi?
Gözlerine bakarken uykuya dalar mıyım. Hayallerim hayatlarımız olur mu?İşte bir hayalim gerçek oluyordu. Bir hayalim diye küçük görmeyelim o benim için büyük bir hayaldi. Olması zor olan bir hayal. İçimde gururumun yerle bir olduğu bir hayal. Ama aşık olduğum tekrar tekrar başa sardığım bir hayal. Bu hayalin ana konusu belli, karakterler belli ama yaşanma olasılığı takdiri ilahi..
Gözlerimi açtığımda yüzümdeki tebessüm gözümdeki uykusuzluk ayrı bir dinç ve kendiliğinden huzurlu bir halde yataktan doğruldum. Bugünün verdiği rahatlık ile yavaşça abdestimi alarak odamdan çıktım. Abim olmayınca uğraşacak kimse kalmamıştı. Alışkanlık halinde kafamı yan odadaki kapıya doğru çevirdim. Abimin odasına doğru..
Kahvaltı masasına oturduğumuzda annem babamla bana yapacağımız işleri sıralıyordu. Babam en sonunda dayanamayarak konuştu."Hatun yavaş ya"
"Bak unutma fırından alacağın şeyleri, kahve de al gelirken taze kavrulmuş olsun" dediği ile gözlerimi devirdim."Anne beni vermeye ne meraklıymışsın" dedim ve devam ettim.
"Baksana şu hazırlığa" Önündeki çayımdan bir yudum aldıktan sonra annem bana bakarak konuştu."Öyle olur mu kızım meraklı falan sadece herşey eksiksiz olsun istiyorum. Ondan sonra ne derler" dediğinde
"Anne altı üstü yan komşu istemeye geliyor böyle düşün günümü zehir etme ne olur rahat edeyim"dedim.
"Ne rahatı kızım şimdi temizliğe başlarım akşama ancak biter. Daha sarma saracağız" dedikten sonra yerinden kalkarak hemen işe koyuldu. Bende isteksiz bir şekilde yani temizliğe isteksiz bir şekilde yerimden kalktım.
Babamı geçirerek kapıyı kapattım bu arada annem de elindeki süpürgeyi elime tutuşturdu. Çalıştırmadan önce anneme doğru biraz sesli konuştum. Çünkü ben konuşasıya kadar kadın diğer odaya geçmişti.
"Anne abim gelecek mi?"
"Evet" diye bağırdı.
İyi bari en azından İnci olurdu diye düşündüm. Aygül okulda olacağı için gelmeyecekti hiç haber vermemişti ama öyle düşünüyordum benim yüzümden bayağı devamsızlık kullanmıştı. Temizliğimiz bitince sarma işine başladım. Kalem gibi sarıyordum dersem yalan olur. Olduğu kadar olmadığı kader diyerek her bir tanesini koyuyordum. Yine bir tane tombiş sarmamı annem görünce kadın cinnet geçirecekti. Ya da daha farklı şeyler, bana bakarak bağırmaya başladı."Nisan bu ne!" Dedi elindeki sarmayı bana göstererek. "Şey anne sarma olacaktı ama" dediğimde "Dolma bu dolma düzgün sar işine gelmiyor resmen" deyip gitti. Bende güzel güzel sarmaya devam ettim. Gerçekten daha sonra yaptıklarım güzeldi.
Odama hazırlanmak için girdiğimde ne giyeceğime karar veremedim. Pencereme yaklaşarak bağırdım.
"Kavin""Kaviin" diye bir kez daha sesli bağırdığımda pencere açıldı. Yine peçem olmadan yakalandım. Hemen perdenin arkasına geçerek konuştum.
"Kavine seslenmiştim ama" dedim.
"Ben varım olmaz mı?" Diye sorunca perdeden gözlerimi çıkartarak baktım. Gülerek içeriye geçti.
"Efendim nisan abla" diyen kavine bakarak konuştum.
"Neredesin kız sen iki dakika bize gelsene" dediğimde onaylayarak içeriye geçti. Bir dakika sonra çalan zil ile koşturarak kapıya geldim. Kapıyı açarak kavini içeriye buyur ettim yani müstakbel görümcemi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul ~HemHâl ~
EspiritualZAM"AN" ilahi aşk zamanıydı.. Vakit bir gündüz vaktiydi. Gönlümden dökülenler.. * "Bu sen misin gerçekten?" Diye sordum korka korka emin olmak istercesine, "Evet benim" dedi sadece ve kendinden emin bir şekilde kafasını önüne eğerek arkasını döndü...