"Sevgili kardeşim, hoş geldin !"
Geraldine Marple, hızlı adımlarla Charles'ın yanına vardı.
"Hoş bulduk, Geraldine.."
Charles'ın yüzündeki gülümseme büyürken, ablasına sarılmak için bir adım attı.Kardeşinin sarılma isteğine, tokalaşmakla karşılık veren yaşlı kadın, yüzüne tatlı bir tebessüm kondurup, " Aaaah Charles, beni bilirsin...Sarılıp, öpüşmeyi hiçbir zaman sevemedim..Lütfen beni mazur gör.." Onun af dileyen sözlerine, Charles hafifçe gülümseyip, baş sallayarak karşılık verdi.Bozulduğunu belli etmemeye çalışsa da sıcak bir sarılmayı tercih ettiğini, April çok iyi biliyordu...
"Dakika bir, gol bir..." diye mırıldandı, kimsenin duyamayacağı bir sesle..Daha ilk dakikadan bir pürüzlük çıkartmıştı işte bu kendini beğenmiş, yaşlı kadın ! Hala aklı almıyordu, bu soğuk, burnu havada kadınla, sıcakkanlı babası nasıl kardeş olabilirdi ?
Bu sorunun cevabını bulmak için kafa yormaya başlayacaktı ki, annesinin sesini duydu."Tatlım, halana cevap vermeyecek misin ?"
April kaşlarını çatıp:"Ne dedi ki ?" Geraldine hiç de sıcak sayılmayan bir gülümsemeyle: "Zavallıcık, yorgun olmalı..Baksanıza dalmış gitmiş.." Charles başını sallayıp:"Hepimiz için yorucu bir sabah oldu Geraldine.."
Ablası meraklı bir tavırla, kardeşine baktı."Ne oldu ?"
April gözlerini devirdi, şimdi babası Malfoy'lar hakkında ileri-geri konuşmaya tekrar başlayacaktı..Ve genç kızın sinirlerini zıplatacaktı...Ama neyse ki annesi imdadına yetişti.Tam Charles ona cevap verecekken, Violet araya girdi. "Boş ver Geraldine, anlatmaya değmez...Eee senin güzel kızın Charlotte nerelerde ?"
April alaycı bir tebessüm takınıp, söylendi."Güzel mi...En son; yüzündeki çıbanları yok edebilmek için tedaviye göndermemiş miydiniz onu?" Annesinin ve babasının uyarıcı bakışlarını hissedebiliyordu ama genç kız yüzüne kondurduğu tatlı gülümsemesiyle, halasına bakıyordu..Bu hayattaki en değerli varlığı, kızına laf kondurmayan Geraldine yüzündeki hayret ifadesini zoraki bir gülümsemeye bıraktı.."Altı sene önceydi o...Şimdi tapılası bir güzelliğe büründü, benim tatlı Charlotte'um.."
Hızlıca konuyu değiştirdi."Onu görmek için sabırsızlandığına eminim, hadi içeri geçelim..Salonda bizi bekliyor.."
Geraldine önde ilerlerken, Draker'lar onun bir adım arkasından yavaşça ilerliyordu.Charles kızının kulağına eğilip, sitem dolu bir sesle:"Halanın çıban konusunda konuşmaktan hoşlanmadığını biliyorsun !"
April omuz silkerek, cevap verdi."Beni bağlamaz, yarası olan gocunur.." Charles hafifçe iç çekerken, bu kızın kime çektiğini düşünüyordu..Bu hazırcevaplılık kimden geliyordu ?
Ginny mutfağa girdiğinde, balkabağı turtası hazırlamakla meşgul olan annesi hafifçe gülümseyip;
"Oyununuz bitti mi ?"
Ginny mutfak tezgahına yaslanıp, başını salladı."Hıhıı, şimdi de Hermione'yle Harry iksir çalışıyor, Ron'sa bahçede geziniyor.."
Bayan Weasley, bardağı unla doldururken, Ginny'nin endişeli bakışlarla ona baktığını fark etti."İyi misin canım ?"
Annesine kısa bir bakış atıp, mırıldandı."Evet, iyiyim.."
Aslında iyi falan değildi ! Nasıl olabilirdi ki ? Dean onu evine kalmaya davet etmişti ve ailesinin buna izin vermeyeceğini çok iyi biliyordu...Biliyordu, bilmesine..Ama Dean'ın gözünde de küçük düşmek istemiyordu..Ne diyecekti mektupta ? Ailem izin vermedi, gelemiyorum mu ? Ooofff kız çocuğu olmak ne zordu ! Ağabeyleri istese, rahat rahat gezip tozabiliyordu...Ama kendisi...Hayır !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco'nun Meleği
Fiksi PenggemarDraco Malfoy. On dokuz yıl sonra, eşi ve oğluyla Hogwarts Tren Garı'nda; Harry'lerin yanından geçip gittiğinde çoğu kişinin aklında şu soru belirir: Draco Malfoy kiminle evlenmiştir? Severek, isteyerek mi evlenmiştir; yoksa safkan ailesinin uygun g...