10. Bölüm

21.4K 1.1K 448
                                    

5 gündür rapor almış okula gitmiyordum. Sebebi hem hasta olmam hem de Bay Jeon la olan yakınlaşmamızdı. Yağmur yağdığı için baya hasta olmuştum. O gün akşam çok ateşim çıktığı için abim beni acile götürmüştü. Bence ben yağmur yüzünden değil yaşadığım duygu karmaşası yüzünden hasta olmuştum. 5 gün boyunca sürekli yatakta ve uyuyordum. Rüyamda ise Bay Jeon ve kendimi görüyordum. Tam öpüşecekken bir kadın gelip Bay Jeon a bağırıyordu. Bende o esnada uyanıyordum.

5 günün ardından okula gittiğimde sınavların başladığını öğrendim. Hei bana söylemeyi unutmuştu. Ilk sınavımız coğrafyaydı ve benim coğrafyam berbat. Okulda zaten saçma sapan bir düzen getirmiş. Kelebek sistemimi neymiş herkes farklı sınıfta oluyordu. Ben Hei den kopya çeker umuduyla yaşarken okulun böyle birşey yapması... Hei başka sınıfa giderken ben bizim sınıfta kaldım. Çünkü benim sınıfım aynıydı. Sınavı Bay Jeon'un dersinde olacaktık. 5 gündür onu görmemiştim ve ilk defa görecektim.

Bay Jeon sınıfa girince herkes gibi bende  ayağa kalktım. Yerimize oturduğumuz da Bay Jeon kağıtları dağıtmaya başladı. Bana kağıdımı verirken kafamı eğmiştim. Utanıyorum işte. Her ne kadar onu sevsemde ben onun öğrencisiydim işte ve onun sevgilisi var. Hadi öğrenci olmamı geçtim hangi kız sevgilisi olan birinin onu öpmesini isterki. Şahsen benim sevgilim olsa ve sevgilim başka birini öpse sanırım ben ikisinide döverdim.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kağıda döndüm. Kâğıdın önü klasik sorular arkası ise testti. Test sorularını çözmeye çalıştım ama çözemeyince kafadan salladım. Klasiklere bakınca... Sadece baktım. Çünkü sallayabileceğim hiçbir şey yoktu. Işte şimdi cidden sıçtım. Test soruları 50, klasik sorular 50 puandı. En fazla 50 alabilirim ama o sorulari da salladığım için 0 alırım kesin. Sinirle burnumu çektim. Zaten hastaydım nerden çıktı bu sınav. Birde bir tane peçetem vardı. Nasıl yetecekti o peçete bana. Iyice sinirlerim bozuldu. Kalkıp kağıdı Bay Jeon a verdim. Verirken utanmıştım çünkü resmen en fazla 50 alacağım bir sınav kağıdı vermiştim. Yerime oturup burnumu sildim. Nerden çıktı ki bu hastalık. Peçetem de iyice kötülenmişti. 5 dakika sonra Bay Jeon yanıma geldi. Fısıldayarak "Soo Yun bu kağıt ne 50 puanlık yer yapmamışsın"

"Çalışmadım Bay Jeon " Bay Jeon kaşlarını çatıp yanımdan gitti. Şuan oturup ağlayasım var. Hem sevdiğim adama rezil olmuştum hemde sınıftakilere. Her ne kadar fısıldasada yanımızdaki bir kaç kişi bizi duymuştu. Gözlerimi kalemliğime dikip burnumu sildim. Gözlerim dolmuştu. Böyle birşey beklemiyordum. 10 dakika boyunca gözlerimi hiç kalemlikten ayırmadım.

"Sana öyle dediğim içinmi üzüldün " kafamı sağa çevirdiğimde Bay Jeon yüzüme doğru eğilmiş bakıyordu.

"Hayır Bay Jeon hastayım " bunu neden söyledim bilmiyorum. Ağzımdan çıkan ilk şey buydu.

"Geçmiş olsun kırılmadın dimi bana gerçekten "

"Kırılmadım Bay Jeon dediğim gibi hastayım bu yüzden de sınava çalışamadım " Bay Jeon tam birşey söyleyecekken arkadan birisi onu çağırdı. O da oraya gitti. Bende daha fazla Bay Jeon la konuşmamak için burnumu silip kafamı sıraya gömdüm.

Sınav bitene kadar kafamı sıradan kaldırmadım. Zil çalınca Hei direk sınıfa girdi. "Nasıldı?"

"50 puanlık soru yaptım yani iyiydi senin "

"Bende 80 puanlık yaptım en fazla 60 alırım da sen nasıl o kadar düşük yaptın ya" omuz silktim.

"Hei sınavda ne oldu biliyormusun ?"

"Noldu " Hei ye olanları anlattığımda ağzından çıkan tek kelime "dengesiz" oldu.

"Yah! Öyle söyleme "

"Soo Yun sen iyimisin adam önce sana kızıyor sonra gelip kırıldın mı diyor bu dengesizlik değilde ne" haklı olduğu için sessiz kaldım. Bu derste Bay Jeon'undu. Sınıfa girince bizi serbest bıraktı. Bende direk kafamı sıraya gömüp uyudum. Hastayım işte kafamı zor kaldırıyorum uyumayıpta ne yapicam. Hei ise sürekli beni rahatsız ediyordu.

"Soo Yun uyuma ya sıkıldım "

"Hei git başımdan hastayım "

"Ya Soo Yun " ona dönüp gözlerinin içine bakarak burnumu sildim. Igrenerek kafama vurdu.

"Tamam uyu sen uyu iğrenç yaratık " gülerek elimdeki peçeteyi çöpe atmaya gittim. Ayağa kalkınca tüm bakışlar saniyelikte olsa bana döndü. Sınıftakileri önüne dönerken Bay Jeon hala bana bakıyordu. Ona bakmasam bile gözümün ucuyla görüyordum. Peçeteyi çöpe atıp sırama oturdum.

"Hei peçeten varmı?" Kafasını olumsuz anlamda sallayınca yan taraftan birine sordum. Ondada yoktu.

"Gel bende var" konuşan Bay Jeon'undu. Yavaş adımlarla yanına gidip peceteden bir tane aldım ama o paketi bana verdi.

"Al sende dursun "

"Gerek yok Bay Jeon " sesim yine kedi miyavlaması gibi çıkmıştı.

"Al dedim Soo Yun " paketin hepsini alıp sırama oturdum. Tam burnumu silecekken gözlerim Bay Jeon'a takıldı bana bakıyordu. Direk arkamı dönüp burnumu öyle sildim. Adamın gözlerinin içine bakıp burnumu silecek halim yokya.

"Benim gözlerimin içine bakarak burnunu sil Bay Jeon a sıra gelince arkanı dön kötü arkadaş " Hei'nin dediği şeyle 32 diş sırıtıp ona döndüm ve kulağına yaklaştım.

"Sen en yakın arkadaşımsın tabiki bütün igrenclikleri sana yapicam ama o sevdiğim adam beni sevmiyorken bile onu kendimden igrendirmemeliyim dimi" Hei gözlerini devirip telefonunu ve kulaklığını eline alıp kafasını sıraya gömdü. Onu sinir etmek her zaman hoşuma gidiyor aslında. Kafamı iki yana sallayıp Hei 'nin omzuna yatıp bende kendimi uykunun kollarına bıraktım. Bütün gün boyunca uyuyacaktım. Hastayım çünkü.

Bölümleri elimden geldiğince uzun tutmaya çalışıyorum ama bunlarda kısa oluyor. Daha uzun yazmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz. Yıldıza basmayı unutmayın anam ♡♡♡

Öğretmenim♧Jeon JeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin