22. Bölüm

19.5K 1K 350
                                    

Çalan telefonun sesiyle bakışmamızı kesip telefonumu elime aldım. Sonunda abimin aklına gelmiştim.

"Nerdesin abi?"

"Nerde olduğumu geç iyimisin sen?"

"Tehdit edilen biri ne kadar iyiyse o kadar iyiyim işte "

"Soo Yun o evden çık"

"Ne demek çık nereye gidicem"

"Bir kaç gün Hei'lerde kal"

"Hei nin dedesi kalp krizi geçirmiş şehir dışında "

"Peki kalacak başka bir arkadaşın yokmu"

"YOK YOK IŞTE SEN DE BIR HALTLAR KARIŞTIRMAYI KES TE YANIMA GEL GERIZEKALI KORKUYORUM " Bay Jeon'u unutup bağırdığım için utanmıştım. Resmen öğretmenimin yanımdayken ona gerizekali demiştim.

"Bana bağırma bir bildiğim varki şehir dışındayım. Ben gelene kadar kendine kalacak bir yer bulmalısın Soo Yun "

"Abi-"

"Beni dinle Soo Yun lütfen birşey sorma sadece o evden çık "

"Ama nereye gidicem"

"Bilmiyorum "

"Sen zaten neyi biliyorsun ki" diyip sinirle telefonu kapadım ve kafamı eğip ellerimi saçlarıma daldırdım. Ahh lanet olsun. Birgünde hayatım normal gitsin ne olurduki.

Telefonumun titremesiyle yeniden elime aldım. Abim arıyordu. Onu meşgule atıp telefonu uçak moduna aldım.

"Ne dedi abin"

"Bu evden çıkmalıymışsın "

"Peki nereye gidiceksin"

"Bilmiyorum " az önce abime hiçbirşey bilmiyorsun diyip telefonu kapamıştım ama asıl ben hiç birsey bilmiyordum. Sinirden ağlamak üzereydim.

"Istersen bende kalabilirsin" şaşkınca ona baktığımda tebessüm ediyordu. Şuan sadece incelik ediyordu. Beni aslında evinde istediği falan yoktu.

"Sağolun Bay Jeon ben size rahatsızlık vermeyeyim"

"Ne rahatsızlığı SooYun "

"Bay Jeon başım zaten anlamadığım bir şekilde belâda birde bu bela size sarmasın "

"Bana birşey olmaz kalk hadi eşyalarını topla gel bende şu pansumanı bitireyim." Bakışlarım Bay Jeon'un parmağına kayınca elime yeniden pamuğu aldım. Daha pansumanını bitirmemiştim. Pamuğu elimden alıp "kalk hadi çantanı hazırla ben hallederim dedim" ayağa kalkıp odama gittim küçük bir çantaya birkaç parça kıyafet ve belli bir miktar para aldım. Ne olur ne olmaz. Aşağıya indiğimde Bay Jeon parmağını sarmış yerdeki camlarıda toplamıştı. Ne çabuk.

"Hazırsan çıkalım" kafamı sallayıp kendimi dış kapıya doğru yönlerdirdim. Evimi özlicektim.

Arabaya bindiğimizde ikimizden de çıt çıkmıyordu. Bay Jeon sessizlikten sıkılmış olacak ki radyodan bir şarkı açtı. Benim en sevdiğim şarkılardan biriydi. (Park Won - All of my life) şarkı çalmaya başladığında Bay Jeon da şarkıyı mırıldanmaya başladı. Şok olmuş gözlerle ona bakıyorken Bay Jeon kafasını bana çevirdi ve you are all of my life kısmını gözlerimin içine bakarak söyledi. Hızla kafamı cama doğru çevirdim. Utanmıştım. Sanki bana söylemiş gibiydi ama değildi aslında. Şarkı öyleydi. Şarkıyı dinlemekten çok Bay Jeon'u dinlemistim. Sesi çok az çıkıyordu ama duyuluyordu işte. Ve sesi gerçekten çok güzeldi. Idol olmak yerine öğretmen olmuştu. Yüzüde çok güzeldi. Hayatımda gördüğüm en güzel öğretmen diyebilirim.

Öğretmenim♧Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin