Sean Benotti Meydanı'na iğne atsan bulunmayacaktı...O kadar kalabalıktı ki; sanki Voldemort diye bir tehlike yokmuş, Sihir Bakanlığı fazlasıyla karışmamış; millet de can sıkıntısından dışarıya atmıştı kendini...Büyücüler her gün daha kötü bir haberle karşılaşıyor ama gülmekten ve eğlenmekten de geri kalmıyordu...
Hermione hafifçe gülümseyip, uğultunun arasında arkadaşlarına seslendi."Biz insanlar başımıza ne gelirse gelsin hayattan zevk almayı biliyoruz..Sizce de öyle değil mi ?" Laura lacivert, mini elbisesini iyice yukarı çekerken umursamaz bir tavırla: "Vardığın bu yargı için seni alkışlıyoruz Hermione (!) Şimdi izin verirsen güzel bir bar bulmalıyız !"
Ron, Harry ve Dean; Hermione'nin kıpkırmızı kesildiğini görüp, hızlı adımlarla kızlardan uzaklaşırken, Ginny en yakın arkadaşını savunmadan edemedi. "Bu hayatta sadece erkekler, eğlence yok tatlım ! Ama senin gibi zekası yetersiz biri Hermione'nin kastettiğini anlamamış olabilir, bu gayet normal !" Ginny, Hermione'nin koluna girdi ve erkeklerin peşinden ilerlemeye başladı. Laura'ysa biraz arkada öfkeyle iki genç kıza bakıyordu...Bu gece uzun olacaktı ve Laura'nın rezil olmaya niyeti yoktu !!!
Basel'deki yoldaşlık; İsviçre'nin bilinen bir kasabasına yapılan saldırıyla sarsılmıştı.Yoldaşlığın başı Erin Drescol herkese emirler yağdırıyor, oradan oraya koşuyordu.Violet nefes nefese kalmış bir halde kocasının yanına ilerledi. Charles telaşlı bir şekilde yazı yazıyordu. Genç kadın merakla:"Ne yapıyorsun sen ? Erin'in verdiği listeyi doldurman gerekmiyor mu ?"
Charles gözünü kağıttan ayırmadan homurdandı."Daha önemli bir işim var Violet ! April'e mektup yazıyorum..."
Violet kaşlarını çatıp:"Nerden çıktı şimdi bu ? Hani bu işler bitmeden onunla irtibata geçmeyecektik !"
Genç adam karısına ters bir bakış atıp; "Farkında mısın bilmiyorum ama Geraldine'nın kasabasına ölüm yiyenler saldırdı ! Ve kızımızda şuan o kasabada !!!"
Violet hafifçe iç çekip:"Geraldine'in yanında güvende olacaktır, merak etme.." Charles omuz silkti."Kızımı iyi tanıyorum Violet..O başını belaya sokma da uzmandır..Ve bela ona bu kadar yaklaştıysa onu uyarmak bir baba olarak benim görevim !" Violet onun hızlı hızlı yazdığı mektuba bakıp, hafifçe gülümsedi."Onun üzerine bu kadar titremene bayılıyorum...Gerçekten harika bir babasın..." Kocasının omzuna elini dayadı ve sevgiyle okşadı.Charles da gülerek onun boş kalan elini kavradı ve avucunun içine küçük bir buse kondurdu.Anne baba April'i düşünürken, bizim aklı bir karış havada kızımız Draco Malfoy'u düşünüyordu...
Vicdanı sinirle söylendi."Bana şimdi niye kızdın anlamadım ?" April odasında volta atarken, öfkeyle:"Bana, Draco belki de mektuba cevap yazmamıştır dedin !!!"
Vicdanı iç çekerek:"Bu da bir ihtimal April ! Ayrıca ben senin vicdanınım; senin kendine bile söyleyemediklerini söylemekle yükümlüyüm !"
April anında lafı yapıştırdı."Bak seeeen, görevlerini de ne iyi bilirmiş...O dizi midir nedir onu izlerken sesin soluğun çıkmıyordu ama !"
Vicdanı ters bir bakış atarak genç kıza cevap verdi."O konuya girme lütfen.." April sinirle saçlarını geriye ittirdi ve masanın başına oturdu.
Derin derin nefesler alarak; "Pekala, tamam sakin olmalıyım...Mektubum ya yolda kayboldu ya da Draco'nun cevabını bu aptal baykuş düşürdü..Yani bir aksilik oldu..O zaman ne yapıyoruz oturup tekrar yazıyoruz !" April perçemini kulağının arkasına doğru atarken, bir yandan da parşömen kağıdına doğru eğildi..Önceki mektubuna benzer bir mektubu hiç acele etmeden uzun uzadıya yazdı..Birkaç dakika sonra zarfın ağzını kapatıp, hızlıca odasından çıktı.Marcus ve Carmen çoktan gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco'nun Meleği
FanficDraco Malfoy. On dokuz yıl sonra, eşi ve oğluyla Hogwarts Tren Garı'nda; Harry'lerin yanından geçip gittiğinde çoğu kişinin aklında şu soru belirir: Draco Malfoy kiminle evlenmiştir? Severek, isteyerek mi evlenmiştir; yoksa safkan ailesinin uygun g...