53.bölüm**Final 2 **

4K 377 204
                                    

Seviyorum
Seviyorum
Seviyorum uleyn... " diye bağırdığında elim ile ağzını kapattım. Yine fırsattan istifade elimden öptü.

Asaf güzel yürekli adamım.

Bir ay kimine göre az kimine göre çok bir süre. Benim için hüzün dolu uzun bir süreydi. Ama biz bu zamanı yine Asaf ile aşmıştık. Kızımın yokluğuna üzülüyordum fakat oğlumun gelecek olması da beni mutlu ediyordu. Asaf zaten elinden geldiğince muziplik yaparak yüzümü güldürmeye yemin etmişti. Dökülen yaşlarımı ev sahipliği ile kucaklıyor yere düşmesine izin vermiyordu. Kısacası ama uzuncasi biz birbirimize derman oluyorduk. Birbirimizin yaralarını sarmalıyorduk. Şimdi ise birlikte hastaneye gidiyorduk karnım büyümüştü. Bebeğim beş aylıktı artık altıncı aya girecektik. Ben ilk defa görecektim. Koskoca karnım vardı ama ilkti. Olsun dedim sağlıkla elime alayım da olsun. Zaten eskiden hiç görmezlermiş ne renkli ultrason cihazı, ne normali, hatta iki minder koyarlarmış birisine makas diğerine bıçak. Hamile kız bilmeden hangisine oturursa sözde o olurmuş. Bence değişikti bu inanışlar ama dinimizde var mıydı bilmiyorum. Yine yanlış bir şey düşünmemeyim diyerek aklımı karıştırdım. Asaf yola bakarken bense onu izliyordum. Başka işim gücüm mü vardı. O olsundu.

Birlikte hastane odasına girince istemsiz olarak gerilmiştim. O ise bunu anlayarak elimi bırakmadı. Ardından mütebessim bir tavırla karşılayan bayan doktorun gösterdiği yere doğru adımladım. Asaf ise bir süre sonra monitörü görecek şekilde yanımda durdu. Kadının kasıklarıma doğru sürdüğü soğuk jel ile titredim. Koca göbeğimi görmesi zaten beni utandırıyordu. Gösterdiği ekrana odaklanırken hareket halinde olan bebeğim adeta bize kendini gösteriyordu.
Beklemediğim anda doktorun yönelttiği soru ile şaşırdım.

"Gelirken çikolata mı yediniz"

"Evet ne oldu" dediğinde bebegi göstererek güldü.

"Ondan bu kadar mutlu" diyerek kağıdı çıkartarak masaya bıraktı. Ardından odaya o müthiş ses duyuldu. Kalp atışları..

"Çok şükür Allah'ım" diye fısıldadım. Asaf ise dolu gözleri ile bana baktı. Bense ona güldüm. Hastaneden çıkarken araba ile gitmek istemediğimi söyleyince birlikte el ele yürümeye başladık. Bana bakarak önüne döndü.

"Çok güzel değil mi?"dedi.

"Çok" dedim. O ise göz kırparak devam etti.

"Aynı babasına çekecek galiba karizma o biçim" dediğinde güldüm.

"Sen benim cocugumdan ne istiyorsun be çocuk uzaylı gibi çıkıyor orada sen karizma diyorsun"

"Kızlardan kaçacak oğlum millet peşinde koşacak benim gibi" dediğinde elimi çekerek koluna vurdum.

"Yolarım o kızları kim sana bakacak"

"Tabiki yolarsın birtanem yapmadığın şey mi" dediğinde gözlerimi kıstım. Ama aklıma gelen şey ile durdum.

"Asaf"

"Efendim"

"Şey diyorum böyle bir adana kebap olsa yanında hem şalgam hem ayran birde biber"

"Mide fesadı geçiririm diyorsun"

"Çocuk diyorum çocuk açım ben hadi" söylenerek yürümeye başladı. Hatta yorulunca yükümün hepsini Asaf'a bıraktım. O ise şikayet etmeden beni etrafında götürüyordu.

"Ye koçum benim" dediğinde ağzımda ki lokmayı bitirerek ona baktım. Olanca sert bir şekilde konuştum.

"Kime dedin sen onu" dediğimde güldü. Baya güldü.

Meçhul  ~HemHâl ~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin