Ders zili çalmasıyla kafamı sıradan kaldırdım. Dersimiz matematikti. En yakın arkadaşım Hei gelip yanıma oturdu.
"Dersimiz seninkine " Hei ye gözlerimi büyükterek baktım.
"Biraz daha bağır gerizekalı daha okuldakiler duymadı " Hei omuz silkerek yanıma oturdu. Ne kadar umursamaz ya. Iki dakika sonra o geldi sınıfa. Bugün simsiyah bi takım giymişti gömleği bile siyahtı ve bu nefesimi kesmişti. Sınıftaki kızlar ona ağzının suyu akıtarak bakıyordu. Aslında buna sinirlenmem gerekirdi ama artık alışmıştım.
"Nefes al Soo Yun" Hei'nin demesiyle nefesimi tekrar aldım. Sanırım biraz yüksek sesle nefes almıştım ki Bay Jeon bana baktı.
"Iyimisin Soo Yun" evet anlamında kafamı salladım. Seni gördüm nasıl iyi olmayayım ki.
"Pekala o halde derse başlayalım bugün yeni konuya geçiyoruz trigonometrik fonsiyonlar " sınıf hayır nidaları dökerken ben sessizce derse başlamasını bekledim. Aslında matematik dersini oldum olası sevmezdim ama 2 yıldır dersimize Bay Jeon girmesi sonucu sevmeye başladım. Çünkü onun gözüne girmek istiyorum bu yüzden uyumadığım geceler bile olmuştu.
"Soo Yun" Bay Jeon sıramın oraya gelmiş bana tepeden bir şekilde bakıyordu.
"Efendim Bay Jeon "
"Deminden beri sana sesleniyorum duymuyormusun?"
"Ah özür dilerim Bay Jeon dalmışım bir daha olmaz"
"Pekala gel bu soruyu sen çöz bakalım " kafamı tahtaya çevirdiğimde ne yapacağımı bilemedim. Aslında tahta fobim yoktu ama Bay Jeon bizi tahtaya kaldırıp çözmemize yardım ederdi ama yardım ederken öğrencilerin hemen yanında durardı. Bende heyecanladığım için antin kuntin şeyler yapardım. Bu yüzden matematik dersinde tahtaya kalkmayı sevmiyordum. Bu yüzden itiraz ettim.
"Ben g-gelmesem Bay Jeon "
"Nedenini öğrenilebilirmiyim Soo Yun "
"Şey soruyu yapamayacağım çünkü " Bay Jeon tavşan dişlerini göstererek güldü. Hadi ama ben burda heyecandan ölecektim. Sen neden böyle gülüyorsun ki.
"Sorun yok ben yardım ederim hadi "kafamı sallayarak ayağa kalktım ve tahtaya doğru yürümeye başladım. Elime kalemi aldığımda boş boş soruya baktım.
"Hadi ama Soo Yun biraz düşün " tamam anlamında kafamı salladım ve soruya bakmaya başladım. Ama hiç birşey anlamadım çünkü bu konuyu daha şimdi anlatmıştı ama ben dinlememiştim. Bay Jeon a dönüp üzgün bakışı attım.
"Yapamıyorum " ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Bak şimdi önce şunu yapıyorsun "diyip soruyu bana tahtada anlatmaya başladı (Matematik ögretmenime selam olsun bizi tahtaya kaldırıp soruyu kendi çözer hdjskzkz) tıpkı dediğim gibi bana yaklaşarak anlatıyordu. Aslında aramızda 1 metre kadar vardı ama ben heyecan dan ölmek üzereydim.
"Anladın mı Soo Yun" aslında dinlememiştim ama kafamı salladım.
" O halde sınıfa anlat bakalım " gözlerimi kocaman açarak Bay Jeon' a baktım. Ben asla bir soru anlatamazdım.
"Bay Jeon ben soruyu anlatamam " sınıftakiler benim ne kadar çekingen olduğumu biliyordu bu yüzden bana destek oldular.
"Hocam biz anladık. " Bay Jeon bana baktı ve kafasını salladı.
"Pekala oturabilirsin " yerime geçip otururken heyecandan titriyordum. Cidden Bay Jeon bana iyi gelmiyordu. Hei elime tutup bana destek amaçlı güldü. Zil çalıncaya kadar da bırakmadı. Zil çalınca öğrenciler hocaya soru sormaya gitti. Bende fırsat bu fırsat diyip Jeon u izlemeye başladım. Bugün sürekli gülüyordu. Yanağında hafif bir gamzesi vardı ve o gülünce ortaya çıkıyordu. O gülünce otomatikmen bende güldüm. Cidden ona olan hislerim aşk falan değildi. Çünkü benim hislerim aşk gibi kısa bir kavram olamazdı. Onu izlemeye devam ederken telefonu çaldı kulağına götürüp biraz konuştu ve çocuklara sonra bakarım deyip acaleyle çıktı. Acaba ne olmuştu bende peşinden çıkıp onu takip etmeye başladım. Dışarı otoparkın oraya gidince kendimi bir ağacın arkasına sakladım ve onu izlemeye başladım. Bir arabadan bir adam inmişti. Ondan biraz kısaydı ama burdan ne kadar sevimli olduğu belli oluyordu. Birbirlerine sımsıkı sarıldılar. Neden bilmiyorum gözlerim doldu. Onu böyle mutlu görmek benide mutlu etmişti. Birbirlerinden ayrılıp okula beraber girdiler. Bende peşlerinden girdim. Sanırım öğretmenler odasına girdiler. Bende merdivenlerden çıkarken Bay Jeon'un sesini duydum. Öğretmenler odasının kapısından bana sesleniyordu.
"Soo Yun sizin sınıfta çantamı unuttum getirirmisin?" Kafa mı sallayıp sınıfa çıktım ve aceleyle çantayı alıp aşağıya indim. Öğretmenler odasının önüne gelip kapıyı çaldım ve içeri girdim. Yanındaki adamla beraber sıkı bir sohbete girmislerdi. Adam baya tatlı bir şeydi gülünce gözleri yok oluyordu resmen.
"Bay Jeon çantanızı getirdim. " Jungkook bana dönüp yanına çağırdı.
"Gel şuraya bırak hem de yeni öğretmenizle ilk sen tanış " yeni öğretmenimizmi omoo ama bu öğretmen olmak için fazla tatlıydı. Yeni öğretmenimin önünde eğilip kendimi tanıttım.
"Merhaba ben 11B sınıfından Soo Yun" oda ayağa kalkıp kendini tanıttı.
"Bende yeni edebiyat öğretmenin Park Jimin"
"Memnun oldum Bay Park " oda gülümsedi. Cidden gözleri yok oluyordu ve ona hayranlıkla bakmama neden oluyordu. Tekrar Bay Jeon a döndüm.
"Başka bir ihtiyacınız varmi hocam. " kafasını sallayarak bana cevap verdi.
"Aslında Jimin' in ilk dersi size onu sınıfa kadar götürürmüsün" kafamı sallayarak Bay Park'a baktım.
"Çocuk değilim ben Kookie hem senden büyüğüm unutma " Bay Jeon sırıtarak ayağa kalktı ve Jimin' in kulağına fısıldadı ama ben duymuştum.
"Okula daha yeni geldin kaybolmak istiyorsun sanırım ve ayrıca bana öğrencilerin önünde kookie deme hyung yoksa bende sana mochi derim." Bay Jeon un dediği şeyle kıkırdadım. Ikiside bana baktı. Utançla kafamı eğdim.
"Hadi gidelim Soo Yun " Bay Park a dönerek kafamı salladım ve onun çantasını aldım. Gülümseyerek bana baktı yine gözleri kaybolmuştu. Sanırım yeni edebiyat öğretmenimi sevmiştim.
Bay Jeon' a merhaba deyin😊
Ve gözleri gülmekten kaybolan Bay Park😊
Umarım beğenmişsinizdir.🙏🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim♧Jeon Jeongguk
FanfictionÖğretmenine aşık olan Soo Yun ve bundan haberi dahi olmayan Bay Jeon. Bakalım bizi neler bekliyor. 29.01.2018 26.04.2020