Edebiyat dersinden sonra direk sınıftan çıkıp Bay Jeon'un dersi olduğu sınıfa gittim. Daha çıkmamışları. Bir yere saklanıp direk kapıyı göz hapsine aldım. Ilk çıkan öğrencilerdi daha sonra Bay Jeon çıktı. Kalbim yine küt küt atmaya başladı. Cidden o bana iyi gelmiyordu ama ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Telefonla konuşurken bende büyülenmiş gibi peşinden gidiyordum sonra duyduğum şeyle dona kaldım.
"Oldu bebeğim" ne, ne zaman sevgili yapmıştı duraksamam ile birlikte biri bana çarptı ve bağırmaya başladı.
"Yah! Neden biranda duruyorsun." Bana bağıran bir kızdı ve Bay Jeon bunu duymuştu ve direk telefonu kapatıp bize döndü. Bense gözlerimi Bay Jeon 'dan ayıramıyordum. Nasıl olurda sevgilisi olurdu ne zaman yapmıştı. Gözümden yaşlar akmak istiyordu ama onları durdurdum. Bay Jeonsa yanımıza gelip ne olduğu anlamaya çalışıyordu kız direk anlattı.
"Hocam ben yürürken bu kız bir anda durdu ve bende ona çarpmak zorunda kaldım ve sanırım omzum çok acıyor. " kız yalandan dudak büktü. Kafamı eğip kıza döndüm.
"Özür dilerim " direk kızlar tuvaletine doğru yürümeye başladım. Arkadan Bay Jeon seslenmişti ama ona bakacak kadar kendimi iyi hissetmiyordum. Direk tuvalete gidip kabinlerden birine girdim ve ağlamaya başladım. Acaba sevgilisi nasıldı. Kesin çok güzeldir. Ders zili çalmasıyla beraber kabinden çıktım ve elimi yüzümü yıkayarak sınıfa gittim. Muhtemelen ağlamamdan dolayı burnum kızarmıştı ama kimin umrunda. Direk sınıfa girip kafamı sıraya koyup gözlerimi kapadım. Dersimiz hala Bay Park'aydı. Sınıfa girince herkes ayağa kalktı ama ben kendimi iyi hissetmediğim için kalkamadım. Bay Park yanıma gelip konuşmaya başladı.
"Iyimisin Soo Yun " kızarmış burnum ve gözlerimle beraber kafamı kaldırdım ve evet anlamında kafamı salladım. Eliyle burnuma vurdu.
"Ama bu burun öyle söylemiyor. " öyle söyleyince yeniden ağlamaya başladım. Bay Park endişe ile bana baktı sonra sınıfa dönüp "Sayfa 53 'teki paragrafı okumaya başlayın çocuklar " dedi ve bana döndü.
"Hadi sende kalk bakalım " isteksiz bir şekilde kalkıp onu takip etmeye başladım. Kantine gidip iki kahve aldı ve geldi.
"Anlat bakalım Soo Yun neden ağladım " sessiz bir şekilde kaldım. Oda derin bir nefes aldı.
"Bak ben bu okula yeni geldim ama senin öğretmenin olarak sana yardımcı olmak istiyorum. " Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Samimi gözüküyordu. Elimle kalbimi gösterdim ve konuştum "acıyor " Bay Park dediğimi anladığında hafifçe tebessüm etti.
"Neden peki "kafamı eğip dudağımı ısırdım. Öğretmenim olsada bu kadar ileriye gidebilirmiydim. Sanki düşüncemi okumuş gibi "beni şuan bir arkadaşın gibi düşün Soo Yun "
"Sevgilisi varmış "dedim ve yeniden ağlamaya başladım. Bay Park yeniden ağladığımı görünce telaşla elini koluma koydu.
"Lütfen ağlama bak birşey olucak sana korkutuyorsun beni" dediği şeye karşı hafifçe tebessüm ettim melek gibiydi sanki. Kafamı kaldırıp gözlerimdeki yaşlara inat tebessüm ettim.
"Şimdi neden gülüyorsun"
"Cidden melek gibisiniz " dediğim şeyle yanakları kızardı. Hah! Ciddi ciddi yanakları kızardı. Çok tatlı.
"Kendini daha iyi hissediyormusun?" Kafamı evet anlamında salladım.
"Sağolun Bay Park "
"Sana benden tavsiye hiçbir erkek için bu kadar kendini yıpratma değmez " tebessüm ettim. Kantinden çıktığımızda Bay Jeon la karşılaştık. Beni görünce ağzı o şeklini aldı. Sanırım o kadar kötü durumdaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim♧Jeon Jeongguk
FanfictionÖğretmenine aşık olan Soo Yun ve bundan haberi dahi olmayan Bay Jeon. Bakalım bizi neler bekliyor. 29.01.2018 26.04.2020