18. Bölüm

20.7K 1.1K 861
                                    

Yarım saat geçmişti ama Bay Jeon hala gelmemişti. Yanlızlıktan dolayı duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Abimleri aradığında yine açmamışlardı. Ya onların başına birşey geldiyse. Kötü düşünme Soo Yun kötü düşünme. Eğer iyi düşünürsen iyi olur. Elimi kalbime koyup derin derin nefes aldım. Sakinleşmeliyim. Zilin çalmasıyla "Ayy" diye çığlık atıp yerimden zıpladım. Kim geldiki. Bir dakika Bay Jeon gelicekti. Işık hızıyla kapıya gidip kapının deliğinden baktım. Bay Jeon sabırsız bir şekilde kapıyı açmamı bekliyordu. Gözlerimi kapayıp kendime 10 saniye kadar daha zaman verdim ve yavaşça kapıyı açtım.

"Hoşgeldiniz Bay Jeon "

"Hoşbulduk ta sen niye çığlık attın "

"Şey televizyona dalmıştım zile basınca korktum" kafasını sallayıp içeri girdi. Gözleri televizyona kayınca kaşlarını çattı ve bana baktı.

"Kapıyı açmadan önce televizyonu kapadım." Birşey demeyerek koltuğa oturdu. Şimdi ne yapacaktık. Hayır yani benimle birkaç kere yakınlaşan bir adamı niye eve çağırıyorum ki. Salakmıyım ben.

"Birşey içermisiniz Bay Jeon "

"Su alsam iyi olur" buraya ilk geldiğinde de su istemişti. Neden hep su içiyorki. Okuldada çok içiyordu. Mutfağa gidip bir su aldım ve Bay Jeon a verdim. Verirken yine parmaklarımız değmişti. Dejavu yaşıyorduk. Bardağı alıp tek dikişte içti ve bana geri verdi. Bardağı mutfaga götürüp geri geldim.

"Istersen başlayalım Soo Yun " kafamı sallayıp bu sefer odamdan kitaplarımı almak için içeri gittim. Salona giderken Bay Jeon'un telefonla konuştuğu duydum ve dinlemeye başladım.

"Hayır gelemem"

"Islerim var çünkü "

"Üzgünüm ama gelemem cidden"

"Bunu telafi edeceğim "

"Lütfen üzülme işlerim olmasa gelirdim "

"Neden anlamıyorsun beni" sesi bir anda sertlesmisti. Az önce sesi kadife gibiydi. Çok yumuşaktı.

"Hayır gecede gelmicem" bir dakika ne. Gece mi? O şuan sevgilisiyle konuşuyor olabilirmi? Zaten sesi çok yumuşak çıkıyordu. Kalbimin sıkışmasıyla elimi kalbimin üstüme koydum ve dinlemeye devam ettim.

"Tamam özür dilerim gelmeye çalışacağım. "

"Bende. Görüşürüz." Bende. Bende. Bende. Bu kelime. Neye karşı bende. Bende seni seviyorum. Bende seni özlüyorum. Bende seni görmek istiyorum. Çok ucu açık bir kelimeydi.  

"Soo Yun." Bay Jeon'un bana seslenmesiyle yavaş adımlarla içeri girdim. "Telefonla konuştuğunuzu duydum Bay Jeon eğer işiniz varsa sonra anlatabilirsiniz?"

"İşim yok Soo Yun hadi gel başlayalım." Kenardaki büyük masayı salonun ortasına getirdim. Aslında masada çalışabilirdik ama yerde oturmak daha güzeldi bence.

"Hadi bakalım " derse tam başlayacakken Bay Jeon'un telefonuna mesaj geldi. Kaşlarını çatıp mesaji okudu ve birşeyler yazarak geri koydu. Tam yine başlayacakken benim telefonuma mesaj geldi. Bay Jeon a özür dileyen bakışlar atıp mesaja baktım

Hei: Çağırdınmı Bay Jeon'u

Soo Yun: Evet

Hei: Ciddimisin hadi ona itiraf et onu sevdiğini.

Deli bu kiz cidden. Sırıtarak Hei ye görüldü attım ve Bay Jeon a döndüm. Kaşlarını çatmış bir şekilde kitaplarını açıyordu. O açana kadar bende mutfaktan meyve suyu ve buskivi getirip masaya koydum. Bay Jeon getirdiklerime bakıp yeniden kitaplara döndü. Ne oldu birden bire. Sanırım mesajda onu sinir edecek birşey yazmışlardı.

Öğretmenim♧Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin