Ertesi gün tenefüste Hei ye mektup işini anlatıp ona mektubu gösterdim ama okutmadım.
"Dostum abin favorim ya abinin sevgilisi varmıydı " Hei'nin sırıtarak sorduğu soruya sadece gözlerimi devirdim. Dalga geçiyoruz pislik.
"Biz bunu nasıl vercez ona" Hei tavana doğru bakıp düşünmeye başladı. Acaba nasıl koysak.
"Hadi sınıfa gidelim bir şeyler düşünürüz " kafamı sallayıp sınıfa girdim. Ders psikolojiydi. Şu öğretmeni oldum olası sevmem ya. Aslında ders anlatımı iyi ama neden bilmiyorum sevmiyorum işte. Dersin ilk 10 dakikasında okulda bir duyuru yapıldı.
"Tüm öğrencilerin dikkatine. Sağlıklı ve mutlu yaşam la ilgili bir konferansımız vardır. Tüm öğrencilerin derhal konferans salonuna gidilmesi gerekiyor " Tüm sınıf ayağa kalkıp konferans sınıfına doğru yol aldık. Bay Jeon yan taraftaki sınıftan çıktı. Hei bir anda koluma asıldı.
"Soo Yun "
"Efendim"
"Mektubu nasıl koyacağımızı buldum. " gözleri Bay Jeon'un çıktığı sınıfa takılı kalmıştı. Sınıf bomboştu.
"Soo Yun görüyormusun "
"Neyi?"
"Ceketi " Öğretmenler sandalyesinde ceket vardı. Ah Bay Jeon'un ceketi. Hei kolumdan çekip beni sınıfa soktu ve kapıyı kapadı. O kapının önünde bekliyordu. Direk ceketin oraya gidip ceketi elime aldım. Zarfı cebine koyup tam yerine koyuyorken burnuma portakal kokusu geldi. Ceketi alıp burnuma yaklaştırdım ve derin bir nefes aldım. Ahh çok güzel kokuyordu. Derin derin nefesler alıp burnumu cekete sürttüm. Bu Bay Jeon 'a sarılmak gibiydi.
"Ah Bay Jeon burda ne işiniz var" Hei 'nin sesini duyunca ceketi yerine koyup en arkaya dolapların arkasına sakladım.
"Asıl senin ne işin var burda Hei derhal konferansa" sanırım Hei gidiyordu. Eyvah. Yakalanıcam. Kapı açıldı Bay Jeon sınıfa girip ceketi aldı. Üstüne giyerken bir anda ceketi kokladı. Hadi ama. Kendi kokum 1 dakika içinde cekete geçemezdi herhalde. Bay Jeon derin bir nefes aldı ve ceketi giydi. Elleri cebinde çıkarken bir anda durdu ve benim koyduğum kağıdı aldı. Alıp okumaya başladı. Okurken yüzü şekilden şekile girdi. Sanırım baya kızmıştı. Hadi ama neden bu kadar kızdın ki. Bay Jeon derin bir nefes alıp kağıdı cebine koydu ve sınıftan çıktı. Işte o an derin bir nefes aldım. Heyecandan ölecektim. 5 dakika daha bekleyip sınıftan çıktım ve konferans salonuna indim. Hei 'nin yanı boştu. Direk oraya oturdum.
"Noldu yakaladın mi yoksa kaçtınmı anlat hadi" derin bir nefes alıp anlattım.
"Oha ucuz yırtmışsın "
"Aynen " önümüze dönüp konferansı dinlemeye başladık.
Konferans bitince derin bir nefes aldım. Sonunda yani hiç bitmicek sanmıştım. Sınıfa doğru yuruken Bay Jeon' u gördük. Sinirliydi. Mektup yüzünden olamaz herhalde dimi. Bizim üstümüze doğru yürüyordu. Ben gözlerimi kapamış olacakları beklerken Bay Jeon yanımdan geçti ve yoluna devam etti. Hei'nin kolundan çıkıp onu takip etmeye başladım. Nereye gidiyordu böyle. Arka bahçeye mi gidiyordu. Durduğunda bende durdum. Telefonu çıkarmış konuşuyordu.
"Bul onları hyung" karşı tarafı dinledi.
"Peki saol hyung senin yapabileceğini biliyorum " ve daha birşey demeden telefomu kapadı. Neye bu kadar kızmıştı ki.
"Orda olduğunu biliyorum buraya gel " ne banamı diyordu.
"Sana diyorum Soo Yun buraya gel" minik adımlarla yanına gittim.
"Neden beni dinliyordun "
"Ben sizi dinlemiyordum Bay Jeon buraya hava almaya gelmiştim "
"Peki "kafasını sallayıp gözlerime bakmaya başladı.
"Birşey mi diyeceksiniz Bay Jeon"
"Hayır" sonra saatine bakıp bana döndü.
"Zil çalmış hadi sen derse git " kafamı sallayıp önünde 90 derece eğildim ve sınıfa gittim. Bu da neydi simdi. Onun ne derdi vardiki. Ve benim orda olduğumu nasıl anlamıştı. Tüm gün boyunca aklımda bu sorularla dolanıp durdum. Okul çıkışı zili çalınca çantamı alıp dışarı çıktım. Bugün eve gitmek istemiyordum. Geçen gün Bay Jeon u gördüğüm parka gittim. Keşke gitmeseydim. Gördüğüm şeyle çanta elimden düştü. Bay Jeon ve o fotoğraftaki kız öpüşüyordu.
Çonguk naptin bea .^. Evet biraz geç geldi ve kısa oldu. Sorrriiii. O yıldıza basmayı unutmayın 😁😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim♧Jeon Jeongguk
FanfictionÖğretmenine aşık olan Soo Yun ve bundan haberi dahi olmayan Bay Jeon. Bakalım bizi neler bekliyor. 29.01.2018 26.04.2020