"Arkamızı dönüp, çekip gitmek oldukça kolaydır...Fakat geri dönmek yani bıraktıklarımızla yüzleşmek; işte bu sanıldığından da zordur..."
***
Kate, sabah büyük bir telaşla uyandı. Draco'nun eski haline dönüp dönmediğini çok merak ediyordu.
Üzerini hızlıca giyindi ve Draco'nun odasına ilerledi. Saat dokuzu biraz geçmişti ama gene de genç adam uyuyor olabilirdi. O yüzden hafifçe kapıyı tıklatıp; mırıldandı.
"Draco, Draco.. Uyandın mı ?"
Ses seda yok. Kate birkaç dakika daha kapıda bekledikten sonra, kapı kolunu hafifçe kavrayıp, yavaşça açtı.
Oda kapısını biraz aralamıştı ki, Draco'nun yatağını gördü. Genç adamın düzensiz nefes alışverişlerini duyabiliyordu. Hafifçe gülümsedi. Draco'nun sapsarı saçları yüzüne dağılmıştı. Onu uyandırmak için büyük bir arzu duydu! Ta ki yanındaki kabarık silueti fark edene kadar. Elinin ayağının boşaldığına yemin edebilirdi. Ama hayır; hayal görmüyordu! Bu kabustan da beterdi. Gerçekti !!! April'in dalgalı saçlarını tanımıştı. Genç kız onun yatağında, onun kollarındaydı!!!
Ama bu nasıl olabilirdi? Onlar ayrılmıştı! April denen kız Draco'yu bırakıp gitmişti. Ne ara tekrar Draco'nun aklını çelmişti! Öfkeyle yumruğunu sıktı. Gözleri dolmaya başlamıştı. Kapıyı nasıl kapattığını, odasına nasıl gittiğini hatırlamıyordu bile. Tek hissettiği, kalbindeki o korkunç acıydı. Ve tek bildiği Draco ve April'in tekrar beraber olduğuydu. Draco April'e aitti. Tabi şimdilik.
Hermione ve Ginny yatakları toplarken, bir yandan da sohbet ediyorlardı.
Hermione endişeyle:"Umarım April geç kalmaz. Yoksa Bayan Weasley'e nasıl hesap veririz?"
April dün Draco'yla buluşmadan önce Herm'lere bir pusula yazmıştı ve durumu bildirmişti. Gece gelmeyince de Ginny sırıtarak, barıştıklarını söylemişti. Artık April ve Draco ilişkisine karşı çıkmıyordu. Çünkü genç adamın April'i sevdiğini düşünmeye başlamıştı. Ki bu tarz düşünceler içine girmesinde, Harry'yle aralarındaki aşk seviyesinin payı yadsınamazdı. Harry'yle yakınlıkları genç kızı daha mutlu ve anlayışlı bir hale getirmişti. Ron'un sakarlıklarıyla bile dalga geçmeyecek bir hale gelmişti. Gene de April&Draco konusundaki düşüncelerini Hermione'yle paylaştığında genç kız şiddetle karşı çıktı. "Malfoy'un nasıl biri olduğunu aklından çıkarma Ginny! Onun bize yaptıklarını sakın unutma!" diyerek Ginny'ye uzun bir nutuk çekmişti..
Şimdi de kahvaltıyı beklerken, April konusunu konuşuyorlardı. Ginny merakla: "Acaba ne zaman gelir?"
Hermione iç çekti. "Hiçbir fikrim yok..."
Bayan Weasley'nin aşağıdan sesi duyuldu. "Kahvaltı hazır! Herkes aşağı insin!"
Herm ve Ginny odadan çıkarken, bornozuyla Laura içeri daldı. Islak saçlarını ufak bir havluyla kurularken, etrafa kısa bir bakış atıp: "Sizin kız hala gelmedi mi?" Yüzünde şeytani bir sırıtış belirdi ve bu ifadenin anlamını çok iyi bilen Ginny hışımla bağırdı. "Sakın annemlere bir şey söyleme! Yoksa kafanı koparırım!" Öyle sert bir sesle konuşmuştu ki, Laura istemsiz olarak bir adım geriledi.
Hermione soğuk bir tavırla, "Bayan Weasley'e, April'in sabah erkenden kalkıp Diagon Yolu'na alışverişe gittiğini söyleyeceğiz. Gece eve gelmediğinden bahsetmeye kalkma!"
Laura omuz silkti. "Öf tamam, sakinleşin biraz! Yırtıcı hayvanlar gibi üstüme yürümenize gerek yok, konuşmayacağım."
Bayan Weasley'nin sesi daha da sert olarak yankılandı. "İki dakika içinde aşağıya inmeyenler, kahvaltı edemeyecek!"
Onun uyarısıyla herkes koşarak merdivenlere ilerledi. Fred Ron'a çelme takınca, zavallıcık kendini yere kapaklanmış bir halde buldu. George kahkahalarla gülerken, Fred alaycı bir tavırla:"Suratını yerden kaldır Ron yoksa sosislerin hiçbirine yetişemeyeceksin!"
Genç adam öfkeyle küfrederken, Harry ve Dean'in yardımıyla kalktı. İkisi de kahkahalarını zor tutuyordu.
Hermione, Ginny merdivenlerden inerken , Ginny sabırsızca söylendi. "Yolu tıkamayın. Hadi sofraya!"
Laura da giyinip gelince, herkes sofrada yerini almıştı. Bayan Weasley gözleriyle masayı tarayıp;
"April nerede? Giyiniyor mu?"
Harry ve Ron kaşlarını çattı, sahiden de April niye inmemişti? Hermione hızlıca araya girdi.
"O sabah erkenden kalktı. Diagon Yolu'na gidip alışveriş yapması lazımmış. Okulların açılmasına iki haftadan az kaldı. Ve onun kitap listesi çoktan gelmiş."
Arthur başını sallayıp:"İyi yapmış. Sizin listeniz ne zaman gelir acaba?"
Hermione bilmiş bir tavırla, cevapladı. "Birkaç gün içinde gelir. S.B.D. sonuçlarını çok merak ediyorum!"
Ron gözlerini devirdi. "Nesini merak ediyorsun bilmiyorum. Hepimiz senin sonucu az çok biliyoruz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco'nun Meleği
FanfictionDraco Malfoy. On dokuz yıl sonra, eşi ve oğluyla Hogwarts Tren Garı'nda; Harry'lerin yanından geçip gittiğinde çoğu kişinin aklında şu soru belirir: Draco Malfoy kiminle evlenmiştir? Severek, isteyerek mi evlenmiştir; yoksa safkan ailesinin uygun g...