23. Bölüm

19.1K 1K 261
                                    

Sabah telefonumun o iğrenç alarm sesiyle uyanmak yerine Bay Jeon'un "Soo Yun uyan artık sabah oldu okula geç kalıcaz " demesiyle uyanmıştım. Ah ne kadar güzel insanın sevdiği kişi tarafından uyandırılması. Beraber karışıklı kahvaltı yapıyorken aklıma birşey dank etti.

"Bay Jeon Bay Park nerde?"

"Sabah erken kalkıp evine gitti üstünü değişmek için "

"Anladım " deyip yemeğime yemeğime devam ettim. Onun karşısında yemek yemeğe utanıyordum aslında ama o karşımda böyle iştahla yiyince ne yalan söyleyeyim utangaçlığımı bırakıp onun gibi yemeğe çalışıyordum. Zeytine uzandığında bende zeytine uzandım. Sonra çayından bir yudum alıp bu sefer peynire uzandı. Bende aynısını tekrarladım. Bay Jeon ağzındaki lokmayı bitirmeden bana bakıp tek kaşını kaldırdı. Bende ona bakıp tek kaşımı kaldırmaya çalıştım ama bu hareketi her zaman yapamıyordum arada oluyordu bu yüzden elimle tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Bay Jeon gülüp kafasını iki yana salladı ve ekmeğe uzandı. Onunla aynı yediğim için benimde ekmeğim bitmişti bende ekmeğe uzandım ama sadece bir dilim kalmıştı bu yüzden elimi geri çekip çayımdan bir yudum aldım. Önüme uzatılan ekmekle kafamı Bay Jeon a çevirdim. Son kalan dilim ekmeği ortadan ikiye bölmüş birini bana veriyordu.

"Teşekkür ederim" ah utanmıştım. Bu adam bana iyi gelmiyordu.

"Üzgünüm ekmek almayi unuttum dün "

"Önemli değil " beraber kahvaltımızı bitirip aynı anda kalktık ellerimi yıkamak için lavoboya gidip geldim. Bay Jeon sofrayı topluyordu.

"Bay Jeon bırakın ben yapayım "

"Eminmisin senin hazırlanman gerek siz kızlar geç hazırlanıyorsunuz "

"Bay Jeon formamı giydim zaten sadece saçım kaldı onuda açık bırakırım bugün lütfen bırakın ben yapayım zaten size karşı mahçup oluyorum"

"Madem ısrar ettin iyi bakalım topla ve bana mahcup olma Soo Yun " Bay Jeon yanımdan geçince bende sofrayı toplamaya başladım. Aslında ona ilk ben toplayayım dediğimde gözleri parlamıştı. Her erkek gibi o da ev işini sevmiyordu anlaşılan.

Yediklerimi hızlıca sudan geçirip makineye koydum ve üst kata çıkıp çantamı hazırladım. Aşağıya indiğimde Bay Jeon fortmanto nun oradaki aynada kravatını yapmaya çalışıyordu ama bir türlü yapamıyordu. Sinirle kravatı çekip yere attı. Bu hali cidden komikti. Sinirli bir tavşancık.

"Yardım gereklimi Bay Jeon "

"Kravat bağlamasını biliyormusun?"

"Evet" diyip yanına gittim ve yere eğilip kravatı aldım. Kendi boynumda kravatı bağlamaya başladım. Ne onun boynunda yapacak halim yok ya. O kadar da uzun boylu değil yani. Kravati güzelce bağlayıp Bay Jeon a uzattım. O da alıp güzelce taktı. Cidden güzel kravat bağlıyordum.

"Hadi çıkalım " beraber evden çıkıp arabaya bindik. Arka tarafa geçecekken Bay Jeon'un uyarı dolu bakışları yüzünden öne geçmek zorunda kalıyordum. Hayır yani arkaya otursam nolurdu ki. Ön koltuğa oturduğumda Bay Jeon da arabayı çalıştırdı. Ikimizdense ses çıkmıyordu ve bu sefer Bay Jeon müzik te açmamıştı. Bende ayıp olmasin diye kulaklıkla müzik dinleyemiyordum. Derin bir nefes alıp camı biraz aralarım ve dışarıyı izlemeye başladım. Bir sokaktan sağa dönerken bir adam tam gözlerimin içine baktı. Yavaş döndüğümüz için adamın yüzünü çok net bir şekilde görebilmiştim. 20 li yaşlarının ortasında uzun boylu ve karizmatik bir adamdı ama bu onun tehlikli biri olarak gözükmesine engel değildi. Resmen biz o sokağı dönene kadar gözlerimin içine bakmıştı. Irkilerek geri çekildim ve camı kapadım.

"Noldu Soo Yun iyimisin?" Yutkunarak kafamı olumlu anlamda salladım. Bay Jeon arabayı durdurup bana döndü.

"Doğruyu söyle yüzün kireç gibi olmuş ne oldu"

"Orada bir adam vardı ve direk gözlerimin içine bakıyordu." Bay Jeon dikiz aynasından bakıp tekrar bana döndü.

"Eminmisin orda kimse yok"

"Eminim Bay Jeon orda birisi vardı " Bay Jeon arabanın kapısını açınca reflex olarak koluna yapıştım.

"Gitmeyin Bay Jeon size zarar verebilir "

"Saçmalama Soo Yun sadece bakıp gelicem sakin ol"

"Bay Jeon -"

"Bakıp gelicem dedim Soo Yun " Bay Jeon kolunu elimden kurtarıp kapıyı kapattı ve dışarıya göz atmaya başladı. O sokaktan dönüncede gözden kaybolmuştu. Ah! Şimdi kendim için değil onun için endişeleniyordum. Arabanın kapısını açıp bende dışarı çıktım ve Bay Jeon'un gittiği tarafa gittim. Ama ne Bay Jeon vardı ne de o adam.

"Bay Jeon neredesiniz?"

"Bay Jeon "

"Hey Bay Jeon " ses gelmeyince iyice telâşlandım. Nereye gitmişti bu adam. Arkamı döndüğümde nefes nefese kalmış bir Bay Jeon vardı.

"Bay Jeon iyimisiniz ne oldu"

"Dediğin gibi, bir adam gördüm. Yavaşça onu takip etmeye başladım ama ara sokağa girince onu kaybettim. Senin bağırmanı duyuncada sana zarar verdiğini düşünüp buraya koştum ama Tanrıya şükür iyisin" tebessüm ederek ona baktım. Bende onun için endişelenmiştim.

"Soo Yun bundan sonra çok dikkatli olmalısın "
"Bay Jeon ben sizde kalmayayım sizin başınızda derde girecek"

"Sen beni boşver ben başımın çaresine bakarım da siz neden hala polise gitmiyorsunuz bu önemli bir mesele "

"Abim gitmemi istemiyor Bay Jeon nedeninide bilmiorum "

"Bu böyle yürümez Soo Yun buna bir çözüm bulmalıyız "

"Haklısınız Bay Jeon "

"Neyse hadi gel bunu sonra konuşuruz şimdi okula gidelim geç kalcaz" kafamı sallayarak arabaya doğru yürümeye başladım. Cidden benden ne istiyorlardı. Ben onlara ne yapmıştım. Şu son 1 ay icin de hayatım alt üst olmuştu resmen.

Arabanın oraya gelince camda bir kağıt gördük. Titreyen ellerle kağıdı aldım. Içine bakmaya korkuyordum. Benim bakamayacağımı anlayan Bay Jeon elimden kağıdı aldı ve yavaşça alıp okudu.

Eheheheheheheheh o ne biçim bitiş öle. Başı çok tontiş olmamışmı ya 😁😁Oy vermeyi unutmayın anam ♡

Öğretmenim♧Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin