Öğretmenim♧Jeon Jeongguk

Özel Bölüm

Sürprüüz

Başımı sıraya vurmak istiyordum. Hatta bunu uygulamalıyım. Kafamı sert bir şekilde sıraya vurunca sınıfta oluşan tok ses yüzünden herkes bana döndü. Utanmam gerekiyordu ama şuan ciddi anlamda canım sıkıldığı için pek umursamıyordum.

"Ne yapıyorsun aptal." Hei nin fısıldaması ile bakışlarımı ona cevirdim. Şans eseri aynı sınıfa düşmüştük.

"Beynimi harekete geçirmeye çalışıyorum ne yapayım. Bildiğim herşeyi unuttum" Hei etrafa bir bakış atıp bana yaklaş işareti yaptı. Bende kopya vereceği düşüncesiyle sinsice yaklaştım. Tabi kafama bir tane geçirmesini beklemiyordum.

"Neyi biliyorsun da neyi unutuyorsun. Sana o kadar çalış dedim. Kal şimdi bu dersten" Hei ye sinirli bakışlar atıp önüme döndüm. Ne olmuş yani tüm gece ders çalışmak yerine Elite i izlediysem.

Oflaya puflaya önümde ki coğrafya sınavını alıp ayağa  kalktım ve öğretmen masasına doğru gidip kağıdı bıraktım. Hei ye ölümcül bakışlar atarakta sınıftan çıktım. Ne olurdu sanki kopya verseydi.

Karnım yavaş yavaş guruldamaya başladığı için kantine indim. Tüm okul sınavda olduğu için kantinde tek tük kişiler vardı. Çabucak sıraya geçip kendime bir çikolata ile çikolatalı süt aldım ve oradan çıktım. Artık 12 inci sınıftım. Üniversite sınavına çok az kalmıştı. Gerçekten boguluyordum. Sınav stresi çok başka birşeydi.

Elimdekilerle beraber dışarıda ki banklardan birine oturdum ve çikolatamı kemirmeye başladım. Sınav stresi yüzünden rakiplerim gibi kilo almak yerine vermiştim. Iştahım kesilmişti. Kıyafetlerimin çoğu bol olmaya başlamıştı.

"Sen yine yemek yemiyormusun?" Sesini duymam ile onu görmem bir oldu. Arkamdan gelmiş kolları bankta bana bakıyordu.

"Canım pek birşey istemiyor ne yapayım. Birazcık acıktığım için atıştırmalık almıştım bende." Omuz silkerek verdiğim cevaba karşılık kaşlarını çatmıştı.

"Bakayımm ne yiyorsun" elimde ki çikolatayı kaldırıp gösterdim. Bir anda beklemediğim bir şekilde elimi tuttu ve çikolatanın hepsini ağzına attı. Ne yapıyordu bu adam böyle okuldaydık. Telaşla bakışlarımı bahçede gezdirdim. Ama bahçenin bu tarafında pek öğrenci yoktu ve olanlarda bize biraz uzaktı.

"Jungkook ne yapıyorsun okuldayız!" Kaşlarımı çatarak kısık sesle ona kızmam hicbir etki etmemişti hala aynı şekilde bana bakıyordu.

"Sevgilimin iyice zayıflayıp yok olmasını engelliyorum. " Ah doğru ya zayıflamam dan en çok şikâyetçi olanda Jungkook. Sürekli bu konuda beni azarlıyordu.

"Şimdi doğru kantine gidip kendine güzel bir yemek alıyorsun ve bana da kahve getiriyorsun" cebinden çıkardığı 50 bin wonu bana uzattı.

"Gerek yok ben kendim alırım" çikolatamı yediği için kızmıştım ona. Niye yiyordu ki. Şimdi bende onu kızdırmalıyım.

"Al dedim sana Soo Yun" bana birşey almak istediği zaman hayır dediğimde çıldırıyordu. Ciddi anlamda çıldırıyordu yani. 

"Istemiyorum banane. Ben kendi paramla alırım" sıkıntılı bir nefes alıp bankta benim arkama geçti. Pekala tehlikeli sularda yüzüyordu. Şuan bu tarafta kimse yoktu ama ya bizi gören olursa(?).

"Güzelim neden böyle yapıyorsun. Sana yemek ısmarlamak istiyorum." Kulağıma doğru fısıldaması ile bir anda etkisi altına girmiştim. Hep bunu yapıyordu işte. Beni bir şekilde etkisi altına alıyordu.

"Tamam alıyorum. Jungkook uzaklaş biri görecek" kulağımın dibinden gelen kıkırdaması başka zaman olsa beni de gülümsetirdi ama şuan sadece biri görecek diye gergindim.