"Camları güzel sil Ginny ! Şişirme yapma !"
Bayan Weasley'nin söylenmelerine, gözlerini devirerek karşılık verdi...Sabahtan beri iş yapıyorlardı ve elleri ağrıdan ölmek üzereydi...Temizlikten hiç anlamayan Laura ve Fleur'sa, sinirle tartışıyorlardı.Laura ateş saçan gözlerini sarışın güzele dikip, "Bayan Weasley ! Fleur tabak filan yıkamıyor, şişirme yapıyor !" Fleur kıpkırmızı kesilip:"Hiç de bile ! Sen kendine bak, bütün tozları halının altına ittiğini görmedim mi sanıyorsun !"
Bayan Weasley hışımla araya girdiğinde iki genç kız da sessizleşti.."Aaa susun bakayım..Sizin çenenizi mi çekeceğiz, temizlik mi yapacağız ! Fleur tabakları güzel sil, kontrol edeceğim ona göre ! Laura sen de düzgün temizlik yap, o halının altından çıkan her toz zerresini sana yuttururum ona göre !"
Hermione alaycı bir tebessümle, ikisinin korkuyla temizliğe girişmesini izledi.Ginny'se fısıldadı.
"Annemin otoritesine hayran olmamak elde değil...."
"Annemin gereksiz iş yaptırma huyundan nefret ediyorum !"
Çatı katını temizlemek ve toplamakla görevli olan Ron sinirle söyleniyordu.Ama eski kitapları toparlayan Harry'nin onu dinlediği yoktu."Bahar temizliği de nereden çıktı şimdi ! Yazın temizlik mi olurmuş ! Benim bildiğim ilkbahardan önce evler temizlenir...."
Harry gülerek:"Off Ron amma da söylendin dostum...Hadi biraz sus ve işini yap..Ne kadar çabuk bitirirsek, Quidditch oynamaya o kadar çok vaktimiz kalır..."
Ron iç çekerek:"Sanırım haklısın...Zaten bu akşam çok önemli bir işimiz var..Onu düşüneyim bari..."
Harry endişeyle:"Umarım herhangi bir sorun çıkmaz...."
Ron omuz silkti."Ya sen bana güven..Benim hangi fikrim sorun yarattı..."
Genç adam, Ron'a ters bir bakış atıp:"En son uçan araba fikrinde neredeyse okuldan atılacaktık...Ayrıca Şamarcı Söğüt'le de kapıştığımızı hatırlatırım..."
Ron omuz silkti."Ama araba fikrim sayesinde, o korkunç örümceklerden kurtulduk..Ben Hogwarts'ta arabayı kaybetmeseydim şimdiye dek çoktan örümceklerin midesinde sindirilmiş, kalsiyum olarak depolanmıştık..."
Harry gülerken, Ron sırıtarak, "Oh bee sonunda eski neşeli Harry moduna dönmeye başladın...Durgunluk zamanların çok endişelendirmişti bizi kardeşim..."
Harry iç çekerek:"Aslında hala biraz karamsarım ama eskisi kadar değil..."
Ron kaşlarını çattı."Neyin var senin dostum ? Herm'e de bana da anlatmadığına göre önemli bir mevzu olmalı...."
Harry kaşlarını çattı."Üzgünüm Ron ama anlatamam..Çünkü mevzu benle alakalı değil, bir başkasıyla alakalı..."
Harry'nin gizli kapaklı sözlerini Ron ne yazık ki anlayamamıştı..."İyi de senle alakalı değilse niye bu kadar taktın kafaya ! El alemin derdi seni mi gerdi ?"
Harry acı bir tebessümle, mırıldandı."Keşke basit bir dert olsaydı Ron, keşke..."
Dean odaya daldığında, her tarafı toz içindeydi.Ron ve Harry'nin bakışları ona dönerken, Dean sinirle:"Neden döküntülerin konduğu barakayı ben temizliyorum ! Şu halime bakın, üstüm başım pislik içinde..."
Ron alaycı bir tavırla:"Kusura bakma Dean ama bu evde iç güveysi sayılırsın..Haliyle pis işler de sana kalıyor.."
Dean suratını buruştururken, Ron sırtını dikleştirdi.Baba bir ifade takınıp, "Hadi hadi iç güveysi git de temizle barakayı !" Dean ona küfürleri sıralarken, Harry bu manzaraya tebessüm etmekle yetindi...
Fleur bulaşıkları yıkarken, Hermione de salondaki işlerini bitirmiş, mutfağı silmeye gelmişti.Yalnız kalmalarını fırsat bilen Fleur etrafına bakınıp, fısıldadı."Aklına bir şey geliyor mu ?"
Hermione dalgın bir tavırla:"Ne konuda ?" Fleur sinirle:"Bill'in çevirdiği iş konusunda !"
Genç kız gözlerini devirip, yerleri paspaslamaya devam ederken, "Öff hiç bir şey aklıma gelmedi !" diye söylendi...
Fleur onun ilgisizliğine kızıp:"Bana yardımcı olacağına söz vermiştin !"
Hermione gergin bir tavırla:"Söz verdik, tamam ! Bill'in bir açığını yakalayınca söylerim, ikide bir de beni rahatsız etmene gerek yok !" Güzel veela öfkeyle tısladı."Bak bak bak, bizim zeki cadımız bunalmış demek ! Bunalmanın ne demek olduğunu, akşam yemeğinde Weasley'lere anlatacaklarımla öğrenirsin !"
Hermione aniden duraksadı."Anlatmayacağına söz verdin ! Sakın bir aptallık yapmaya kalkma !"
Fleur küstah bir tavır takınıp, "Beni buna yapmaya sen mecbur ettin, aptallığı yapan sensin ! Ya bana adam gibi davranıp, bu konuyu ayrıntılarıyla öğrenirsin ya da hiç istemediğin bir durumla karşı karşıya kalırsın !"
Hermione'nin eli mahkumdu.Boyun eğmekten başka bir çaresi yoktu.Fleur'un bu sözlerine iç çekerek cevap verdi.
"Off tamam, araştıracağım...İkide bir de bana ne yapacağımı söyleme yeter !"
Fleur cevap vermek yerine, istediğini elde etmiş şımarık çocuklar gibi gülümsedi ve işine geri döndü.
Hermione gergin bir tavırla ev işine döndüğünde, bu işten sıyrılmanın bir yolu olup olamayacağını düşünüyordu....
"Bugün de yemek yemeyeceğim de, senin kafanı kırayım !"
Vicdanı sinirle söylenirken, April kafasını pikesine gömmüştü.Bitkin bir sesle yanıtladı."Aç değilim..."
Vicdanı sinirle:"Aç değil misin ? Midenden gelen gurultularla, senfoni orkestrası kurulur be ! Hadi yavrum git bir elini yüzünü yıka, saçını filan toparla da kahvaltıya in..Halan sofrayı hazırlatmıştır..."
![](https://img.wattpad.com/cover/51453372-288-k286284.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco'nun Meleği
FanficDraco Malfoy. On dokuz yıl sonra, eşi ve oğluyla Hogwarts Tren Garı'nda; Harry'lerin yanından geçip gittiğinde çoğu kişinin aklında şu soru belirir: Draco Malfoy kiminle evlenmiştir? Severek, isteyerek mi evlenmiştir; yoksa safkan ailesinin uygun g...