"Gözlerimi kapattığım her an, hayallerimde sen varsın...."
***
April, duyduğu mırıltılarla derin uykusundan uyandı..Gözlerini açmaya çalışırken, acıyla inleyerek uyuşan boynunu ovaladı...Ginny dertten anlar bir sesle:"Senin de boynun tutuldu değil mi ? Benim de çok ağrıyor..."
Hermione esneyerek: "Daha gelmedik mi Ron ?"
Saatlerdir araba kullanan Ron, uyumamak için gözlerini iri iri açmış, sabit bir noktaya odaklanmıştı...
İfadesiz bir sesle, genç kıza cevap verdi. "Geldik...Birazdan Kovuk'ta olacağız..."
April çevresine bakınmaya başlamıştı.Londra'nın Times Nehri üzerinde hızlıca uçuyorlardı.Ve genç kız hevesle büyüleyici manzaraya bakıyordu...Hermione hala uyuklayan Harry'yi dürtükleyip:"Hadi Harry uyan ! Geldik.."
Genç adam boğuk bir sesle:"Saat kaç ?"
Hermione saatine bakıp, hızla yanıtladı."Altıya geliyor..."
Harry de esneyerek doğrulurken, Ginny abisine döndü."Sen iyisin değil mi Ron ?"
Ron öfkeyle homurdandı."Tabi ki iyiyim ! Saatlerdir gözüme uyku girmiyor ve ben sizin horultularınızı dinlemek zorunda kaldım ! Hayatımda hiç bu kadar iyi olmamıştım !"
Ginny gözlerini devirdi."Duygu sömürüsü yapmana gerek yok ! Kötüyüm de olsun bitsin ! Ayrıca bizim horultumuza laf ediyorsan, bir de kendi horultunu dinlemelisin.."
April sırıtırken, Ron'un horlamasından bol bol nasibini alan Harry hızlıca başını salladı.
Hermione araya girerek; "Kesin dalaşmayı ! Kimse uyanmadan Kovuk'a varmalıyız !"
Onun uyarısıyla herkes dikleşirken, Ron gaza bastı..Ve araba bulutları dağıtarak Kovuk'a doğru yola koyuldu...
Marple Çiftliği'nde o gece kimse uyuyamamıştı..Geraldine ne yapacağını bilemez bir halde oradan oraya yürürken, Charlotte Marcus'un moraran gözüne buz tutuyordu...
Genç kadın sinirle söylendi."İnanamıyorum ! Kaçtığına inanamıyorum !"
Charlotte omuz silkti."Ben hiç şaşırmadım ! Böyle yapacağı belliydi..Akşamki o ilgisinden anlamalıydık..."
Annesi telaşla ekledi."Ben şimdi Charles'a ne diyeceğim ! Kızını bana emanet etmişti..."
Charlotte buzu Marcus'un gözüne iyice bastırırken, genç kadını rahatlatmaya çalışıyordu...
"Senin yapabileceğin bir şey yoktu anne ! Sıkma kendini artık, dayıma mektup yazacakmış o çok düşünceli kuzenim.Eminim nasıl kaçtığını ayrıntılarıyla anlatacaktır dayıma !"
Annesi hafifçe dudağını ısırdı."Yani biz bir şey söylemeyelim mi ?"
Charlotte kaşlarını çatıp; "Sen ufak bir not yolla..April'e irtibata geçin diye, detayları kuzen anlatır..Hem sevinmelisin bence o gıcık insancıktan en sonunda kurtulduk..Bir daha asla görmeyeceğiz onu !"
Onun son cümlesiyle, hiç konuşmayan Marcus yerinde hafifçe doğruldu.Charlotte'a bir teşekkür mırıldanıp, buzu yüzünden çekti.Genç kız endişeyle:"Biraz daha iyi misin ?"
Marcus başını sallarken, "İzninizle ben gideyim..." diye mırıldandı.
Geraldine hafifçe gülümserken, mektup kağıdı aramaya başlamıştı.Charlotte onun peşinden ilerledi.
"Seni kapıya geçireyim.." Marcus tam çıkacakken, genç kız kapı kolunu tuttu ve kuşkuyla sordu."April kaçacağını nasıl tahmin ettin Marcus ?" Genç adam duraksarken, Charlotte alaycı bakışlarıyla ona bakıyordu.Marcus istifini bozmamaya çalışarak; "Sadece sizinle değil, benimle de vedalaşır gibi konuşmuştu..Tahmin ettim.."
Genç kız gülerek:"Hımmm..Üzgün olmalısın, sonuçta ona aşıktın.." Marcus sert bir bakışla karşılık verdi ona..Ama Charlotte'un durmaya niyeti yoktu.Genç kız keskin bir sesle devam etti."Ama böyle olacağını bilmeliydin..Sonunda seni bırakıp gideceğini...Aptalsın Marcus çok aptalsın...Onun sana bakmayacağını bile bile kendini ne hale getirdin..." Genç adam hışımla çiftlikten çıktı.Yüzüne kapanan sert kapıya hiç aldırış etmemişti Charlotte.
Çünkü biliyordu ki; Marcus eninde sonunda onun olacaktı...
Marcus ise çiftlikten ayrılır ayrılmaz, boğazına düğümlenen yumruyla baş başa bulmuştu kendisini...
April'le geçirdiği güzel günü düşündü...Ona sarılışını, elini tutuşunu, ata binişlerini....Paylaştıkları anları düşündü.. Genç kızın kokusunu düşündü..Daha ona tam anlamıyla sahip olamadan , genç kızı kaybetmişti..Hem de sonsuza kadar...
Geraldine yazdığı mektuba son bir bakış atıp; baykuşun ayağına bağladı.Pencereden onun gidişini izlerken, iç çekerek; "Umarım çok kızmazsın Charles, ne yazık ki ona sahip çıkamadım..."
April Violet Draker; darmadağın bir İsviçre bırakmıştı arkasında...Endişeli bir Geraldine, öfkeli ama umutlu bir Charlotte ve kırgın bir Marcus....
"Şişt sakın ses yapmayın !"
Hermione cümlesini tamamlamıştı ki, Ron önündeki koltuğa bacağını geçirdi.Acıyla inleyecekken, Ginny onun ağzını kapattı. "Off, ne beceriksizsin..." Genç adam ona ters bir bakış atarken, dizini ovalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco'nun Meleği
FanficDraco Malfoy. On dokuz yıl sonra, eşi ve oğluyla Hogwarts Tren Garı'nda; Harry'lerin yanından geçip gittiğinde çoğu kişinin aklında şu soru belirir: Draco Malfoy kiminle evlenmiştir? Severek, isteyerek mi evlenmiştir; yoksa safkan ailesinin uygun g...