"Sence hangisi?"
"Bence hiçbiri."
"Birisini seçsem iyi olacak."
"Salaş bırakmak sana daha çok yakışıyor."
Elimi ilk bi kaç düğmesi açık olan gömleğinden gözüken elmacık kemiklerinde dolaştırdığımda gülümseyip kaşlarını havalandırdı.
"Yemekte kadın da olacak biliyorsun değil mi?" Diyip kafasını yana doğru eğdiğinde şaşkınlıkla suratına baktım."O zaman salaş bırakmamalısın." Dedim kravatlara uzanarak.
Lacivert üzerinde çizgileri olanı seçip eline verdiğimde bakıp gülümsedi. En saçmasını seçtiğimin o da farkındaydı. (Multimedia)
Sesini çıkartmadan boynuna taktığında suratım asılmış kaşlarım çatılmıştı. Seçtiğim kravat gayette olmuştu takım elbisesinin üzerine. Koca bir kahkaha atıp peçetesini de üstüne geçirdiğin de önünden çekildim.
Morarmış mıydım sanki biraz?"Seçimlerinde başarılısın." Dedi çekmeceyi kapatıp komidine yaslanırken. Beni de belimden çekip kolları arasına aldığında benim suratım hala asıktı.
"Kadın güzel mi?" Dedim homurdanarak.
Kafasını boynuma sokup gülmeye başladığında bekledim. Susmasını ve soruma cevap vermesini..
"48 yaşında."
Yani bu güzel olsa ne olur olmasa ne olur demek oluyordu.
Sırtına şaplak atıp, "Çok kötüsün." Dediğim de kafasını boynumdan kaldırdı.
"Kıskanınca çok güzel oluyorsun."
Suratına tip tip bakıp söylediği şeyi kavramaya çalıştım. Şimdi şuraya, 'He normal de güzel değilim yani?' Diyip bi kadın tribi yapıştırmak vardı da neyse.
Ya da neyseye neyse!
Neden yapmayayım? Hep o mu benimle dalga geçecek?
"Normal de güzel değilim yani?" Dedim dudaklarımı bükerek. Oscarlık oyuncu olacak kadınmışım da, anne olmayı seçmişim.
Hamile olduğumdan olsa gerek attığım tribi çok normal karşılamış açıklama yapmaya başlamıştı.
"Normalde de güzel bir kadınsın Mercan." Dedi inandırmak için gözlerimin içine içine bakarak. "Sadece konu ben olduğumda daha da güzel oluyorsun."
"He senden kaynaklı yani?"
"Mercan!?"
Ne kadar da anlayışlı. (!)
"İyi bir şey demedim." Dedim kollarımı göğsümde bağlayıp odaya adımlamadan önce. Arkamdan oflayarak ilerlemeye başladığında kendimi gülmemek için zor tutuyordum.
Tek bir şey demeden telefonunu ve cüzdanını alıp aşağıya indiğinde, peşinden gitmiş gibi olmasın diye odada biraz oyalandım.
"Mercan! Ben gidiyorum." Dedi aşağıdan bağırarak. Aceleyle merdivenlere ilerleyip, "Bekle!" Dediğim de sözümü dinlemiş, kapı eşiğinde beklemişti.
"Kolay gelsin." Diyip dudaklarına öpücük bahşettiğim de şaşkınlıkla suratıma bakmaya başlamıştı. Sanırım az önce trip atan kadınla şuan ki kadının bir olup olmadığını hesaplamaya çalışıyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncir
General Fiction"Gözlerin siyah olabilir fakat içinde yanan ateşi görebiliyorum." Dedi gülümseyerek. "Aynı şey gibi. Imm. İncir?" •••• Aşiret kurbanı iki insan. Fakat bu hikayede ne kuma ne de berdel yok. Mercan Salhan. Aslen yetimdir. Fakat sapık bir adamın eline...