11. Bölüm

21.5K 1.2K 480
                                    

Tüm gün uyumamın sonucunda kafam zonkluyordu. Sıra üstünde uyumaya alışıktım ama bugün niye böyle oldum bilmiyorum. Sinirle yolda gördüğüm tenekeye tekme attım. Şu sıralar çok çabuk duygu karmaşası yaşıyorum.

"O çöpe tekme atacağına yerden kaldırmalısın " arkamı döndüğümde 1.75 boylarını ve çok yakışıklı bir çocuk gördüm.

"Efendim"

"Diyorum ki çöpe tekme atacağına onu yerden kaldırmalısın " utançla kafamı eğdim. Her ne kadar adamı tanımıyor olsamda utanmıştım. Yere eğilip çöpü aldım ve gözlerimle bir çöp kutusu aramaya başladım ama sanırım burada yoktu.

"Biraz ileride bir çöp kutusu var" kafamı sallayarak dediği yöne gidip çöpü attim ve yoluma devam ettim. Ama çocuk peşimi bırakmamıştı. Kimdi bu çocuk ve beni neden takip ediyordu ki. Herhalde aynı yöne gidiyorduk. Eve başka yoldan gitmeye karar vererek yönümü değiştirdim ama o da peşimden geliyordu. Pekala artık korkmaya başlamıştım. Biraz daha hızlandığımda oda hızlandı. Hışımla arkamı döndüm.

"Neden beni takip ediyorsun"

"Beni ne zaman tanıyacağını bekliyordum"

"Seni tanıyormuyum" kafasını aşağı yukarı salladı. Ama ben onu ilk defa görüyordum. Gözlerimi kısıp daha dikkatli bakmaya başladım. Bir yerden tanıdık geliyor ama nerden.

"Hadi artık seni bekliyorum " kollarını iki yana açıp bana bakmaya başladı. Şaşkınlıkla ona baktım. Ona sarılmamımı bekliyor. Biraz daha dikkatli bakınca onun kim olduğunu anladım.

"Yoongi oppa" direk kollarına atladım. Yoongiyi nasıl unutmuştum ben. Abimin en yakın arkadaşı ve benim çocukluk aşkım. Küçükken evlerimiz yan yanaydı ve biz çok yakındık. Abimle Yoongi aynı yaştaydı bu yüzden çok iyi anlaşıyorlardı. Bende ona aşıktım. Babasının işleri yüzünden memleketi daegyu ya taşınmışlardı. Anılar aklıma dolunca göz yaşlarıma hakim olamadın.

"Seni çok özledim "

"Belli daha beni tanıyamadın bile " kollarından çıkıp omzuna bir tane tokat attım. Etki bile etmemişti.

"Sana yalan borcummu var"

"Şaka yapıyorum gel buraya "tekrar kollarına girdim. Onu cidden çok özlemiştim. Sımsıkı sarılıp ayrıldım ve tekrar omzuna vurdum.

"Ödümü patlattın nasıl korktum haberin varmi neden öyle sinsi sinsi peşimden geliyorsun ki"

"Sadece ne yapacağına baktım ve şuan seni dovesim var kızım madem biri seni takip ediyor neden insanların çok olduğu yere gitmek yerine insiz yerlere gidiyorsun gerizekalımısın sen"

"Uff oppa ne yapabilirim aklıma o an o geldi hadi eve gidelim abimde seni çok özlemiştir " koluna girip onu çekiştirmeye başladım. O ise hala söyleniyordu. "Küçükken de böyleydin kızım büyü artık burası gerçek dünya kendini korumayı öğrenmelisin " birşey demeyip onu çekiştirmeye devam ettim. Cidden özlemiştim onu. Bir anda durup benide durdurdu.

"Kızım çekiştirmesene düşücem şimdi " bu ne ara bu kadar huysuzlanmıştı böyle.

"Ya sen ne kadar huysuz birşey oldun yaşlandın sen yaşlandın " kafamı iki yana sallayıp cık cıkladım ve tekrar koluna girdim. Bu sefer sessiz kalmıştı. Yolumuza devam ederken Bay Jeon'un arabasını gördüm. Oda az ileride bir çiçekçiden çiçek alıyordu. Önüme dönüp yoluma devam ettim. Bir dakika ney. Geri sarıyoruz. Bay Jeon'un arabasını gördüm evet ve o da çiçekçiden çiçek alıyordu. Ayaklarım istemsiz bir şekilde durdu. Benim durmama karşılık Yoongide durmuş bana bakıyordu.

Öğretmenim♧Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin