"Her anlamıyla!"Uykumdan uyandığım sırada dudaklarımdan dökülen tek söz bu olmuştu. Fakat neden böyle bir şeyi tekrarladığımı ilk anda hatırlayamasamda daha sonrasında hepsi bir bir aklıma gelmiş, bir türlü hatırlayamadığım anılar tek tek aklıma dizilmişti.
"O istemiş." Diye mırıldandım kendi kendime. "İsteyen oymuş!"
Yataktan fırladığım gibi telefonu elime almış ve önce saate bakmış sonra da Züleyha'nın numarasını tuşlamıştım. Ayşe ananında dediği gibi artık nasıl yorulmuşsam saat sabahın 7 siydi ve ben dün öğlen 4 ten bu yana aralıksız uyumuştum. 12 saatten fazla!
"Günaydın Züleyha." Dedim heyecanla telefon açılır açılmaz.
"Günaydın." Diye uykulu sesi ile karşılık vermiş ve "Hayrola bu saatte?" Diye beklediğim soruyu sormuştu.
"Hatırladım Züleyha. Her şeyi. Ne yapacağımı bilemedim ilk seni arayı verdim. Gelince yanıma uğra da bi konuşalım, olur mu?"
"Ay dur zaten Yusuf çıkacaktı şimdi bende onunla çıkıp geleyim de konuşuruz."
"Tamamdır bekliyorum."
Telefonu kapatıp sessizce kahkaha atmış ve bedenimi bir anda yatağın üstüne bırakı vermiştim. Resmen beni isteyen Hazar'mış! Her anlamıyla karısı olmamı istemiş! Allah bilir o da bunu biliyordu da suçluluk psikolojisinden bana iki de bir öneminin olmadığını söyleyip söyleyip durmuştu. Sonuçta benim ilk içişim olsa da, o bundan önce bir çok kez daha içmişti. Başına ilk defa gelen bir şey değildir.
Ben yatakta öylece düşüne dururken kapı bir anda açılmış içeriye Züleyha girmişti.
"Anlat bakalım."
Aklıma gelen her şeyi tek tek anlatmış annemler uyanana kadar da bunun üzerine konuşmuştuk. Züleyha'nın dediklerine bakılacak olursa Hazar çoktan bana abayı yakmıştı. O'na bar da gerçekleşen kıskanma olayını ve Hazar'ın benim yanımda olduğu gibi arkadaşlarının yanında olmadığını söylediğim anda direk hiç düşünmeden yapıştırmıştı bu lafı. Kim olsa aynı düşünürdü fakat hayatı bizzat yaşayan ben olduğum için önemli olan benim ne hissettiğimdi ve ben kesinlikle böyle bir şey hissetmiyordum. Tamam bir çok kez hiçbir şeyi anlamadığım için saf damgası yemiş olsam da bunu anlardım herhalde değil mi? O kadar da aptal değilimdir.
Konuşulacak konular bittiği sıra da Ayşe ana beni uyandırmak için olsa gerek uykulu gözlerle kapıma dayanmıştı. Beni ayakta Züleyha'yı da yanımda görünce bir şeyler olduğunu anlamış fakat ben anlatmayınca üstelememişti. Bunları Ayşe anaya anlatacak kadar arsızlaşmamıştım. Zaten o işi yaptığımızı söylemiş olmak benim için eziyetti bir de açık açık olanları anlatamazdım!
Züleyha ve Ayşe ana önden inmiş bende hazırlanıp peşlerinden çıkmıştım odadan.Bir hafta boyunca bu böyle devam etmişti. Kahvaltı ev işleri, muhabbet, akşam yemeği ve uyku derken nasıl geçtiğini bile anlamamıştık. En sonunda Hazar'ın geleceği gün çatmıştı kapıya. 1 haftanın üstüne yüzleşeceğimiz gün gelmişti.
Her zaman ki rutinim olan hazırlığımı yapmış ve kahvaltı için inmiştim aşağıya. Bugün diğerlerinin aksine biraz makyaj yapsam da göze batacağını düşünmemiştim. Fakat benim düşüncelerimin aksine Züleyha sürdüğüm allığıma rimelime ve rujuma ima ile bakmış "Özel bir gün mü?" Diye sormuştu. Hemde Ayşe ananın yanında!
"Özel olmaz mı? Kocası geliyor özel tabi."
Ayşe ananında yaptığı ima ile "Ya ana! Zülayha!" Diye sitem ederek çıktım mutfaktan. İçimde ki şeytan diyor ki kalk git odana sil bütün makyajını. Fakat bi yandan da Hazar'ın geleceği aklıma siniyor daha da süslenmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncir
General Fiction"Gözlerin siyah olabilir fakat içinde yanan ateşi görebiliyorum." Dedi gülümseyerek. "Aynı şey gibi. Imm. İncir?" •••• Aşiret kurbanı iki insan. Fakat bu hikayede ne kuma ne de berdel yok. Mercan Salhan. Aslen yetimdir. Fakat sapık bir adamın eline...